Özdeş’in  mesajı  

 Bazı mesajlar, skorlardan çok daha önemlidir. Kayseri’de ilk 10 dakika, tam da böyle bir mesaj içeriyordu Göztepe adına.

Haberin Devamı

 

Erzurum’da, Antalya’da, Akhisar’da gördüğümüz o bitik Göztepe’ye isyan ederken, “Puan tablosunda rahat bir noktada olmanız bu camiaya yetmez. Göztepe, o formanın ağırlığını hissettirmenizi ister” uyarısında bulunmuştuk.

Dün gördük ki, Özdeş o ağırlığın çok farkında.

Deplasmanda oynadığı 8 maçın 7’sini puansız kapatmış, puanı da bir kenara bırakın silik, kimliksiz bir futbol oynamış takımın, o 10 dakika boyunca Ankaragücü sahasına 6 kişiyle baskı yapması ‘değişimin’ habercisiydi.

 “Ben artık deplasmanlarda kaderine razı, 1 puana duacı bir takım olmayacağım” diyordu adeta Kemal Özdeş. Bu değişimin ilk kurbanının, Bayram Bektaş olması da kaderin bir mesajıydı sanki!

Özdeş’in mesajını alan, sahada Göztepe’nin ağırlığını en güzel şekilde hissettiren Andre Castro ve Halil ile, sonunda beklenen santrfor katkısını ortaya koyan Jerome alkışı hak etti.

Haberin Devamı

Dünkü galibiyetin, takımı alt taraftan uzaklaştırması ve psikolojik olarak rahatlatmasıyla, 3 puandan fazlasını kazandırdığını da belirtelim.

Madalyonun diğer yüzüne gelince.

Göztepe’nin sıkıntıları yok mu? 3-0 kimseyi kandırmasın, fazlasıyla var. Kemal Hoca’nın kafasındaki oyun efora dayalı, tempo istiyor. Bu oyuna adapte olabilmek için oyuncuların mevcut performanslarını, yönetimin de kadro derinliğini artırması gerekiyor. Borges ve Poko gibi uzun süredir formsuz oyuncuların, “Nasıl olsa haftaya da 11’deyim” rahatlığından çıkması için takım içinde kendilerini zorlayacak bir rekabete ihtiyacı var. Dünkü golüne karşın Gouffran gibi 2 yıldır takıma neredeyse hiç katkı sağlayamamış isimlerin önüne geçecek, Jerome’u hareketlendirecek alternatifler şart. Türkiye’nin mevcut ekonomik şartlarında bu hamlelerin ne kadarı yapılabilecek, hep birlikte göreceğiz.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları