Paylaş
Esenboğa Havaalanı’nda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı toplantıda önce heyetler arası görüşme, ardından da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile baş başa görüşme yapıldı. Suudi Arabistan’dan gelen Pompeo ile yapılan görüşmenin ilk maddesi Kaşıkçı olayı idi.
Ancak sadece Kaşıkçı konuşulmadı. Türk-Amerikan ilişkilerinin Brunson kilidinin çözülmesinin ardından kenarda bekleyen tüm sorunlu başlıkları değerlendirildi.
Bir önceki yazımda “sorunları konuşma ve konuşarak normalleşme dönemine” geçildiğini belirtmiştim.
Durum tam da bu.
Brunson ile ortaya çıkan, Türkiye’ye yönelik, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun deyimiyle “saçma sapan” yaptırımların kaldırılması için çalışma başladığı bilgisi Ankara’ya ulaşmış durumda.
Hatırlayacaksınız, ABD Hazine Bakanlığı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ABD’deki mal varlıkları ve mal varlıklarından elde edilebilecek faiz gelirlerini dondurmuş ve ABD vatandaşlarının bakanlarla herhangi bir iş ve işlem yapmasını yasaklamıştı. Yaptırım uygulama kararı ABD Hazine Bakanlığı’nın Yabancı Varlıkların Kontrolü bölümü tarafından alınmıştı. Şimdi bunun aynı şekilde kaldırılması bekleniyor.
Ankara, FETÖ ve PKK/PYD/YPG terör örgütleri konusundaki hassasiyet ve kararlılığını görüşmelerde bir kere daha vurguladı.
Temaslar her konuda sürecek. Hakan Atilla ve Halk Bankası’na ilişkin süreçler şu an işliyor. İlişkilerde önümüzdeki dönem için en riskli tarih 4 Kasım.
Çünkü mayıs ayında İran ile yaptığı nükleer anlaşmayı askıya alan ABD yönetiminin belirlediği 180 günlük takvim çerçevesinde 4 Kasım’da İran ile petrol ticaretine devam eden müttefiklerinin yaptırım ile karşı karşıya kalması durumu var. Enerji ihtiyacını karşılamak için büyük ölçüde ithalata bağımlı Türkiye’nin en önemli petrol kaynaklarından biri İran. İran ham petrolüne yaptırım getirme planının, masada sorunlu dosyaların üst üste durduğu Türk-Amerikan ilişkilerini tam da “Konuşma ve normalleşme süreci başlıyor” derken yeniden germesinden endişe ediliyor. Bu endişeleri hafifletmek için bazı önemli gelişmeler oldu.
Bu gelişmeleri alt alta koyduğumuzda bir kere daha iki ülkenin de yeniden gerilime girmek istemediği de ortaya çıkıyor.
Peki, ne oldu?
1) Reuters, Türkiye’nin en büyük petrol rafinerisi Tüpraş’ın İran’dan petrol almaya devam etmesine imkân veren bir muafiyet almak için ABD ile görüşmeleri sürdürdüğü bilgisini paylaştı.
2) ABD’nin İran’dan petrol alan bazı müttefiklere muafiyetler sağlamayı da değerlendirdiği ortaya çıktı. ABD’nin İran özel temsilcisi Brian Hook gazetecilere, yaptırımlardan muaf olmak isteyen ülkelerin “kendi spesifik ve özel durumlarını açıklamaları” gerektiğini söyledi; ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, tüm dünyadaki müttefiklerinin ve ortaklarının ihtiyaçlarını hesaba kattığını ifade etti.
3) Pompeo’ya durum çok net anlatıldı. Ankara’da yapılan görüşmelerde ABD Dışişleri Bakanı’na “Yaptırımlar konusunda aşırıya kaçıyorsunuz, kimse enerji kaynaklarını çeşitlendiremez. Bu konudaki genel politikalarınızı gözden geçirmelisiniz. Diğer yandan Türkiye ile İran komşu. Alımı sürdürmeye mecburuz” mesajı verildi.
4 Kasım’a daha vakit var, temaslar sürecek. ABD yönetiminin bu kez kendi deyimleriyle “müttefik ve ortaklarının ihtiyaçlarını” gerçekten hesaba katıp katmayacaklarını ve samimiyetlerini göreceğiz.
Paylaş