Lübnan tezkeresi geliyor... ‘Saldırı kabul edilemez’ açıklamalarının sonunda gelinen nokta

Sayısız çocuk öldürdüler, öldürmeye devam ediyorlar.

Haberin Devamı

Katlettikleri kadınların, sivillerin sayısı tam olarak bilinmiyor. Tüm bu süreçte İsrail’e karşı yapılan açıklamalar hep benzerdi; “Siviller öldürülmemeli, bu saldırılar kabul edilemez vb...” Gazze yetmedi İsrail’e, geçmişte daha önce de yaşandığı gibi Lübnan’a girdi. Hizbullah’ın komuta kademesini hedef alıyorum derken, sivilleri yine umursamadı bile. Dünya yine benzer açıklamaları yaptı, kimse kılını bile kıpırdatmadı. Baktı ki ne yapsa dünya kınamaktan öteye gitmiyor, bu sefer Birleşmiş Milletler’i vurdu.

ABD’NİN VETO ETMEDİĞİ KARAR

Birleşmiş Milletler Görev Gücü’nü (UNIFIL) vurmak, Birleşmiş Milletler’i vurmaktır. Aslında aynı zamanda ABD’yi de vurmaktır, dinlememektir, takmamaktır. Niye mi?

GÖREV GÜCÜ GÜVENLİK KONSEYİ KARARIYLA KURULDU

UNIFIL ilk kez 1978 yılında kuruldu. Lübnan ile İsrail arasında yaşanan çatışmaların ardından oluşturulan Barış Koruma Gücü’nün amacı İsrail kuvvetlerinin Lübnan topraklarından çekilmesi, uluslararası barış ve güvenliğin tesisi ile Lübnan Hükümeti’nin işgal edilmiş bölgelerde devlet otoritesini yeniden sağlamasına destek olmaktı. 

Haberin Devamı

* 2006 yılında yaşanan İsrail-Lübnan savaşının ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin aynı yıl, 11 Ağustos’ta alınan kararıyla görev gücünün takviye edilmesine, yetkilerinin artırılmasına karar verildi.

* Yani bu kararı ABD veto etmedi.

* UNIFIL karada kuzeyini Litani Nehri’nin, güneyini ise İsrail ile Lübnan arasındaki “Mavi Hat”tın oluşturduğu bölgede; denizde ise Lübnan sahilini oluşturan 110 deniz mili uzunluğunda ve 48 deniz mili genişliğindeki deniz alanında görev yapıyor.

Gelelim temel amacı dünya barışını ve güvenliğini korumak, ülkeler arasında dostane ilişkiler geliştirmek ve uluslararası sosyal ve ekonomik işbirliğini artırmak olan “Birleşmiş Milletler”in Barış Gücü’nün görevlerine;

* Sınırları korumak.

* Belirlenen bölgeler içinde Lübnan ordusu hariç hiçbir silahlı kuvvetin faaliyetine izin vermemek.

* İnsani yardımların sivil nüfusa ulaştırılmasını sağlamak.

* Yasadışı silahların bölgeye girişine müsaade etmemek. (Yani Lübnan hükümetinin izni olmadan herhangi bir grubun silah teminini engellemek)

Haberin Devamı

* Eylül 2024 tarihi itibarıyla UNIFIL’e Türkiye dahil 48 ülke 10.058 askeri personelle destek veriyor.

TÜRKİYE’NİN MİSYONU

* Türkiye, 2006 yılında teşkil edilen UNIFIL Deniz Görev Gücü’ne başından bu yana korvet/fırkateyn sınıfı gemilerle iştirak ediyor. Türkiye’nin bir gemisi bulunuyor. Yunanistan, Almanya, Bangladeş ve Pakistan gibi.

* Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait TCG-Beykoz (F-503) 90 civarında mürettebatıyla beraber devriye görevini yerine getiriyor.

* Karadaki karargâhta zaman zaman 2 ila 5 Türk askeri de karargâh ile iletişimi ve raporlama işlemlerini yerine getirmek için görev yapıyor.

TEZKERE MECLİS GÜNDEMİNE GELİYOR

* Türkiye’nin UNIFIL kapsamındaki Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılmasına ilişkin tezkere bu ay TBMM gündemine gelecek.

Haberin Devamı

* Türkiye yeni bir güç göndermeyi planlamıyor. Mevcut gücü göreve devam edecek. UNIFIL’e yönelik saldırıların devam ettiği bir dönemde Türkiye’nin söz konusu misyona katkısının devam etmesi, sorunun değil çözümün bir parçası olduğunu gösteriyor.

GELELİM SALDIRI KABUL EDİLEMEZ DİYENLERE...

Her katliamı kınama ile “kabul edilemez” sözüyle geçiştiren başta Batı olmak üzere tüm dünya artık İsrail’e “dur” demek zorunda. Zorunda çünkü bu açıklamaların hiçbir önemi olmadığını İsrail çok iyi biliyor. O yüzden de koskoca(!) Birleşmiş Milletler’in Barış Gücü’ne saldıracak ve “karadaki birlikler bölgeden çıksın” diyecek cesareti ve haddi kendinde buluyor. Milletler barış için gerçekte hiç birleşememişse, bir katile toplanıp “dur” diyecek cesaretleri ve liderleri yoksa İsrail hadsiz adımlarını atmaya, katliamlar yapmaya devam eder.

 

Yazarın Tüm Yazıları