Paylaş
AFGANİSTAN’DA KIRMIZI ALARM
Amerikan güçlerinin komutanı Orgeneral Scott Miller, “Şu anda güvenlik durumu iyi değil. Şu anki haliyle devam ederse, içsavaş kesinlikle gerçekleşebilecek bir ihtimal. Bu, dünyayı kaygılandırmalı” dedi.
Dünyanın bir kısmı, bir süredir, bir içsavaş olasılığı nedeniyle zaten endişeli. Ancak bu ihtimalin Afganistan’dan ayrılırken, Amerikalı bir komutan tarafından dile getirilmesi, endişeyi daha da artırdı. Üstelik başta Amerikalılar olmak üzere NATO Afganistan’ı terk ederken, Taliban’ın ilerleyişi sürüyor. ABD Başkanı Joe Biden 3 bin 500 Amerikan askerinin 11 Eylül’e kadar ülkeyi terk etmesi talimatı verdiğinden beri sahada bir anlamda Taliban, NATO’yu tasfiye ediyor. Kabil’e her gün biraz daha yaklaşıyor. Bölge ülkeleri ve dünya gelişmeleri dikkatle izliyor. İzliyor, çünkü içsavaş olasılığından teröre, yeni ve büyük bir göç dalgasına kadar küresel anlamda bir dizi sorun yaşanabilir. Türkiye açısından ise durum daha da karmaşık bir boyuta ulaşabilir. Küresel anlamda ve Türkiye açısından olasılıkları detaylandıracak olursak:
- Biden’ın Afganistan’dan askerleri çekme kararında, Katar’da Taliban ve Afgan hükümeti arasında yapılan barış görüşmelerinin başarılı olma ihtimalinin düşük olmasının, bu durumda ABD kuvvetlerinin saldırıya uğrama ihtimalinin kuvvetli olmasının, istihbaratçılar tarafından kendisine El Kaide’nin yeniden yapılanmasının en az iki yıl alacağı bilgisinin verilmesinin etkili olduğu belirtiliyor.
- Karardan bu yana Taliban’ın ilerleyişi ivme kazandı. Afganistan’ın ulusal hükümetinin 11 Eylül’e kadar ayakta kalıp kalamayacağı veya ne zamana kadar kalabileceği merak ediliyor.
- Halihazırda bir içsavaş görüntüsü var. Bunun artmasından ve Afganistan’ın uluslararası terör için elverişli bir coğrafyaya dönmesinden ise endişe ediliyor.
- Afganistan’daki bir içsavaş, büyük bir göç dalgasına yol açabilir. Bu durum sadece sınırı olan ülkeler için değil, Türkiye ve Avrupa açısından da büyük sorun.
- ABD’nin çekilmesiyle güç boşluğunu doldurmak için sahada kimler yarışacak? Rusya, Çin ve İran ile Türkiye’nin ilişkileri Afganistan bağlamında nasıl etkilenecek?
- Türkiye’nin Taliban dahil tüm taraflarla temasta olduğu biliniyor. Türkiye’nin kalmasına karşı olan Taliban nasıl ikna edilecek? İkna edilse bile işler kötüleşirse Türkiye ne yapacak?
- Türkiye doğu sınırlarına yığılacak yeni bir göçmen akınına Afganistan’da mı çözüm bulmalı? Yoksa alarm zilleri çalan topraklardan uzak mı durmalı?
İDLİB İÇİN BİLEK GÜREŞİ
Suriye krizinin çözümüne yönelik Astana süreci devam ediyor. On altıncı toplantı, 7-8 Temmuz tarihleri arasında Kazakistan’da yapılacak. Gündemde Suriye’deki güncel durum, Cenevre’deki Anayasa Komitesi çalışmalarının yeniden başlatılması, mahkûmların değişimi, rehinelerin serbest bırakılması, kayıp kişilerin aranması ve insani yardımların ulaştırılması var. İnsani yardım konusunda son günlerde ilgili ülkeler arasında diplomatik bilek güreşi yaşanıyor. Birleşmiş Milletler, İdlib bölgesine aylık bin TIR’lık insani yardım malzemesi ulaştırıyor. Ürdün, Irak ve Türkiye’den geçiş belirlenmiş olsa da, güvenlik nedeniyle ağırlıklı olarak Türkiye güzergâhı kullanılıyor. 10 Temmuz günü Birleşmiş Milletler konuyla ilgili rutin toplantısını yapacak. Bu toplantı öncesinde Rusya, yardımların Şam üzerinden yapılması için bastırıyor. Rusya’nın amacını, “Şam’a bir anlamda meşruiyet sağlamak, ekonomik gelir kazandırmak, Esad yönetimine yönelik Batı ambargosunu kırmak ve delmek” olarak sıralayabiliriz. Ancak Türkiye, ABD ve Batı ülkeleri, Rusya’nın Şam talebine karşı. Hem Esad rejimine yönelik ambargonun delinmesini istemiyorlar hem de Şam’a gönderilecek yardımların İdlib’e ulaşıp ulaşmayacağı konusunda endişe yaşamak istemiyorlar. Yardımların İdlib’e ulaşmaması Türkiye’nin sınırlarına yeniden mülteci akınına yol açabilir.
Paylaş