Son pişmanlık

Maç biteli bir kaç dakika olmuş Bornova’da... Hayal kırıklığı cebimde yürüyorum eve. Kulaklığımda “Son pişmanlık neye yarar”, aklımda Göztepe!

Haberin Devamı

 

Devre arasına dönüyorum zihnimde, Jerome gibi bir oyuncuya güvenip santrfor transfer edilmeyişini anlamaya çalışıyorum... Cevap koskoca bir boşluk.

Aynı Jerome’un Tamer Tuna tarafından halen umut olarak görülmesini anlamaya çalışıyorum, cevap yine boşluk. Tıpkı Borges’i forvet arkasında kullanma uğruna takımın tek çilingiri Castro’nun savunmanın önüne çekilişi gibi!

Görüldü ki eldeki fikstür avantajı, umutla dolan tribünler, kanatlardan gelişen ataklar topu içeri atacak bir adamın olmayınca bir işe yaramıyor! Akhisar kalecisi Lukac’ın ördüğü duvarı kimse yıkamıyor.

Bursaspor, “Ben bu sene düşerim” dercesine oynadıkça, Göztepe bu ikramları geri çeviriyor.

İnsanın “Son sıraya demir atmış Akhisar’ı, sana ligin en formsuz takımı olarak gelen Kasımpaşa’yı yenemezsen kimi yeneceksin?” diye haykırası geliyor. Mehmet Sepil-Tamer Tuna ikilisine “Sezon başında yarattığınız kriz, ligi 6. bitiren takımın bu noktaya getirdi. Değer miydi bunlara” diye sorası geliyor!

Haberin Devamı

Evet, hayal kırıklığı büyük... Öfke büyük, eleştiriler büyük. Ama her şeye rağmen gün karalar bağlama günü değil henüz. Ayağa kalkmak, yeniden nefes almak imkansız değil hala!

Yoksa... Çekilen onca acıya, yeniden diriliş öyküsüne, stat yatırımına siyah bir tül inecek bir anda.

Gelelim Akhisar’a... Bu galibiyetle birlikte direniş ateşini yeniden yakmayı başardı Akigolar. Bakalım bu ateş, geçen yılın iki kupalı takımını ligde tutmaya yetecek mi?

 

 

Yazarın Tüm Yazıları