Paylaş
Piyasalarda son iki hafta arka arkaya benzer gelişmeler yaşandı. Önceki hafta olduğu gibi geçen hafta da piyasalarda, ilk dört gün boyunca durgun ve sıkışık seyir gözlendi.
Haftanın son işlem gününde ise borsada sıçrama, bono faizlerinde hızlı düşüş gerçekleşti. Önceki haftanın son işlem gününde, siyasilerin bütçe üzerinde anlaştığı yolundaki haberlerle borsa hızla yükselerek 6 bin puan sınırına dayanmış, bono faizleri de yüzde 95 seviyesinden yüzde 90'a kadar gerilemişti.
Geçen haftanın son işlem gününde, 5 bin 800 puanlarda gezinen borsa, hızlı bir sıçrama ile 6 bin puanın da üzerine çıktı. Borsanın, önceki haftanın aksine, geçen hafta psikolojik sınır olan 6 binin üzerinde kalmasında, faizlerde yaşanan hızlı düşüşün başrolü oynadığı söylenebilir.
Keza geçen haftanın son işlem gününde, bono faizleri de yüzde 89'dan yüzde 84 seviyesine ve bugün valörlü işlemlerde ise yüzde 82'ye kadar düştü. Faizlerde yaşanan bu beklenmedik düşüşte, yabancı alımlarının da etkili olduğu söyleniyor. Ancak yabancıların, bonoya ne kadar taze para yatırdığını bilen yok. Merkez Bankası'nın interbank kotasyonlarını düşüreceği yolundaki fısıltılar da, faizlerdeki düşüşü hızlandıran nedenler arasında gösteriliyor.
Faizlerde iki haftalık seyir dikkate alındığında, yaşanan gelişmeler sevindirici. İki hafta önce yüzde 95-97 aralığında seyreden bono oranlarının hafta sonu itibariyle yüzde 82-84 seviyesine gerilediği dikkate alındığında, yaklaşık 12-13 puanlık bir düşüş söz konusu.
DÜŞÜŞ DEVAM EDER Mİ?
Faizlerdeki son düşüşle, Hazine için de daha ucuza borçlanma imkanı oluşmuş durumda. Hesap ortada.
Hazine'nin yılbaşına kadar yaklaşık 3 katrilyon lira iç borç geri ödemesi yapması gerekiyor. Bu ödemeler için gerekli parayı yine bono ve tahvil ihaleleri düzenleyerek toplayacak. Hazine, faizlerin bugünkü düzeyini yıl başına kadar koruması halinde, söz konusu ihalelerde, iki hafta öncesine göre, yaklaşık 300 trilyon lira daha ucuza borçlanabilecek.
Faizlerin yüzde 80'lerin altına düşmesi halinde ise herhalde daha büyük şenlik olur.
Şimdi faizlerde düşüşün devam edip etmeyeceği merak ediliyor. 2000 sonundaki yüzde 25'lik enflasyon hedefini inandırıcı bulanların, yüzde 84'lük faizi kaçırmamak için ince hesap yaptığı biliniyor.
Ancak bono faizlerinin önümüzdeki günlerde yüzde 80'lerin altına düşmesine pek ihtimal verilmiyor. Eylül sonunda tüketici fiyatlarıyla yıllık yüzde 64 olan enflasyon oranı dikkate alındığında ise reel faiz oranı yüzde 20'nin altına gerilemiş durumda.
Ayrıca, IMF anlaşmasının en erken Aralık ortalarında imzalanacağı yolundaki haberler de dikkate alındığında, piyasa bu anlaşmaya ilişkin beklentileri satın aldı. Bu yüzden piyasada faizlerin seyrinin, aşağıya doğru değişmesi beklenmiyor. Dahası, 2000 yılı sorununa ilişkin olumsuzluklar da bahane edilerek, faizdeki hızlı düşüşün ardından düzeltme hareketi gelebilir.
Paylaş