Paylaş
Piyasalarda geçen hafta dış destekli iyimser hava hakimdi. IMF yöneticilerinin Türk ekonomisine övgüleri ile başlayan haftanın ilerleyen günlerinde, OECD ve uluslararası derecelendirme şirketlerinden olumlu mesajlar geldi.
Bu mesajlar faiz ve döviz pipasalarında kısmen tepki buldu. Merkez Bankası'nın interbankta kotasyonları düşürmesinin ardından gecelik faizler geçen hafta içinde son ayların en düşük seviyelerine geriledi. Bir gün de olsa, gecelik repo ve faiz oranları, hafta içinde yüzde 40'lara kadar düştü.
Hazine'nin başarılı ihalesinin ardından bono oranları yine son haftaların en düşük seviyesi olan, yüzde 80'e kadar indi. Bankalar da oranlardaki genel düşüşe ayak uydurarak mevduat faizlerinde ikinci tur indirime geçtiler.
Dövizde de işlemler satış ağırlıklıydı. Bankalar ve kurumlar, yaz boyunca önemli artış beklenmediği için döviz satışlarını sürdürdüler. Bankaların satışlarını karşılayan tek kurum Merkez Bankası olduğu için bu döviz rezervini geçen hafta yeni bir rekora, 26 milyar doların üzerine taşıdı. Dolar, geçen hafta dışarıdaki gelişmeler nedeniyle mevsim normallerinin üzerinde artarak, yüzde 2 prim yaptı.
Fakat dövizde dışarıdaki olağanüstü gelişmelerin dışında büyük bir hareket beklenmiyor. Bu yüzden tasarrufların en azından yaz dönemi için döviz dışındaki alanlara kaydırılması daha kazançlı olabilir.
Faizde de nakit sıkıntısına bağlı olarak küçük çaplı artışlar yaşanabilir. Fakat Hazine'nin önümüzdeki iki aylık ödenemde iç borç ödemelerinin de az olması, faizlerin söz konusu dönemde enflasyonun seyrine paralel gerilemesi beklenmeli.
İBRE BORSADAN YANA AMA
Alternatif piyasaların durgun olduğu bir ortamda, paranın ibresi borsayı gösteriyor. Fakat geçtiğimiz haftalarda bu olmadı. İç ve dış destekli tüm olumlu gelişmelere karşın, borsa geçen haftayı yüzde 1.2 oranında zararla kapattı.
Gelişmeler lehinde olmasına karşın borsanın bir türlü kendine gelememesinin temelinde parasızlık yatıyor. Kısa vadeli hesaplar yapan yabancılar, Asya ve Rusya'nın yanısıra İMKB'den de çekilmiş durumda.
IMF, OECD ve rating kuruluşlarından gelen olumlu mesajlara karşın bunlardan henüz İMKB'ye dönüş yapan yok.
Borsaya para girişini frenleyen bir gelişme de son günlerde, peşpeşe gelen halk arzlar. Bilindiği gibi sadece İş Bankası satışı ile piyasadan 300 milyon dolar çekildi. Peşpeşe gelen halka arzlarla para çekilişi sürdü.
Halka arzın sonrasında paranın tekrar borsaya gireceğini söyleyenler olabilir. Doğru.. Fakat mevcut kaynaklar da halka arza yönelince borsa da yaprak kımıldatmak bile zorlaşıyor.
Fakat dışarıdan gelen olumlu mesajların da etkisiyle önümüzdeki günlerde Türkiye'yi Rusya gibi ülkeler katogorisinden çıkarıp, kendi dinamikleri ile değerlendirmeye alabilirler. Dahası kredi notunu da yükseltebilirler. Yabancıların da İMKB'ye dönüşü ile sonuçlanabilecek böyle bir gelişme ise borsada yeni bir çıkış dalgasını başlatabilir.
Bu tür gelişmeler için IMF heyetinin önümüzdeki günlerde Ankara'daki özel anlaşma amaçlı ziyaretlerini ve Moody's gibi kredi kuruluşlarını takip etmekte fayda var.
Paylaş