Paylaş
Bazı bağlar... Parti mi, bireysel mi, organize mi tartışması... Hâlâ mı tartışıyorsunuz? Bazı bağlar olduğunu kabul ediyorsanız ve “organize birliktelikten” hâlâ emin değilseniz -ki buna kargalar bile güler- müttefikinize saldıran bir terör örgütüne neden silah veriyorsunuz? Emin olmadan neden askeri eğitim veriyorsunuz? İstekleriniz yerine gelince dönüp müttefikiniz olan ülkeye “Özür dileriz” mi diyeceksiniz? Bu işin bir boyutu...
Gelelim işin aslına... “Emin olmadığını” söyleyen ama tüm dünyadaki her türlü iletişimi A’dan Z’ye takip eden, dünyada içine sızmadığı ya da dönem dönem kontrol altında tutmadığı terör örgütü bulunmayan hatta bazı terör örgütlerinin ortaya çıkışında öyle ya da böyle sorumluluğu bulunan Amerika’ya kim inanır?
Türkiye bu söylemlere alışık. Neler neler yaşandı... Bir başka terör örgütünün üyesinin yüzü Amerika’nın bölgesel çıkarlarının kimi zaman uyuştuğu kimi zaman ters düştüğü bir başka devlet tarafından değiştirilmişti. Türkiye’deki bombalamalardan sorumlu o teröristle Amerikan istihbaratının görüşmeleri tespit edilmişti. Hatta Türkiye CIA’in önüne görüşme kanıtlarını koydu. Koydu da ne oldu? Türkiye kendi mücadelesini yine kendi başına yaptı.
DOSYALAR ÖNLERİNE KONULUYOR
Bir başka terör örgütü için durum bu iken PKK ve YPG için “Bilmiyoruz, emin değiliz” söylemlerini duymaktan bıkan Türkiye kapsamlı çalışmalar hazırladı. Amerikalılarla her seviyede yapılan görüşmelerde bir nevi kitap haline getirilen bu dosyalar önlerine konuyor. Bunlardan biri de İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan kapsamlı bir kitap. Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan kitapta iki örgütün ortaya çıkışı, birlikteliği tüzüklerle, açıklamalarla, fotoğraflarla, şemalarla anlatılıyor.
Amerikalılara da verilen kitaptan bilgileri Jeffrey’nin de hatırlaması umuduyla sizlerle de paylaşacağım:
- PYD, 17 Ekim 2003 tarihinde örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlar ve PKK’nın 8. kongresinde Türkiye’nin yanı sıra İran, Irak ve Suriye’de de yeni örgütlenmelere gidilmesi yönünde alınan kararlar doğrultusunda kurulmuştur.
- Kuzey Suriye’nin genel sorumlusu Sofi Nurettin, yani Halef El-Muhammed. Kendisi 1990 yılında PKK’ya katıldı.
- PYD’nin eski eşbaşkanları Salih Müslim Muhammed ve Asya Ayşe Abdullah. Abdullah, Suriye’ye geçmeden önce Gare ve Kandil’deydi.
TÜZÜKLERDEKİ ORTAK BÖLÜM
Bu genel bilgilerin ardından KCK sözleşmesi, PYD tüzüğü ve PKK tüzüğü arasındaki benzerliklere yer veriliyor.
Üçünün de kurucu örgüt yapılanmasında başkanın Abdullah Öcalan olduğu belirtiliyor. Üç örgütte amaç bölümü ise şöyle yer alıyor:
- KCK sözleşmesi: Kürdistan parçalarında demokratik özerklik ve konfederalizm.
- PYD tüzüğü: Suriye parçasında özerklik, Kürdistan’da konfederalizm.
- PKK tüzüğü: Kürdistan parçalarında demokratik özerklik ve konfederalizm.
PKK-PYD birlikteliğine ilişkin Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan ve yakalanan örgüt mensuplarının ifadeleri de yine kitapta yer alıyor. Bakanlık YPG içinde yer alan PKK ve KCK üyesi teröristleri de tek tek isimleri ve resimleri ile sıraladı. Geçmişleri, PKK’ya ne zaman katıldıkları ve Suriye’ye hangi tarihte geçtikleri de yine bilgiler arasında.
DEMOGRAFİYİ DEĞİŞTİRDİ
Son bölümde ise yerleşim yerlerinin yıkılması ve zorunlu göç başlığı altında PYD’nin ele geçirdiği topraklarda bölgede yaşayan insanları zorunlu göçe tabi tuttuğu ve demografiyi değiştirdiği belirtiliyor. Kadınlara Yönelik Şiddet ve Çocuk Savaşçılar başlıklarında ise Birleşmiş Milletler Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu’nun raporlarına yer verildi. Raporlarda, öldürülen kadın ve çocuk sayıları ile çatışma alanlarında kullanılan 14-17 yaş arasında çocuk savaşçılar yer alıyor.
Türkiye’nin özellikle Amerikalılar da anlayabilsin diye İngilizce hazırladığı kitap, “Bölgesel çıkarlar sebebiyle PYD/YPG’nin meşrulaştırılmaya çalışılması, terörizm ile topyekûn mücadele eden ülkeler açısından son derece talihsiz bir durum olarak ortaya çıkmaktadır” ifadesiyle bitiyor.
Paylaş