Paylaş
21 Nisan’da 61 bin 967 ile zirveye ulaşan koronavirüs günlük vaka sayısı, 20 günlük bir sürede 15 binin altına indi. Bu rakam yeterli mi, sonbahara kadar neler yapılmalı, sonbahar için olasılıklar neler, bu yaz nasıl geçirilmeli, ne gibi tedbirler alınmalı? Bu soruların yanıtları için Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ı aradım.
HASTANE MERKEZLİ SALGIN DEĞERLENDİRMESİ
Günlük vaka sayısı binlere ya da beş binlere düşmüş değil. Kısmen normalleşmenin başlayacağı pazartesi gününden hemen önce yani 16 Mayıs Pazar akşamı itibarıyla, Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’nin günlük koronavirüs vaka sayısı 10 bin 512 idi. Yani kısmi normalleşme 10 bin 500’lük günlük vaka sayısı ile başladı. Pazartesi günü ise tüm Türkiye’den ekranlara yansıyan görüntülerden, vatandaşların sokakları, alışveriş merkezlerini, kuaförleri doldurduğunu gördük. Mehmet Hoca’ya kalabalıkları hatırlatıp, normalleşmeye başlamak için 10 bin 500’lük günlük vaka sayısının riskli olup olmadığını sordum. Mehmet Hoca, “Önemli olan hangi vaka sayısıyla, salgınla başa çıkabileceğinizdir” dedi. Ardından da Bakanlık tarafından açıklanan vaka sayısının zaten belirti göstermeyenleri kapsamadığını hatırlatarak, test politikasının değişmesi gerektiğine dikkat çekti:
“Biz belirtileri olanlara test yapıyoruz. Hastalığı hiç belirtisi olmadan geçirenler var. Üstelik yaş düştükçe bu oran yükseliyor. Bu yüzden tarama testleri öneriliyor. Bizdeki rakamlar sadece hastane yükünün azalıp azalmadığını gösteriyor. Buna hastane merkezli salgın değerlendirmesi diyebiliriz.”
MUTANT YAYILIM ENGELLENMELİ
Havaların ısınması bir avantaj olarak görünse de, hastalığı engellemediği biliniyor. Yaz gelse de bireylerin maske, mesafe, hijyen kurallarına uymaya devam etmesi gerekiyor. Diğer yandan elbette devletin de atması gereken adımlar var. Mehmet Hoca’ya göre bunlardan en önemlisi mutant virüslerin yayılımını engellemek:
“Mutant virüsün girmesini, yayılmasını engellemeliyiz. Birçok ülke, dışarıdan ülkelerine gelenlere kısıtlamalar uyguluyor. Bunu Türkiye’nin de yapması lazım. Hem turizm geliri olsun hem de salgını kontrol edeyim derseniz, bu çok zor. Üstelik süre de uzar. Ancak şu unutulmamalı, her şeyin temeli salgının kontrol altında tutulmasıdır.”
Salgın kontrol altında tutulmazsa diğer devletlerin kısıtlama uyguladıklarını yaşadık. 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi finalinin İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda değil, Porto’daki Estadio do Dragao’da oynanacak olmasının nedeni de bu... Mehmet Ceyhan’ın bu konudaki değerlendirmesi şöyle oldu:
“Avrupa ve Amerika’da kısıtlama kararlarını politikacılar değil, sağlık otoriteleri verir. Sağlık otoriteleri diğer ülkelerdeki test politikasını da yakından takip eder. Yani Türkiye’de tarama test mi yapılıyor, yoksa belirtisi olanlara mı yapılıyor, bunu incelerler.”
ÇÖZÜM YÜZDE 70’E ULAŞMAKTA
Peki yaz nasıl geçmeli ve sonbaharda ne olur? Dikkatsizlik, tedbirsizlik ve kurallara uymamak vaka sayısını artırır. Bunu zaten yaşayarak öğrendik. Diğer yandan devletin aşılamayı hızlandırması gerekiyor. Mehmet Hoca açık açık “Sonbahar aşılamaya bağlı” dedi:
“Yüzde yirmi, otuz aşılama oranı virüsün yayılmasını engellemiyor. Oranın yüzde yetmişlere çıkarılması gerekiyor. Pandemiyi bitirecek rakam bu. Sonbaharda ne olacağı da aşılama oranına bağlı. Bu sonbaharda kapanmak istemiyorsak, normal bir hayat istiyorsak, aşılama hızlandırılmalı.”
Paylaş