İznik Gölü nasıl kurtulur?

Bu önemli bir sanatçı için de söylenir, doğası tahrip edilen şehirler için de.
İznik Gölü de tıpkı bu durumda.
Herkesin de malumu olduğu üzere İznik Gölü’nde bu yıl yaşanan su çekilmesi ciddi boyutlara ulaştı.
Gölün hem Orhangazi yakasında, hem de İznik yakasında göl suyunun çekilmesi gözle görülür bir seviyeye ulaşmış durumda.
Özellikle göldeki çekilmeyi en iyi şekilde gözler önüne seren görüntü, Orhangazi sahil şeridinde gözlemleniyor.
Gözle görülür bir şekilde 25 metrelik bir çekilme, göl sahilinde adacıkların oluşması çekilmeyi en iyi şekilde gözler önüne seriyor.
***
Elbette göldeki bu durum kamuoyunu da endişelendiriyor.
Herkes bir şey söylüyor, endişelerini dile getiriyor, önlem alınmasını istiyor.
***
Peki göldeki bu çekilme normal mi?
Bölgeyi son derece iyi bilen birisi olarak şunu söyleyebilirim ki, gölde ağustos sonu ile eylül itibarı ile her yıl bir miktar çekilme yaşanırdı.
Ekim ve kasım aylarında yağışların başlaması ile birlikte göl yavaş yavaş eski haline dönerdi.
Gelin görün ki, bu yıl hem yaz dönemi hem sonbahar dönemi son derece kurak geçen bir dönem oldu.
Hatta son 39 yılın en kurak sonbaharının yaşandığı da kayıtlara girmiş oldu.
Her yıl eylül ayına kadar süren bu çekilme, sonbahar döneminin son 39 yılın en kurak dönemini geçirmesinden dolayı bu yıl ciddi ve tehlikeli boyutlara ulaşmış oldu.
***
Gölün durumu önceki gün Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin de gündemine geldi.
Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, Hakan Çavuşoğlu ve diğer ilçe belediye başkanları ile birlikte Bekir Pakdemirli’yi Ankara’da ziyaret etmişti.
Ziyarette Bekir Aydın, bakan Pakdemirli’ye İznik Gölü’nün durumunu açtı. Bakan ise konunun takipçisi olduklarını belirtti.
Çekilmenin sadece kuraklığa bağlı mı, yoksa başka etkenler var mı bu konuda araştırma yapacakları mesajını verdi.
Şayet kuraklık harici başka etkenler varsa da bu konuda önlemler alacaklarına özellikle vurgu yaptı.
***
Peki gerçekten göldeki çekilmenin bu seviyelere ulaşmasının asıl sebepleri neler?
Birincisi elbetteki bu yaz dönemi ve sonbaharda yaşanan aşırı kuraklık. Bununla birlikte çeşitli etkenler de var elbet.
Bunlardan birisi de bilinçsiz tarım sulaması ve bilinçsiz sondaj.
Özellikle göl havzasında ve Orhangazi ve İznik Ovası’nda hemen her tarlaya vurulan sondajlar, gölün su seviyesinin düşmesine neden olan sebeplerden birisi.
Bu konuda önlem ve düzenleme mutlaka getirilmeli. Bir diğer etken ise gölü besleyen dere yataklarının son yıllarda iyice azalması.
Gölden yıllık 18 milyon metreküp su çeken eski ismi Azot Sanayi olan Gemlik Gübre’ye de bir kısıtlama getirilmesi zaruri olan hususlardan birisi.
Bu konuyu daha önce de yine bu satırlardan dile getirmiştik.
1970’li yıllarda o dönemde bir devlet kuruluşu olan Azot Sanayi’ye İznik Gölü’nden çekilen ve şu günlerde yılda 18 milyon metreküp civarında su çeken sistemin mutlaka kontrol altına alınması gerekiyor. Bu konuda konuşulan dedikodular arasında ise Gemlik Gübre’ye giden suyun, Serbest bölgede satışa sunulduğu bile varken, gölden kontrolsüz bir şekilde çekilen bu suyun mutlaka ama mutlaka kontrol altına alınması gerekiyor.
***
Elbetteki gölün tek sorunu su çekilmesi de değil.
Gölün bir de kirlilik sorunu var ki, bu konu da mutlaka ele alınması gereken, ayrı bir makalede dile getirebileceğimiz bir konu. Bunun öncesinde göldeki su çekilmesi için mutlaka geleceğe dair önlemler alınması gerekiyor.