Paylaş
ERDOĞAN’IN AB HAMLESİ
- Türkiye’nin AB konusunu gündeme taşıyacağını zirve öncesi ilk olarak Dışişleri Bakanı Hakan Fidan telefonda görüştüğü ABD Dışişleri Bakanı Blinken’a söyledi.
- Clinton döneminde de Türkiye’nin AB sürecini destekleyen Blinken, Hakan Fidan’a telefonda aynı desteği yineledi. Blinken-Hakan Fidan görüşmesinin ardından bu kez aynı mesajı Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Biden’a verdi.
- Biden’ın kısa bir şaşkınlık anından sonra Türkiye’nin politikasını destekleyeceğini söylemesinin ardından yeni yol haritası devreye sokuldu.
TÜRKİYE NEDEN AB KARTI AÇTI?
Kaynaklar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve kurmayları Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un üzerinde çalışarak hayata geçirdiği kartı şöyle açıklıyor:
- Türkiye, AB’yi yıllardır bekliyor. AB üyesi olan NATO ülkeleri ise İsveç şartını 3 ay bekleyemediler. Türkiye açısından birlikle müzakerelere yeniden başlayacağına ilişkin yol haritasının ortaya konulması ve vize serbestisi üzerinde çalışmak önemli. Bu nedenle NATO’nun resmi sayfasına konulan bildiride bu başlıkların yer alması önemseniyor.
- Türkiye’nin AB işbirliğini yeniden ön plana çıkarmak için elindeki fırsatı kullandığına vurgu yapmak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson önceki gün Vilnius’ta buluştu.
İSVEÇ’İN ÜYELİK SÜRECİ NASIL İŞLEYECEK?
NATO yetkililerinin yaptığı açıklamalar üzerine Türkiye, İsveç’in üyeliğine yeşil ışık yaktı. Anlaşmayı da Meclis’e göndereceğini ifade etti. Ancak süreç bugünden yarına hayata geçecek değil.
- 3’lü mutabakat çalışmaları bir yandan devam ederken diğer yandan NATO Genel Sekreteri’nin atayacağı özel terörle mücadele temsilcisi çalışmalarını yürütecek.
Bu arada, Türk kamuoyu ve TBMM’de bulunan diğer siyasi partilerin ikna edilmesi için İsveç’in somut adımlar atması da gerekecek.
ATILACAK ADIMLARA BAĞLI
- İsveç’le 3’lü görüşmelerde, İsveç Başbakanı Türk heyetine terör örgütlerini işaret ederek “Biz de ülkemizi bunlara teslim etmek istemiyoruz” dedi.
- Yetkililer, İsveç konusundaki anlaşma metninin bir beyanname olduğuna dikkat çekip “Meclis onay sürecinin İsveç tarafından atılacak adımlara bağlı olduğunu” söyledi. Bu nedenle TBMM’nin İsveç’in atacağı adımlar konusunda ikna edilmiş olması önem taşıyacak.
ÖRTÜLÜ AMBARGOLARA SON
NATO müttefiklerinin bir süredir Türkiye’ye yönelik uyguladığı örtülü ambargoların kaldırılması da Türkiye’nin çabalarıyla metne dahil edildi.
- İsveç doğrudan silah satış ambargosunu kaldırmayı taahhüt ederken, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in AB üyesi ülkelerle yaptığı görüşmeler neticesinde diğer ülkelerin de bir süredir sürdürdükleri örtülü ambargonun varılan uzlaşma çerçevesinde kaldırılması taahhüt edildi.
- Bu durum, AB üyelerini olduğu kadar F-16 sürecinde Türkiye’nin önüne İsveç üyeliği şartını koyan ABD’yi de ilgilendiriyor. Kısacası kongrenin elinde artık bir İsveç kartı kalmadı.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN BİLDİRİDE YER ALMASI
Her ne kadar PKK, YPG-PYD ve FETÖ terör örgütleri Türkiye’nin çabalarıyla daha önce de NATO tarafından bazı bildiri ve açıklamalara girmiş olsa da varılan anlaşmayla bu kez güçlü bir şekilde bir kere daha vurgulanması önemli.
Türkiye, öncelikle İsveç’ten FETÖ, PKK, YPG ve PYD konusunda iade süreçleri, sınır dışı etme, malvarlığı dondurma gibi adımları bekliyor. Metne FETÖ kelimesi Madrid zirvesinde olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ısrarı üzerine girdi. Erdoğan aksi takdirde kabul etmeyeceğini de belirtti.
- Diğer yandan İsveç’in terör örgütlerinin eylemlerine idari kararlarla izin vermemesini bekliyor.
- Akıllardaki soru, söz konusu maddenin NATO müttefiki adı altındaki başta ABD olmak üzere diğer Batılı ülkeler tarafından uygulanıp uygulanmayacağı. Müttefiklik hukuku çerçevesinde başından beri terör örgütleriyle işbirliği yapılmaması gerektiğinin altını çizen Türkiye, başta ABD olmak üzere diğer müttefiklerinden de aynı hassasiyeti göstermesini bekliyor.
- ABD, Suriye’nin kuzeyinde politikasını değiştirmeye yanaşmasa da Türkiye her zaman olduğu gibi son NATO bildirisine de atıfta bulunarak tezlerini savunmaya devam edecek ve terör örgütleriyle işbirliğinin sona erdirilmesini aynı kararlılıkla isteyecek.
DENGE POLİTİKASI
Türkiye’nin Rusya’ya sırtını dönerek yönünü tamamen Batı’ya çevirdiği şeklinde yaratılmaya çalışılan algı doğru değil. Türkiye, uluslararası ve bölgesel güç olarak denge politikasını sürdürmeye devam edecek. Bu kapsamda Batı ve Avrupa ile ilişkiler geliştirilmeye devam edilirken Rusya Devlet Başkanı Putin ile de “şeffaf görüşmeler” sürdürülecek.
Paylaş