Paylaş
Bu süreç yaklaşık 2 yıldır devam ediyor.
HEKTAŞ Elsan Elyaf’ın sanayi bölgesinde, İznik Gölü’ne sıfır devasa araziyi aldıktan sonra buradaki çalışmalarına da aşağı yukarı 1 yıl önce başladı.
Buradaki yatırım ile ilgili olarak bildiğimiz tek bilgi: “HEKTAŞ burada yerli tohum üretecek”
Şu ana kadar bir kısmını saymazsak, arazide yaptığı çalışmalar ile ilgili olarak da zaten yerli tohum üretimi yapılacağına dair emareleri de uzaktan uzaktan görüyoruz.
Firmanın burada en önem verdiği konu ise arazinin etrafını duvarlar ve çelik tellerle kaplamak oldu.
Bir de gözle görülür olarak arazinin İznik Gölü tarafına konan dev seralar.
Bunun dışında, arazinin Elsan Elyaf döneminden kalan kapalı alanlarda bir tadilat hatta yıkıp yeniden bina dikmelerini uzaktan uzağa görebiliyoruz.
*
Öncelikle şunu belirterek başlamak istiyorum ki, yerli tohum üretimi Türkiye için belki de savunma sanayindeki yatırımlar kadar önemli ve kritik bir öneme sahip.
Yıllarca yabancı tohumlarla tarım yapmaya çalışan ülkemizin kendi yerli tohumunu üretmesi buna da özel sektör eliyle katkı sunması, bu tür yatırımlara destek olan kuruluşların da devlet tarafından desteklenmesi geleceğimiz açısından son derece önemli ve sevindirici.
Çünkü yıllarca tarım sektöründe konuştuğumuz genetiği ile oynanmış GDO’lu tohumlar konuşuldu.
İsrail başta olmak üzere yurtdışından gelen bu tür tohumlarla ülkemiz topal ördek misali ağır aksak tarım yapmaya çalıştı.
Artık Türkiye yerli tohum üretiminde ciddi mesafe katetmiş, hem devlet eliyle, hem özel sektör eliyle yerli tohum üretiminde çok ciddi mesafeler katetmiş durumda.
İşte bu süreçte de HEKTAŞ’ın Orhangazi’deki yatırımı son derece önemli.
Daha ilk günden yine bu satırlardan HEKTAŞ’ın bu yatırımının olmasını hatırımın Orhangazi’de olmasını da destekledik.
Öyle ki, zar zor edinebildiğimiz bilgiler ışığında da buradaki yatırım ile ilgili kamuoyuna bilgiler sunmaya gayret ettik.
Geldiğimiz noktada elimizde ve kamuoyunda HEKTAŞ ile ilgili bilinen tek bilgi “yerli tohum” üretimi olacak.
Ancak gelin görün ki herkesin merak ettiği bir çok soru da yanıtını bekliyor.
İşte bu noktadan sonra HEKTAŞ tam anlamı ile bir kapalı kutu pozisyonu alıyor.
Bununla ilgili bir örneği de anlatmadan geçmek istemiyorum.
Haziran ayındaki 5 Haziran Çevre Günü’nde HEKTAŞ İznik Gölü sahilinde bir çevre etkinliği düzenledi.
Bizler de medya mensubu olarak bu programı takip etmek istedik.
Ancak şirket haber ile ilgili bilgi ve görsellerin kendi elleri ile basına servis edileceğini belirtti.
Ama böylesine önemli bir sosyal sorumluluk projesinde dahi ketum davranıp ne bilgi ne de görseli kamuoyu ile paylaşmadılar.
*
Konumuz dağıtmadan; HEKTAŞ’ın yatırımı ülkemiz için de bölgemiz için de son derece gurur verici.
Desteklenmesi gereken, sadece kamuoyunun değil, devletin de, devletin tüm kurumlarının da ilçe kamuoyunun da arkasında durması gereken bir yatırım.
Ama; evet burada büyük bir ama diyerek HEKTAŞ ile ilgili ilçe kamuoyunu meşgul eden spekülasyonlara da değinmeden geçemeyeceğim.
Birincisi ve en önemlisi; buradaki yatırım ile ilgili şirketin kamuoyu ile paylaştığı tek bir bilgi yok.
Yatırımın inşaatının başladığı yaklaşık 1 yıllık dönemde ne yerel, ne de ulusal medyaya yansıyan bir tek bilgilendirme yok.
HEKTAŞ bu alanda sadece yerli tohum yada tarımsal üretim mi yapacak, yoksa turizmi de ilgilendiren başka yatırımları var mı?
Hektaş arazinin açık alanındaki tarımsal yatırımlarını sürdürürken, buna bağlı olarak içeride ne kadar ve hangi kurallar çerçevesinde bir yapılaşma sürdürüyor.
Görünen o ki, en azından yoldan gelen geçenin gördüğü kadarıyla içeride hummalı bir inşaat faaliyeti söz konusu.
Bu inşaat faaliyetleri hangi kurallar ve nizam çerçevesinde sürdürülüyor.
Yürütülen tüm inşaat çalışmalarının ruhsat konusunda herhangi bir sorunu var mı?
Burada devam eden çalışmalarda, yani inşaat çalışmalarında hangi firmalar, kimlerin referansı ile yapılıyor?
Ve hepsinden önemlisi kamuoyunda hiç bilinmeyen bu çalışmaların ne kadarını yerel yönetim yani belediye farkında yada biliyor?
Bu soruların her biri yanıt bekleyen konular.
Bu soruları sormamızdaki neden ise HEKTAŞ’ın burada yaptığı yatırım ile ilgili ilçede ister yetkili olsun, ister yetkisiz olsun herkesin birbirine bu soruları sormaları, hiç kimsenin de bugüne kadar hiçbir hususta net cevaplar alamaması.
Bu alanın en büyük önemi ise birinci sınıf tarım arazisinde olması dahası İznik Gölü’ne sıfır bir alan olması.
Dolayısıyla soruların tamamı çevresel faktörler göz önünde bulundurulduğunda da çok büyük önem arzediyor.
Neredeyse artık üretimin başladığı bir yatırım ile ilgili bu kadar bilinmeyen denklemler varsa, burada da rahatsız edici şeyler mutlaka vardır diye düşünüyorum.
Paylaş