Paylaş
Bursa’nın İstanbul’a açılan kapısında, devasa sanayi kuruluşları, tarımdaki ciddi potansiyeli, lojistik olarak son derece önemli ve avantajlı bir yerde bulunması ve Marmara Bölgesi’nin göbeğinde olmasına rağmen istediği sıçramayı bir türlü sağlayamamış bir şehir, Orhangazi.
Orhangazi’nin bu makus talihi ile ilgili hep bir şeyler söylenmiştir bugüne kadar.
Mesela, Orhangazi’nin kocaman bir köy gibi Yalova, Gemlik ve İznik’in arasına sıkışmış bir şehir olduğu söylenir.
Öyledir gerçekten de.
Bunun nedeni ise şehrin büyük bir çoğunluğunun hep küçük olsun, benim olsun mantığı ile yönetilmesinden kaynaklanıyor.
Bu yüzdendir ki hep yerinde saymış, hatta geriye gitmiş dönemleri de var Orhangazi’nin.
İlçenin bir sıçramaya, bir üst lige taşınmaya ihtiyacı var.
Gelişmesi, kabuğunu kırması, köy görüntüsünden uzaklaşıp, katma değerini daha da artırması gerekiyor.
Bir diğer deyişle de şehrin tüm dinamikleri ile birlikte üst liglere çıkması gerekiyor.
*
Orhangazi’ye yeni atanan Orhangazi Kaymakamı Süleyman Özçakıcı’ya bir ziyaret gerçekleştirdik.
Aşağı yukarı 20 gündür Orhangazi’de olan yeni kaymakamımızın şehirle ilgili tespitleri de olmuş.
Bu görüşlerini de bizimle paylaştı.
Yaklaşık 45 dakikalık sohbetimizde dikkat çeken iki husus oldu.
Birincisi Kaymakam Süleyman Özçakıcı, bu şehrin bir kaymakamı olmasının yanı sıra, artık bu şehrin bir vatandaşı olduğunu vurguladı.
Vatandaşlık anlayışını benimsemek elbetteki çok önemli.
Kaymakam Süleyman Özçakıcı da henüz henüz 20 gündür görevde olmasına rağmen, bu şehrin bir vatandaşı anlayışını taşıması açıkçası beni çok mutlu etti, umutlandırdı.
Kaymakam Özçakıcı ile sohbetimizde dikkat çeken ikinci vurgusu ise işte benim de yukarıda belirttiğim hususlar oldu.
Kendisini ziyarete gelen şehrin ileri gelenlerinden Orhangazi sanayisinin gücünü, tarımın gücünü, kaliteli turşusunu, en iyi sofralık zeytine sahip olmasını ve termal turizm değerleri gibi konuları dinlemiş Kaymakam Bey.
İşte bu noktada en çarpıcı tespitini de yapıyor Kaymakam Özçakıcı.
“Evet hepsi en iyisi; ama bunu kim biliyor? Orhangazililer dışında Türkiye bunun ne kadar farkında, bunu ulusala taşıyabilmiş miyiz? diye soruyor ve yanıtı de kendisi veriyor: “Taşıyamamışız.”
*
Bazen herkes aynı hataya düşer.
Dünya bizim ya da yaşadığımız şehrin etrafında dönüyor sanıyoruz.
Oysa öyle değil.
Dünya artık global
Bizim şehrimizin değerlerinin gerçekte ne kadar karşılığı var?
Elbetteki şehir ekonomisine ciddi katkısı var.
Ama marka mısın, değil misin... Burası önemli.
Kitabın ortasından söyleyeceksek şunu diyebiliriz.
Maalesef marka değiliz.
Marka olabilmemiz için ise epey bir çaba göstermemiz gerekiyor.
Bu çabayı sanayisi tarımı ile, kamusu, yerel yönetimi, STK’sı ve medyasıyla büyük düşünerek, doğru işler yaparak, hepsinden önemlisi de durmadan çalışarak markalaşabiliriz.
Şehri üst liglere taşımanın yolu, çok çalışmak; ama doğru çalışmakla olacak.
Yeni kaymakamımız Süleyman Özçakıcı’nın 20 günlük tespitleri de zaten bu yönde.
Umuyoruz ki Özçakıcı’nın öncülüğünde ilçe için yeni bir dönem de başlamış olur.
Paylaş