Paylaş
“AĞLAMAK nedir? Ağlamak fiziki olarak gözün dışına doğru giden sıvı madde midir? Ben ikinci kez zona oldum şu anda. Bu kadar üzüldüm. Bu kadar stres yaşamadım son yıllarda. Bu depremi, bu felaketleri görüp de ağlamak gerçekten çok basit kalır.”
Bir kesiminin sevgisinin, bir kesiminin ise eleştirilerinin odağında Haluk Levent... O ise tüm bu karmaşanın ortasında ilk günden beri deprem bölgesinde. Tüm Türkiye’nin ağladığı felaketle ilgili sohbetimize bu sözlerle başladı ve şöyle devam etti:
BU NASIL ACI KAHROLDUM!
* İlk gün gittiğimde, sokaklarda çaresizliği gördüğümde kahroldum.
* Çok deprem gördüm ama böyle bir şey görmedim. Hâlâ o travma ile yaşıyor olabilirim. Bu nasıl bir acıdır, nasıl bir acı?
* Deprem bölgesinde insanlar enkaz altında artık yaşamadıklarına inandıkları dostlarının, ailelerinin cesedini bekliyorlar. Bu çok acı veriyor.
AFAD’A BİLGİ VERİLMELİ
* Eksiklikler çok ama halkımızdan beklediğim yardımlaşma zaten var. Sadece gelişi güzel kamyon göndermesinler diye yüzlerce kez yazdım. Onları ayrıştırmak bir dert.
* Kamyonların AFAD’a ya da orada AFAD’la beraber çalışan gönüllü kuruluşlara bilgi vererek gelmesi gerekiyor. Bu çok daha rahatlatacaktır.
* Hiçbir şeyi Ahbap olarak tek başımıza yapmadık. Bağışçı ve gönüllerimizden gelen 500’den fazla TIR’ı ihtiyaç alanlarına yönlendirdik. STK’larla koordineli olarak binlerce TIR’ı ihtiyaç alanlarına ulaştırdık.
SIRADA KÖYLER VAR
* Depolar kurduk. Çadır kentlerimiz depremzedelerin konaklamalarına hâlâ imkân sağlıyor.
* Şimdi köylere ulaştırılması zorunlu olan çadır tedariki gibi konularda yoğunlaşacağız sevgili Hande.
* Mobil atölyeler kuracağız, konteyner kentler için eğitim alanları yapacağız. Yaşam alanlarının artmasını sağlayacağız.
‘ADINI MAVİ KOYDUM’
En duygulandığı anı sordum; “Mavi” dedi...
* Enkaz altından günlerce sonra çıkarılan 10 günlük bebek ve ailesi... Adını Mavi koydum.
* Bizim Ahbap çadır kentte kalıyorlar. Beni çok duygulandırdı.
HİÇBİR PARTİYLE ORGANİK BAĞIM YOK
Kimine göre siyasete hazırlanıyor, kimine göre siyasetten teklif gidecek. Peki Haluk Levent siyasete mi hazırlanıyor?
* Benim bir siyaset planım olsaydı o kadar çok fırsat vardı ki bunu hemen kullanırdım ama yapmadım, yapamam.
* Ben hiçbir partiyle çalışamam. Hiçbir siyasi parti ile organik bağım yok. Hiçbir şekilde bir siyasi parti geleceğim olmayacak.
* Herkesi, hükümeti de eleştirelim ama ılımlı, yapıcı, yol gösterici olsun. Ben yıllardır hep bunu söyledim.
BAHÇELİ’NİN SÖZLERİ...
* Bu konuda hiçbir şey demeyeceğim. Zaman her şeyin anlaşılması için en güzel ilaçtır.
* MHP milletvekilleri ve il örgütlerine teşekkür ediyorum. Hiçbir lince maruz bırakmadılar. Demek ki bizim çalışmalarımızı görüyorlar.
* MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı’nın kızı Ankara il başkanlığımızı yaptı yıllarca, geçtiğimiz aylarda evlendi. Düğününe gittik. Sevgili Muharrem Varlı ile beraberdim. Hatta ben o düğünde şarkılar söyledim. ‘Haluk Abi ben artık evleniyorum beni bağışlar mısın’ dedi. ‘Ne demek’ dedim. Gönüllülük budur, Hilal Varlı bizim değerimizdir.
AFAD İLE AHBAP ARASINDA SORUN MU VAR?
* Felaket bölgesinde durmadan çalışıyor. Bazen tepkilere, eleştirilere rağmen. Peki ne hissediyor?
* Ne diyebilirim ki acılar sizi güçlendirir. Yıllardır yaptığım şeyleri açıklasam Türkiye gerçekten asıl o zaman ağlar.
* Bazı cümleler bazı kesimler tarafından değiştirilebiliyor ve bu bizi çok üzüyor. Ya da söylemek istediklerimiz muhalefeti veya hükümeti, herhangi bir kesimi vurmak için kullanılabiliyor. Bu aslında beni rahatsız ediyor.
* Çünkü ben bir politik taraf değilim ve böyle kalmaya çalışıyorum.
* Ne kadar itmeye çalışsalar da dayanacağım. Yani pes etmeyeceğim.
* En başta yapacağım tek şey şu yardımları en doğru ve en iyi şekilde yerine ulaştırmak.
* AFAD olmazsa Ahbap anlamsız kalır.
* Zaten ben AFAD ile protokolü olan bir dernek başkanıyım. Bunu gördükleri halde Ahbap’ın AFAD’ın rakibi olduğunu söylediler.
* Bakın Hande Hanım bu cümle çok önemli. AFAD arama kurtarmadır yani en başta bunu yapar. Ahbap geri destektir; malzemelerin istiflenmesi, bir yerlere gönderilmesi gibi çalışmalar yapar.
BİZLER AYRI DEĞİLİZ
* AFAD bizim çocukların ne kadar güzel çalıştığını yıllarca gördü ve bizlerden destek aldı.
* Bizler ayrı değiliz, AFAD olmazsa Ahbap anlamsız kalır çünkü arka tarafta desteği sağlayacak kimseyi bulamayız.
* AFAD projeyi yapmamız için bize alan hazırlar. Kafana göre gidip çadır kuramazsın, yardım yapamazsın, her iş koordineli olmalı.
* Bu nedenle AFAD olmazsa Ahbap’ın sahada anlamı kalmıyor. Çünkü biz muhakkak bir devlet kurumuyla işbirliği yapmak zorundayız.”
‘AHBAP ŞEFFAF MI’ TARTIŞMASI
Ahbap’ın kuruluşu 1990’lı yıllara dayanıyor. Haluk Levent’in ilk albümünden sonra ama başlarda adı farklıymış:
* Haluk Levent Dostlar Kulübü’ydü. Onlarla dostluk köprüsü kurabilirdik diye bizi seven, bizi dinleyen arkadaşlarımızla oluşturduğumuz bir gruptu. O dönemlerde çalışmalarımız vardı.
* Ahbap’ı kuranlardan Barlas İşbaşar, Emrah Aydoğdu, Emrah Cengiz, Deniz, Mert gibi arkadaşlar; bir nevi yıllar öncesinden bugüne gelmesini sağlayanlar.
* Kimileri de Ahbap’ı şeffaf olmamakla eleştirdi. Oysa Haluk Levent rutin denetim dışında, bağımsız iki uluslararası denetim şirketiyle de anlaşma yaptı. Bakın bu konuda neler söyledi:
* Hayatımda en fazla şeffaf olduğum konu bağışlar konusudur. Daha üç ay önce İçişleri Bakanlığı’nın denetiminden geçtik. Hiçbir sıkıntımız olmadı.
* Kamu yararına bir dernek olmak istemedik çünkü insanların vergilerinden düşerek bize yardımcı olmalarını doğru bulmuyoruz. Bizim amacımız dayanışma.
* İnsanlar geçen yılki şeffaflığımızdan dolayı bu paraları gönderdiler. Yangın zamanlarında herkese tek tek, kuruşu kuruşuna hesabını verdiğimiz, hepsini de sosyal medyadan yayınladığım için bu paraları gönderiyorlar.
* (Gönüllüleriniz eleştiri ve tepkiler kırılıyor mu?) Yüz binlerce gönüllümüz var, kırılan olabilir, üzülen olabilir. Bunları bize belirtmiyorlar, canhıraş bir şekilde deprem bölgelerinde çalışıyorlar.
FETÖ’NÜN SİNSİ PLANI
Bu süreçte sosyal medyadan yaptığı eski paylaşımları gündeme getirenler oldu. Haluk Levent’e hem bunları hem de FETÖ meselesini sordum. Çarpıcı yanıtlar verdi:
* Kim ne yaparsa yapsın, kim ne derse desin; ben FETÖ’yü desteklemedim, ben PKK’yı desteklemedim. Ben ülkenin milli güvenlik konusunda sıkıntılı olduğu herhangi bir durumu desteklemedim.
* ‘Sosyal medyada bir şey yazarken yanlış da anlaşılabilir. Hepimiz bunu yapıyoruz, yanlış yapmışsam affedin. Tekrar geçmişe dönmek istemiyorum’ dedim.
* Bu süreçte en üzüldüğüm şeylerden biri FETÖ hesaplarının bir anda beni parlatmaya ve devletin karşısında göstermeye çalışması oldu.
* Durumdan şüphelendim, altı saat boyunca gece 12’den sabaha altıya kadar karavanın içinde oturup tek tek inceledim. Baktım ki bilinçli bir şekilde hesaplar ortaya çıkarılıyor ve yavaş yavaş yayınlanıyor.
* Dedim ki bir şeyler dönüyor, bir şeyler dönecek ve bana dediler ki; “Sana yardım gönderecekler. Kampanyana katılacaklar.” Ben de bunun önünü almak için ağır bir yazı yazdım. Nedim Şener’in attığı tweet’in üzerine alıntıladım “Evet doğru söylüyor” dedim.
* O anda çok acil bir şekilde para gönderenleri tek tek yazdık, bir tane hesabı şüpheli gördük. Teşekkür ettiğimiz tweet’ini de sildik. ‘Ben FETÖ’cü değilim’ diyor ama işbirliği halinde olduğunu hissettik.
* Buraya çok dikkat etmek lazım, çok sinsice bir plan bu.
* Ben elimden geldiğince devletin adına hiçbir zarar vermemeye özen gösterirken, delicesine kavga ettiğim bir gruptan kontrollü ve benim dikkatimi kaçıracak bir şekilde para gelmesi, o paranın üç gün sonra Twitter’da yayınlanması aslında sinsi planı gösteriyor.
* Beni devletle düşman göstermek için hem yardım yapıyorlar hem de o yardım için bir taraftan da ‘El altından FETÖ’cülerden para alıyor’ dedirtiyorlar.
* Onlar Türkiye’de bitmiş değil. Onlarla işbirliği yapanlar istiyorlar ki Haluk Levent yalnız bırakılsın, Haluk Levent devlete karşı gibi gösterilsin.
* Benim onlarla bir hesabım var, bunu biliyorlar. Ben çok acı çektim. Bunu geçmişte Nedim Şener’e anlatmıştım. Darbeden önceydi ve belgeleri de var. Mesela icra dosyam için INTERPOL’den yazı çıkarttılar.
Paylaş