Paylaş
“Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş,
Dünle beraber gitti cancağızım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım”
***
Evet, Orhangazi gelecek adına yeni şeyler söylemek zorunda.
Her konuda yeni şeyler söylemek durumunda.
Çevre konusunda, sanayide, tarımda...
Turizm söylemleri, daha yaşanabilir Orhangazi söylemleri yenilenmeli, revize edilip yeni şeyler söylemeli.
***
Gelişen, büyüyen Türkiye’de, lojistik olarak konumu, yüce Yaradan’ın her şeyi en fazlasıyla verdiği bu coğrafyada Orhangazi geleceğini inşa ederken, yeni planlama yaparken artık söylemlerini de eylemlerini de değiştirmeli, gelişen dünyaya ayak uydurup geliştirerek bir şeyler üretmeli.
***
Ne yazık ki bu ilçenin en büyük ve en kronik hastalığı ‘küçük’ düşünceler, küçük düşünen insanlar olmuştur.
Siyasette hareketli dönemler yaşanırken en fazla dikkat çektiğim konuların başında “Küçük olsun benim olsun mantığı” bu kent için en hastalıklı bakış açısıdır demiştim.
Bu hususta bu şehir ne yazık ki hep inişli çıkışlı dönemler yaşıyor.
Bunda en büyük etken de ilçe siyasetindeki sürekli değişiklikler, ilçe dinamiklerinde istikrarın bir türlü sağlanamamasından kaynaklanıyor.
Tam vizyonu geniş bir isme kavuştu diyoruz, dönemi bitiyor, yerine gelenler de ne yazık ki ufku dar, vizyonu dar kişilerden oluşuyor.
Bugün de tam olarak ne yazık ki bunu yaşıyoruz.
Etrafımıza baktığımızda hep günlük planlar günlük eylemler ile geçen zamanlara şahitlik ediyoruz.
***
Yeni şeyler söyleyecek, yeni şeyler üretecek bir vizyon ne yazık ki bir türlü yerleşemiyor düzen içine.
Bu konuda hangi örneği verirsek verelim bir şeyler mutlaka eksik kalıyor.
Örneğin,
Şehir tarım ve sanayi kenti ile birlikte turizmde kalkınsın diye beklerken, bu konuda hızlı bir dönem geride kalmışken, bugün bir bakıyorsunuz turizm konusunda geçmişte kalan çalışmalar ve kazanımlar bir kenara bırakılıp yeni maceralar peşinde koşuluyor.
Termal turizm konusunda ciddi, dev ve somut adımlar atılmışken, bir bakıyorsunuz sırf geçmiş dönemin kazanımları diye bir elin tersi ile geri itiliyor.
Şehir ağır sanayi konusunda hiçbir şey yapamaz diyoruz, gıda sanayi konusunda bir şeyler yapılsın diyorsunuz, belli seviyelere getirilmiş bu husus da bir bakıyorsunuz yine sümen altına yada tozlu raflar arasına kaldırılıyor.
Sonuç,
Her şey sadece düşüncede kalıyor. Yahut yarım kalıyor.
***
Artık bu konuları tek tek dile getirmek, her konuda geçmişte yapılanlar, yapılmaya çalışanlar ve gelinen nokta ile ilgili anlaşılır bir şekilde bilgilendirme ve hatırlatma yapmak da bize düşecek.
Bu ülkenin “Önceki dönem yaptı düşündü biz yeni şeyler düşünelim” gibi kronik hastalığından kurtulmadan hiçbir şey yapılması icra edilmesi mümkün görünmüyor.
Her gelen geçmişin izini silme derdine düşecekse, aman bu önceki dönemin başlattığı bir şey diyerek ötelenecekse, kaybeden her zaman bu şehir olacaktır.
Bize de artık yeni şeyler söylemek düşüyor.
Biz de bıkmadan usanmadan söyleriz.
Paylaş