Paylaş
Herkes borsaya koşuyor. Nasıl koşmasınlar ki.. Tatlı kazanç günlerini geride bırakan repo, sizlere ömür. Çok değil, 3-4 ay öncesine kadar en cazip yatırım araçlarından biri olan repo, şimdilerde yüzde 30'lara düştü.
Bono oranları yıllık bileşik, yüzde 40 sınırında.
Dövizdeki artış oranı yıl sonuna kadar yüzde 20 olarak belirlenmiş durumda. Dövizden de mevcut koşullarda, tasarrufçunun getiri sağlaması söz konusu olamaz.
Mevduat faizlerinin durumu da, bono veya repo oranlarının geldiği noktadan farklı değil. Bankalar, geçen hafta sonu itibariyle bir aylık mevduata uyguladıkları faizi yüzde 35'e düşürdüler.
Kamu bankalarının, piyasadaki nakit sıkıntısını aşmak için, hálá mevduatta açıklanan resmi oranlarının bir kaç puan üzerinde faiz verdiği konuşuluyor. Fakat tasarrufçular için piyasanın bir kaç puan üzerindeki oranlar da çok cazip gelmiyor.
VATANDAŞIN ARAYIŞI
Bu tablo yüzünden vatandaş, daha verimli yatırım aracı arayışında. Ancak paranın yatırılabileceği çok fazla enstrüman da yok.
Riski sevmeyenler banka ve aracı kurum fonlarına girmeye çalışıyor. Ancak talep patlaması yüzünden özellikle hisse senedi ağırlıklı fon bulmak imkansız. Gayrımenkul yatırımına yönelenler de var. Ancak çok sınırlı düzeyde olduğu gözleniyor.
En cazip alan borsa, geçen hafta endeks bazında tam yüzde 20.6 kazandırdı. Hisse bazında getiri oranları çok daha yüksek. Bugünlerde bir haftada, bu kadar yüksek kazanç sağlayan başka alan yok. Durum böyle olunca borsa, kolay para kazanmanın yeni adresi haline geliveriyor.
Bu yüzden çoğunluk, hisse senedi peşinde. Faizden, dövizden çözülen para borsanın yolunu tutmuş durumda. Pek çok yatırımcı, birbirlerine son günlerde, karşılıklı tüyolar verirken, ne kadar kazandığını veya kazanacağını anlatıyor.
KREDİLİ YÖNTEMLER
Hisselerin çok kazandırdığını duyan ancak parası olmayanlar da borsaya girmenin yollarını bulmuş. Bankadan bireysel kredi alıp borsaya giriyorlar. Hatta bazıları, kredi almak için bankaya bile gitmiyor, kredi kartından nakit para çekip borsaya yatırıyormuş.
Öyle ya borsa bir haftada yüzde 20 kazandırırken, kredi kartından çekilen nakit paranın bir aylık faizi yüzde 7-8 civarında.
Borsa hep böyle giderse, kredi kartından çekilen paradan kazançlı çıkabilirsiniz. Ancak bu hesapla hareket edenler hüsranı da gözealmalılar.
Mevcut koşullarda rakipsiz kalan borsa, arz tarafı sabit kaldığı için devam eden talep patlaması nedeniyle bir süre daha yükselişini sürdürebilir. Ancak bu önlemez yükselişin, gelecekte bazı felaketlere yolaçmaması için borsada arz tarafının da harekete geçirilmesi gerekir.
Yani İMKB'de işlem gören şirket ve hisse sayısı artırılmalıdır. Şirket sayısının artması halka arzlar yoluyla mümkün. Bunda biraz geç kalındı. Borsada kısa sürede bu kadar büyük sıçrama beklemeyen şirketlerin çoğu, halka arzlarını gelecek aylarda yapmayı planlamış durumdalar.
Kısa sürede İMKB'de dolaşan hisse senedi miktarını, halka arzların dışında artırma yoluna da gidilebilir. İMKB'deki şirketlerin çoğunun halka açıklık oranı, yüzde 15-20 düzeyinde. Bu oran, artırılabilir. Mevzuat açısından bu, halka arzdan daha kolay ve hızlı olabilir. Fakat yoğun talep nedeniyle şirketinin değerinin, hiç üretim yapmadan durduğu yerde katlandığını gören patron, buna yanaşır mı, bilinmez..
Paylaş