Paylaş
Tabii ki doğru okuyabilirseniz!
Şampiyonluğu doyasıya kutladı Göztepe. 14 Haziran’da İzmir’den yükselen ateş de adeta bir Süper Lig meşalesi oldu.
Şimdi herkesin gözü yeni oluşturulacak takımda. Kimler gelecek, nasıl bir takım kurulacak, yeni Göztepe’nin felsefesi ne olacak?
Gelin biraz işaretleri okumaya çalışalım.
1- Göztepe Başkanı Rasmus Ankersen’in kulübü devraldığı ilk gün, “Bizi para saçan Arap sermayesi olarak düşünmeyin” demesi, şampiyonluk sonrası düzenlendiği basın toplantısında “Büyük isimler beklemeyin” sözleri aslında işaretten çok daha ötesini anlatıyor. Göztepe, aldığı oyuncunun geçmişine değil geleceğine yatırım yapacak bir mantaliteyle hareket ediyor, edecek. Yıldız transfer etmekten çok kendi yıldızını yaratmaya çalışacak. Anthony Dennis bence transferdeki felsefeyi en iyi anlatan isim.
2- Göztepe şampiyon olurken de kadro yapısı itibariyle “TFF 1.Lig’in yıldızlar karması” değildi asla. Sezon başında bana da “Yalçın-Dennis orta ikilisi şampiyonluğa yeter mi” diye sorsalar, “Yetmez” derdim ama Stoilov bireylerden çok takım yapısını öne çıkaran bir yapı kurdu. Göztepe zor gol yiyen, yüksek eforla oynayan, baskıyla rakibi hataya zorlayan bir kimliğe büründü. Ankersen’in bu yapının altını çizen sözleri, Süper Lig’de de aynı felsefeye sıkı sıkıya bağlı bir Göztepe’nin olacağını gösteriyor bize.
3- Göztepe’nin şampiyonluk kutlamalarında sahneye ilk olarak altyapı oyuncularının davet edilmesi de çok önemli bir işaret. Altyapıyı, yetiştirici kimliği her şeyin önüne koyan bir mantalite daha iyi nasıl anlatılır ki?
4- Şimdiden Avrupa’yı, kupayı hedef seçenler var, olacaktır da… Bu başarılar elbette tüm İzmir’i mutlu eder. Ancak 2009/2010 Süper Lig şampiyonu Bursaspor’un çöküşünü hep birlikte izliyoruz. ‘İstikrarlı ve sürdürülebilir’ bir yapı kurmak benim için her şeyin ötesinde. Bu yapıyı kurmanın yolu da ekonomik açıdan dengeli, potansiyel alıp performans satan, oyuncu satışıyla bütçesini güçlü kılan bir bakış açısından geçiyor. Sonrası elbette gelecektir.
Önümüzde 3 farklı ülkede test edilmiş ve başarılı olmuş bir model var. Şimdi sabredip o modelin Türkiye’de ne sonuç vereceğini görme zamanı.
Paylaş