Paylaş
Piyasalarda geçen hafta dış gelişmeler belirleyici oldu. Suriye ile gerginliğin çözümünde hafta başından itibaren diplomatik yolların ağırlık kazanması, piyasalarda kısmi bir rahatlık yarattı.
Savaş tedirginliğinin ikinci planda kalmasının yanısıra, Japonya'da hükümetin bankacılık sistemini büyük fonlar aktararak kurtaracağı yolundaki haberlerle coşan uluslararası piyasalara paralel, bizim borsa da haftaya yükselerek başladı. Fakat hafta içinde patlak veren Türkbank skandalı ve erken seçim tartışmaları yüzünden bizim borsanın yönü tekrar aşağıya döndü.
Haftanın son günü ABD Merkez Bankası'nın (FED) sürpriz faiz indirim kararı, uluslararası borsaların yanısıra İMKB'de de kısa süreli doping etkisi yarattı. Sonuçta bizim borsa, Japonya'dan gelen banka kurtarma kararlarının yanında, ABD'den gelen ikinci faiz indirimi kararı ve içeride yaşanan seçimlerin aralık ayına alınmasına ilişkin tartışmaların yaşandığı geçen haftayı, yüzde 2.3'lük primle tamamladı. Fakat endeks, yine 2000 puanın altında, 1990 puandan kapandı.
Faiz ve döviz piyasaları da oldukça hareketliydi. Önce yüzde 140'lardan yüzde 126'lara kadar gerileyen bono oranları, haftayı yüzde 130'un biraz üzerinde tamamladı. Likidite sıkıntısı yüzünden gecelik faizler de yüzde 80 sınırında gezindi.
Bu hafta bono oranlarının yüzde 130'un üzerinde seyretmesi, hatta Suriye ile ilgili gelişmelere göre biraz daha yükselmesi beklenebilir.
FED DOLARI DÜŞÜRDÜ
Döviz piyasalarının yönünde, ABD'nin faiz indirim kararı belirleyici oldu. FED'in faiz indirimine gitmesi, ABD Doları'nın 1.64 marktan 1.61 mark seviyelerine kadar düşmesine yolaçtı. Dışarıdaki bu gelişme, doların TL. karşısında yerinde saymasına, Alman Markı'nın ise hızlı yükselmesine yolaçtı. Geçen hafta TL. karşısında dolar binde üç artarken, mark yüzde 1.2 oranında prim yaptı.
Uluslararası finans çevrelerinde FED'in, kademeli olarak faiz indirimine devam edebileceği ve yüzde 5'lik oranı yüzde 4'ün de altına çekebileceği konuşuluyor. Böyle bir durumda, doların düşüşü de sürecek demektir. Bu Tasarrufunu dövizde tutanların bu ayrıntıya dikkat etmelerinde kazanç var.
FED'in faiz dopingini, geçen haftanın son işlem gününde önce alıp, ardından satan İMKB'nin, bu haftaki seyrinde ise erken seçimin erkene alınması ile ilgili gelişmeler belirleyici olabilir. Türkiye'nin isteklerine çarşamba gününe kadar cevap verecek olan Suriye'yle ilgili gelişmeleri de unutmamak gerek.
BORSACILARIN İNANCI
Borsacılar erken seçimin Aralık ayında yapılmasının, memleketin yararına olacağına inanıyorlar. Aslında haksız da sayılmazlar.
Erken seçimin öne alınmasıyla, herşeyden önce 18 Nisan'a kadar geçecek 5 aylık süre, iki aya indirilmiş olacak. Böylece belirsizlik süresi otomatikman kısalacak. Ayrıca Aralık'taki seçimlerden sonra kurulacak yeni çoğunluk hükümeti sayesinde, mevcut durumun devam etmesi halinde yılbaşından itibaren kurulması öngörülen düşük profilli hükümetin yolaçacağı kayıplar da önlenmiş olacak.
CHP'nin desteğiyle ayakta durmasına karşın yine CHP'nin muhalefeti yüzünden Meclis'i işletemeyen bu hükümetten, daha istikrarlısı kurulabilir. Böylece 1999'da ülkemizde daha keskin hissedilmeye başlanacak olan global krizin etkileri de, güçlü bir çoğunluk hükümetiyle azaltılabilir.
Aralıkta seçim olması halinde de iki aylık seçim ekonomisi harcamaları zorunlu olarak daha sınırlı düzeyde kalacak olması da cabası..
Buradan, Aralık'taki erken seçimin, sadece borsaya değil, ülkenin de yararına olacağı söylenebilir.
Paylaş