Paylaş
Petrol Ofisi Anonim Şirketi (POAŞ) ihalesini alan konsorsiyuma Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın tanıdığı yasal süre bugün bitiyor. İdare'nin POAŞ'ı teklif etmeyi planladığı Doğuş Grubu ise yaşanan gelişmelerden sonra POAŞ'ı bu haliyle alma niyetinde değil.
PETROL Ofisi'nin özelleştirmesi başka baharlara kalacak gibi. Özelleştirme İdearesi'nin, İş Bankası, Park Holding, Bayındır Grubu'nun oluşturduğu konsorsiyumuna, POAŞ'ı alabilmek için satış bedelinin yarısı olan 580 milyon dolarlık peşinatı ödemesi için verdiği süre bugün doluyor.
Konsorsiyumun, satışı tartışmalı hale gelen Petrol Ofisi'ni almak için gerekli peşinatı yatırması beklenmiyor. Bu grubun, POAŞ ihalesine girerken teminat olarak yatırdıkları 50 milyon doları kurtarmak verdikleri mücadele bunun açık bir göstergesi..
Bu konsorsiyum, en son geçen hafta, Özelleştirme İdaresi'ne kaptırmamak için, 50 milyon dolarlık teminata mahkeme kararıyla ihtiyati tedbir koydurmuştu.
Peki mevcut konsorsuyum da almayacağına göre, POAŞ kimin olacak?
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan, geçtiğimiz günlerde yapılan bir açıklamada, yasal süre sonu olan 30 Kasım tarihini, yani bugünü bekleyeceklerini, bu tarihe kadar söz konusu grubun POAŞ' almaması halinde, ihalede en iyi ikinci teklifi veren Doğuş Grubu'na gidebileceklerini ima etmişti.
ÖİB'in bu imasına karşın bu konuda olumlu veya olumsuz herhangi bir açıklama yapmaktan kaçınan Doğuş Grubu yöneticileri de sonunda POAŞ konusundaki sessizliklerini bozdular.
Doğuş Holding-Garanti Bankası olarak ihaleye giren Garanti Bankası Genel Müdürü Akın Öngör, Petrol Ofisi ihalesinin tamamen iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
Öngör, POAŞ ihalesi konusunda Hürriyet'e şu açıklamayı yaptı:
‘‘Bugün itibariyle, ne POAŞ bundan 8 ay önceki POAŞ, ne Türkiye 8 ay önceki Türkiye, ne de Dünya ekonomisi bundan 8 ay önceki dünya ekonomisi. POAŞ ile ilgili kamuoyunda yaşanan gelişmeler, ihale üzerindeki çeşitli spekülasyonlar ve oluşan ortam ortada. Bu gelişmeler üzerine bizim görüşümüz şu: Artık bu ihale iptal edilmeli ve tüm kuruluşlara yeterlilik belgeleri verilerek, yeni baştan ihale açılmalı. Keza mevcut ihale sonuçlarına göre, kim alırsa alsın, kamu vicdanı açısından bu ihale üzerindeki soru işaretleri ortadan kalkmayacaktır. İşin sağlıklı olması için yeniden ihale yapılması gerektiğine inanıyoruz. POAŞ'ı bu şekliyle, böyle bir ihayleyle almak, yarın öbür gün pek çok hukuki, sosyal, vicdanı sorunları da beraberinde getirecek.’’
İhalenin yenilenmesi halinde tekrar girebileceklerini belirten Öngör, Park Holding-Bayındır Grubu'nun almaması halinde Doğuş Grubu'na teklif edilebileceği yolundaki Özelleştirme İdaresi'nin mesajına da, böyle bir teklif kendilerine gelmeden yanıt vermiş oluyor.
Doğuş Grubu da istemediğine göre POAŞ'ın özelleştirilmesi de başka bahara kalacağı kesin gibi gözüküyor.
Öngör, bu karara, ilgili yerlerden gerekli yetkileri alarak vardıklarını da aaçıklıyor. Öngör, açıklamasında şu noktalara dikka çekti:
‘‘Bu ihale iptal edilirse, üzerinde pek çok soru işareti bulunan ihale süreci ortadan kalkmış olacak. Yeni bir defeter, bu defterde beyaz bir sayfa açılacak. Yeni ihaleye belki daha çok kuruluş girecek. Yeni ihale koşullarına göre belki daha yüksek fiyata bile satılabilir. Yada tersi olur. Bugün gensoru ile hükümet düşmüş durumda. Böyle bir ortamda bu hükümetin Maliye Bakanı geçici bütçe olsun diyor. Siyasi bir iktidar oluşsun ve kendi politikalarına göre, bütçesini yapsın diye yapılan açıklama çok çağdaş bir yaklaşım. Aynı bakış açısıyla böyle bir ihale tam sonuçlanmamışken iptal edilir, kurulacak yeni hükümet de kendi sorumlulukları çerçevesinde yeni ihaleye çıkar ve tertemiz bir iş olur.’’
İhalede birinci geldiği halde POAŞ'ı alamayan katılımcının teminat mektubu iade edildiğini hatırlatan Öngör, ayrıca üçüncü gelenlerin de teminatların yakılmaması gerektiğini, iade edilmesi gerekiğini düşünüyor.
Paylaş