İşte AK Parti’nin açıkladığı: 500 sayfalık beyannamenin şifreleri

Sevgili okurlarım;

2023 seçimlerine geri sayım sürüyor. 14 Mayıs’a kadar sizlere siyasi partilerin açıkladığı seçim beyannamelerinin ayrıntılarını, vaatlerin arkasındaki nedenleri, yol haritalarının detaylarını anlatmaya çalışacağım. Bunu yaparken de o beyannameye katkı yapanların görüşlerine başvurarak, önemli başlıklardaki şifreleri sizlerle paylaşacağım. AK Parti’nin seçim beyannamesiyle başlıyoruz. AK Parti’nin yaklaşık 500 sayfayı bulan beyannamesinde her başlık için “Birlikte Yaptık” bölümü ile 21 yılda hayata geçirilenler anlatılıyor. “Birlikte Yapacağız” başlığında ise 2023 sonrası için vaatler yer alıyor. Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketinin yanı sıra tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en büyük sıkıntı ekonomide yaşanıyor. Lütfi Elvan ve Cevdet Yılmaz’ın ilgili kurum, bakan ve sivil toplum örgütleriyle yaptıkları çalışmanın sonucunda kaleme aldıkları ekonomi başlığını mercek altına alarak başlayacağız. Elvan ve Yılmaz’ın verdiği bilgilere göre ekonomideki yol haritası eylem planları ile hayata geçirilecek:



İÇ VE DIŞ YATIRIMLAR

* Genel ekonomik perspektif yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yoluyla büyüme ve cari fazla oluşturacak bir dönüşüm olarak belirlendi.

* Dışa açık ve serbest piyasa ekonomisine dayalı bir ekonomi perspektifi ile uluslararası norm ve standartlara öncelik verilecek.

* İç ve dış kaynaklı yatırımlar desteklenecek.

GÜÇLÜ EKONOMİ EKİBİ

* Ekonomi bölümünde en önemli vurgulardan biri “Güçlü Ekonomi Ekibi.”

* Bakanların milletvekili olduğu durumda, yeni sistemin kuralları gereğince kabine köklü bir şekilde yenilenecek.

* Burada dikkat çekici kavram “ekip” kavramı. Önümüzdeki dönemde şahıslardan ziyade, birbiriyle uyumlu bir ekip oluşturma konusu daha büyük önem taşıyor.

ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE ŞEFFAFLIK

* Makro çerçeveyi güncelleyecek “Ekonomi Eylem Planı” hayata geçirilecek. Plan ile belirsizlikler azaltılacak, öngörülebilirlik ve şeffaflık artacak.

* Büyüme ve istihdam odaklı hazırlanacak eylem planı, katma değeri ve verimliliği artıracak, dışa bağımlılığı azaltacak ve istihdam oluşturacak yatırımlar için elverişli şartlar oluşturacak.

* Bu amaçla bürokrasinin azaltılmasından teşviklere kadar birçok adım atılacak.

BÜYÜME VE ENFLASYON

* AK Parti iktidara geldiği ilk dönemlerde nasıl bu iki hedefi eşzamanlı gerçekleştirmeyi başardıysa, aynısını tekrar başarmaması için hiçbir sebep yok.

* Anahtar kavramlar siyasi istikrar ve güven.

* Enflasyon ile mücadele etme ve orta vadede (iki veya üç yıl) tek haneye ulaşma hedefi benimsendi.

* Ayrıca, TL tasarrufları destekleyen yeni finansal araçlara rekabet hukukuna da vurgu yapıldı.

* Maliye ve para politikaları arasında daha güçlü bir koordinasyon hedefleniyor.

* Güçlü bir iletişim ile medyada oluşan ve verilere dayalı olmayan haksız imajların ve olumsuz beklentilerin daha etkili yönetilmesi amaçlanıyor. İletişim, daha fazla analiz ve veri ile desteklenecek.

İLAVE REFAH PAYI

* Geniş kesimlerin, emeklilerin ve çalışanların ücretlerinde enflasyona ilave olarak refah payı da vaat ediliyor.

* Önümüzdeki dönem, büyüme kadar büyümenin nimetlerini sosyal adalet ilkesi çerçevesinde paylaşma konularının da ön planda olduğu bir dönem olacak.

‘SÖYLE’NİN HİKÂYESİ



* AK Parti’ye göre 14 Mayıs’taki seçim sıradan değil, pandeminin, savaşın, küresel ekonomik sorunların ve asrın depreminin ardından gelen olağanüstü bir seçim. Beyanname açıklanırken ilk kez duyulan “Söyle” şarkısının hikâyesi ise şöyle anlatılıyor:

* Olağanüstü bir yardımlaşma ve metaneti dünyaya Türkiye gösterdi.

* SÖYLE bu politik tavrın poetik karşılığıdır!

* SÖYLE bir kampanya şarkısı değildir! Toplumsal moral değerlerinin tarihi referanslarla siyaset kulvarına taşıyan bir İstiklal yürüyüşüdür.

* Şarkının sözlerinde Mehmet Akif’ten Necip Fazıl’a, Nâzım Hikmet’ten Ahmed Arif, Attila İlhan’a, İsmet Özel’den Sezai Karakoç’a, Karacaoğlan’dan Pir Sultan Abdal’a fikir ve mısraların tını ve çağrışımını hissetmek mümkün. Bu şarkının muhatabı İstiklâl Marşı’mızın muhatabı olan milletimiz!

SİSTEMİN REVİZYONU

Sevgili okurlarım,

Hukukçulardan, genel başkan yardımcılarından, eski yeni adalet bakanlarından oluşan bir ekip ise hukuk ve sistemdeki sorunları masaya yatırdı. Beyannamede “Yüksek standartlı demokrasi adımları atılacak” ifadesi dikkati çekiyor. Peki bu adımlar 21 yılda neden atılmadı? Vesayet dönemleri, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör örgütleriyle mücadeleye dikkati çeken AK Partili kaynaklar; zorlukların aşıldığını ve hedefin daha ileri demokrasi olduğuna dikkati çekti. Sistem ile ilgili revizyonda Fuat Oktay’ın başkanlığında yapılan çalışmalardan yararlanılacak. Abdulhamit Gül’ün verdiği bilgiler ışığında;

YASAMA REFORMU

* İlk kez bu beyanname ile yasama faaliyetinin reformuna şahit oluyoruz. Buna göre, Siyasi Partiler Kanunu, Seçim Kanunu ve Meclis İçtüzüğü baştan sona yeniden ele alınacak. Siyasi Partiler Kanunu daha özgürlükçü bir çerçeve yasa şeklinde düzenlenecek.

HALK TEŞEBBÜSÜ

* ‘Halk Teşebbüsü’ ile belirli sayıda vatandaşın kanun teklifi vermesi veya bir kanunun iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurması mümkün olacak. Bu kavramsal olarak “doğrudan demokrasi” anlamına gelen tarihi bir adım.

DİJİTAL OYLAMA

* Gerek merkezi idarede gerekse yerel yönetimlerde karar alma süreçlerine halkı ortak etmek için ‘‘e-demokrasi’’ uygulaması geliştirilecek. Batı demokrasilerinde rastladığımız dijital oylama uygulamaları hayatımıza girecek.

* ‘Yaşam Hakkı Eylem Planı’ oluşturularak, doğal afetlere hazırlık ve tedbir faaliyetleri yanında iş kazaları, dijital şiddet, maden kazaları gibi çok hayati konular kapsama alınacak. İhmal ve kusuru bulunan kamu görevlilerinin soruşturulması için kurumlarından soruşturma izni alınması usulüne de son verileceği vaat ediliyor.

PARTİ KAPATMA

* Yargıtay Başsavcısı siyasi parti kapatma davası açmadan önce TBMM’den izin isteyecek.

* Meclis çoğunluğunun izin vermesi halinde kapatma davası açılabilecek.

* Anayasa Mahkemesi tarafından verilen kapatma kararları da ancak TBMM tarafından uygun bulunması halinde yerine getirilebilecek.

DOĞRUYA DOĞRUNUN YANLIŞA YANLIŞIN YÜZYILI

Sevgili okurlarım;

* Son olarak gelelim beyanname ve kampanyanın genel hedef kitlesi ile kararsız seçmen ve Z kuşağı için AK Parti’nin hedeflerine... Kampanyayı yürüten ekibin başında bulunan Pollmark’ın sahibi Ertan Aydın şöyle açıklıyor:

* Kapsam, vatandaş bekasını önceleyen kapsayıcı politikalar ve projelerden oluşuyor.

* Türkiye Yüzyılı hakikatlerin hakkaniyetle takdir göreceği, yanlışa yanlış, doğruya doğrunun yüzyılı olacak.

3K FORMÜLÜ

* Kampanya 3K formülü üzerinde ilerliyor. KABUL- KANAAT- KARAR.

* Değişim ancak ayrıştırıcı zihniyetlerin tahakkümüne direnen, kimlik tabanlı siyasetin farklıyı ve ötekini yok saydığının bilincine varan, sağırlaşmayı ve körleşmeyi gönüllü hale getiren yankı odalarını reddeden özgür iradeler inşa ederek gerçekleşecek.

* Zihinlerde netleşmeyen durumları aydınlatmaya odaklanmış bir iletişim stratejisi yürütülüyor.

2028 YILI İÇİN
MİLLİ GELİR HEDEFİ 1.5 TRİLYON DOLAR

AK Parti’nin ekonomi hedefleri ise rakamsal olarak şöyle:

* 2022 yılında 900 milyar dolar olan milli gelirin 2028 yılında 1.5 trilyon dolara,

* 2002’de 3 bin 600 dolar, 2022’de 10 bin 600 olan kişibaşı gelirin 2028 yılında 16 bin dolara ulaşması,

* 2023-2028 döneminde toplam 6 milyon ilave istihdam oluşturulması,

* Enflasyonda yeniden tek haneli seviyelere dönülmesi hedefleniyor.

EV HANIMLARI NASIL EMEKLİ OLACAK?

* Ev hanımlarının emekli olmak için isteğe bağlı olarak yatırdıkları primlerin üçte biri devlet tarafından karşılanacak.

* Yeni evlenen gençlere 150 bin TL faizsiz ve iki yıl geri ödemesiz dört yıllık kredi verilecek.

* Her aileye belli bir eşik değerin altında kalan geliri tamamlayıcı olacak kaynak transferi yapılacak.

* “Aile Bazlı Vatandaşlık Maaşı” ile mevcut sosyal destekler daha bütüncül, sade ve hak temelli bir yapıya kavuşacak.

AİLE AVUKATLIĞI

* Aile hekimliğinin bir benzeri avukatlık hizmetlerinde de uygulanacak.

* İkamet adresine dayalı olarak her ailenin adli veya hukuki işleminin temsil veya takibi için başvurabileceği bir avukatı olacak.

* Yargının üst meslek kurulu hâkimler için ayrı, savcılar için ayrı iki farklı kurul şeklinde oluşturulacak.

BÜTÜNLEŞİK KALKINMA MODELİ

Üç denizde üç büyük liman (Filyos, Çandarlı ve Mersin) projesi genişletilerek, “Liman Endüstrisi”ne dayalı bölgesel kalkınma yaklaşımı hayata geçirilecek.

* Ankara merkezli savunma sanayii, Konya merkezli makine sanayii, Karaman, Niğde, Aksaray merkezli tarıma dayalı sanayiinin yapımı gerçekleştirilecek Mersin konteyner limanı ile Akdeniz’e ve oradan da uluslararası pazarlara taşınması hedefleniyor.

* Zonguldak ve Karabük merkezli enerji, kömür ve doğalgaz ürünleri ile demir-çelik sanayii, Kastamonu ve Düzce merkezli kâğıt ve ormancılık sanayii ile Bolu ve Çankırı merkezli tarıma dayalı sanayii ürünleri Filyos Limanı ile Karadeniz’e ve uluslararası pazarlara taşınacak.

* Elazığ, Bingöl, Tunceli ve Malatya’dan Hatay’a, Şanlıurfa ve Diyarbakır’dan Adana’ya kadar olan Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kilis ve Osmaniye’yi de içeren deprem bölgesinde işlenmiş tarım ürünleri ve tarıma dayalı sanayinin yanı sıra, tekstil, dokuma, demir-çelik başta olmak üzere imalat sanayii İskenderun Limanı’yla buluşturularak uluslararası pazarlara taşınacak.