Yaklaşan Madrid zirvesi ve görüşmelerin perde arkası

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada tavrını çok net ortaya koydu. Bu net tavır, görüşmelerin perde arkasında “Ne oldu, ne oluyor?” sorusunu da Türkiye ile Batı arasında “Yeni bir kriz mi yaşanacak?” endişesini de beraberinde getirdi.

GÖRÜŞMELERDE NE OLDU?

Finlandiya ve İsveç heyetleri ile yapılan görüşmelerde Türkiye taleplerini çok net bir biçimde anlattı. Zaten Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bu taleplerin ana hatlarını da açıkladı. Ancak özetleyecek olursak:

- Terör örgütleri ve iki ülkenin terör örgütlerine verdikleri destek dosyalar halinde heyetlerin önüne konuldu.

- Teröristlerin iadesine yanıt alınamadığı belirtildi, bu iadelerin gerçekleştirilmesi istendi.

-“PKK, YPG, PYD iki ülkede de dernek vasıtasıyla para topluyor, eleman devşiriyor” denildi.

* “Türkiye’ye yönelik örtülü, örtüsüz ambargolar kaldırılsın” talebinde bulunuldu.

HEMEN SOMUT ADIM VE TAKVİMLENDİRME İSTEĞİ

Ankara’ya göre iki ülkenin görüşmelere bakış açısı, “Konuştuk, biz de iyi niyetimizi masada anlattık” şeklinde. İki ülke temsilcileri “Endişelerinizi anlıyoruz, elimizden geleni yapacağız” demekle yetindi. Ancak bu durum Ankara’yı doğal olarak tatmin etmedi. Ankara beklentisini net bir biçimde dile getirdi:

- “Orta ya da uzun vade diye bir süre yok. Beklentimiz iki ülkenin hemen eyleme geçmesi. Türkiye’nin taleplerini yerine getirmesi. Takvimlendirmeyi de uluslararası kamuoyuna duyurması.”

YENİ OYUN PLANI: MADRİD ZİRVESİ

Ankara’ya göre ABD ve iki ülkenin yeni oyun planı, haziran ayında yapılacak NATO Madrid Liderler Zirvesi üzerine kurulmuş durumda. İki ülkenin önce ilk görüşmedeki mevcut heyetlerin yeniden görüşmesini isteyecekleri, sonra bakanlar seviyesinde bir zirve talep edecekleri belirtiliyor. Ancak asıl Madrid Zirvesi’nde Erdoğan’ın “Evet” demesi için adeta kuşatmaya alınma planı yapıldığı ifade ediliyor. Gelinen noktada “Bari iki ülke için üyelik süreci başlasın, sonrasına bakalım” talebi de iletildi.

ABD’NİN DÜMEN SUYUNA GİDİYORLAR

Her iki ülke görüşmelerde “PKK Terör Listesi’nde ancak YPG ve PYD ülkelerimizde terör listesinde değil” tezine odaklandı. Kısacası adeta ABD ile aynı paralelde hareket ediyorlar. Bu durum karşısında Ankara’nın verdiği yanıt ise, “ABD’nin uydurduğu yalanı kabul etmemizi bekleyemezsiniz. PYD/YPG’nin terörist faaliyetleri ile ilgili bilgi ve gerçekler sizlerin de istihbarat raporlarınızda yazıyor” oldu. Ayrıca heyetlere “Terörü romantize etmeyin” uyarısında da bulunuldu. Hem iki ülkedeki hem de bazı Batı ülkelerindeki “DEAŞ ile savaşan kadın savaşçılar” haberleri gösterilerek “Tüm uluslararası kuruluşlarda YPG ve PYD’nin işlediği savaş suçlarına ilişkin raporlar var. Çocuk kaçırmadan insanları topraklarından sürmeye, infazlara kadar uzanan bir dizi suç. Bu raporları niye sümen altı ediyorsunuz?” sorusu yöneltildi. İsveç ve Finlandiya heyetlerinin sesi çıkmadı.

ABD’NİN “PKK-YPG AYRIŞSIN” TALEBİNE PKK’DAN GELEN RET

Ankara hem heyetlerin görüşmesinde hem de konuyla ilgili ikili görüşmelerinde Amerikalıların ayrıştırma planlarına bizzat PKK’dan itiraz geldiğini de anlatıyor. Üst düzey kaynaklarım, ABD’nin bir dönem “PKK ile YPG’yi ayrıştırma” girişiminde bulunduğunu ancak buna bizzat PKK’dan ret yanıtı geldiğini söyledi. Bu duruma PKK’nın evet demesi zaten beklenemezdi.

TÜRKİYE YENİ BİR ADIM ATMAYACAK

Artık Türkiye, İsveç ve Finlandiya konusunda bir adım atmayacak. Bir anlamda söylenmesi gereken söylendi. Bu mesajlar ABD’ye de verildi, verilmeye devam ediliyor. Bundan sonrası İsveç ve Finlandiya’nın kararına bağlı. Eğer somut adım atar ve bir takvim açıklanırsa, Türkiye tavrını ona göre yeniden şekillendirecek.

ABD’NİN YUNANİSTAN PLANI NE?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan dönüşü yaptığı açıklamada Yunanistan’daki ABD üsleri ile ilgili de çok çarpıcı sözler söyledi. Erdoğan, “5 artı 4, yani 9 tane şu anda ABD’nin Yunanistan’da üssü var. Bu üsler kime karşı kuruluyor? Söyledikleri, Rusya’ya karşı... Yalan. Bütün bu olanlar karşısında bunların Türkiye’ye karşı takındıkları tavır ortada” dedi. Peki bu sözlerin arkasında ne var, Ankara bundan sonra ne bekliyor ve kriz tırmanır mı? Soruların yanıtları ile ilgili yaptığım görüşmelerden edindiğim tespitleri sizlerle şöyle paylaşabilirim:

- ABD’nin hedefi artık belli. Tüm stratejik asetlerini, yapılarını Yunanistan’a kaydırmak istiyorlar.

- İncirlik de buna dahil olur mu, bir işaret yok. Ancak önümüzdeki süreçte belli olacaktır.

- Zaten bu süreçte ABD ile Türkiye hep karşı karşıya. Ankara’nın temel taleplerini karşılamak konusunda hiçbir adım atılmıyor.

- Ankara terörle mücadele başta olmak üzere milli çıkarlarını korumayı sürdürecek.

- Bu bakış açısı Suriye için de geçerlidir. Cepler şeklinde güvenli bölge oluşturmak için Türk Silahlı Kuvvetleri’nin planlamaları son aşamaya geldi.