Paylaş
SEVGİLİ okurlarım;
Mutluluklar, büyük acılar, kayıplar, kahkahalar,
hayal kırıklıkları, gözyaşları, rutinlerle kısacası iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla bir yıl daha bitti.
Bugün 2023’ün ilk günü. 2023 ülkemize de sizlere de iyi gelsin. Mutlaka yine bazen koşacağız, bazen yürüyeceğiz, bazen halimiz olmayacak, bazen ise ağlayacağız. Misafir olduğumuz bu hayatta bu pazarı 2023’e ayırdım.
*
Âşık olduğumuzda, hüzünlendiğimizde, dilek tutmak istediğimizde hatta içten bir duada başımızı semaya çeviririz. Yıldızlara bakar, düşler, düşünür dururuz. Yıldızlar kimimiz için de yol göstericidir. Peki yıldızlar 2023 için neler söylüyorlar? Astrolog Dinçer Güner ile 2023’ü biraz politik, biraz ekonomik açıdan konuştum. Bakın neler söyledi:
* Türkiye Akrep burcu bir ülke ve Akrep burcunun olduğu yerde huzurdan kolay kolay söz edemeyiz.
* Seçimler hakkında daha net konuşabilmek için seçim tarihinin açıklanması ve zamanı net bilmemiz gerek.
* Eğer nisan-mayıs aylarında seçime girersek ki bu aylarda güneş ve ay tutulmaları ile seçime gireceğiz demektir, o zaman büyük önem kazanıyor. Çünkü tutulmalar her zaman önemli yol ayrımlarına ve kavşaklara işaret eder. Bu tutulmalardan bir tanesi 29 derece Koç burcunda olacak, bir diğeri ise 14 derece Akrep burcunda. 29 dereceler astrolojik olarak tamamlanmama, sonuca ulaşamama ile ilgilidir.
EKONOMİ 2022’DEN DAHA ZOR DEĞİL AMA...
* Genelde Satürn-Balık süreçleri tarihte ekonomik buhranlarla geçmiş. Fakat bu sefer küçük bir fark var. Bolluk, bereket, şans ve talih gezegeni olan Jüpiter parayı temsil eden Boğa burcuna geçiş yapacak ve Satürn ile de güzel kontaklar kuracak.
* Beklenen büyük bir buhran olmamakla beraber, yine de aşırı rahat bir ekonomik sene demek zor.
* Bu seneden daha zor olmaz ama büyük bir rahatlıkta beklememek gerek. En azından Boğa-Akrep tutulmaları bitmeden zor. Boğa-Akrep tutulmaları da 2023’ün sonunda bitecek.
2023 DÜNYA AÇISINDAN PEK SEVİMLİ OLMAYACAK
* 2023 açıkçası bu konuda pek sevimli değil gibi gözüküyor.
* Vatikan- İsrail ilişkisi tam bir Satürn-Balık döngüsü yaşayacak. Belki aralarındaki ilişkiyi ve bu ilişkiyi oluşturan maddeleri yeniden gözden geçirebilirler.
* Ama Rusya- Almanya ise biraz daha farklı bir dinamiğe sahip olabilir. İlla bir 3. Dünya Savaşı’na işaret demek değil ama diğer yandan da bambaşka astrolojik göstergeler, 2023- 2024 senesinde dünyada ülkelerarası sınırların yeniden çizilebileceği bir sene olacağına işaret etmekte.
DÜNYAYI SU KRİZİ BEKLİYOR
* Satürn kısıtlama demek ise; bu dönem sular ve denizlerle ilgili sıkıntılar, kısıtlanma, su kullanımının azaltılmasına yönelik uygulamalar söz konusu olabilir. Suyun azalması, suların kirlenmesi, suların çekilmesi, su ile ilgili krizler meydana gelebilir.
* Mart ayında Pluton Kova burcunda geçiş yapacak ve 2043 senesine kadar seyahat edecek. Kova hava elementi bir burç ve iklimle de yakından ilişkili. Pluton değişim, dönüşüm ve güç kazanmak olduğu kadar önce yıkar, sonra düzen kurar.
SATÜRN KOVA’DAN ÇIKIP BALIK BURCUNA GİRECEK
Sevgili okurlarım aslında yılın en çok konuşulan geçişlerinden biri yaşanacak. Satürn Kova burcundan çıkarak, 7 Mart’ta Balık burcuna girecek. Üstelik 25 Mayıs 2025’e kadar orada kalacak. Dinçer Güner bunun ne demek olduğunu ve olası etkilerini de anlattı:
* Astrolojide Balık burcu, denizler, deniz taşıtları, uyuşturucular, her türlü bağımlılık yapan maddeler, ruhsal yönü güçlü kişiler, enerji çalışmaları yapanlar, terapistler, değirmenler, sulak yerler, balık havzaları, alkol ile ilgili konular, halk sağlığı, halkın nevrozları ve psikolojisi, cezaevleri, hastaneler, ezilenler, film endüstrisi, okyanuslar, su kaynakları, büyük hayır işleri, organizasyonlar, manastırlar, toplumsal hareketler, kolektif bilinç, sosyalist hareketler, biyokimyasal maddeler, gazlar, ilaç sektörü, gaz kaçakları, siyasi istikrarsızlık, ekonomik buhran, büyük dolandırıcılık şebekeleri, tarikatlar, örgütleri sembolize eder.
* Dünyada uyuşturucu ve alkol kullanımına ilişkin yeni yapılandırmalar, kurallar, uygulamalar gündeme gelebilir. Dev uyuşturucu operasyonları yapılabilir bu dönemde ve çok ses getirebilir.
* Yine cezaevleri, huzurevleri gibi yerlerde yaşam standartlarını yükseltecek çalışmalar da yapılabilir.
* Faili meçhul cinayetler, faili meçhul olaylar meydana gelebilir bu dönemde.
* Dünyada inanç ve dini konularda yönetimi benimseyen ülkelerde artışlar olmasını bekleyebiliriz.
* Bu dönemde sahte gurular, sahte peygamberler ortaya çıkabilir. Ya da yeni dini reformlar- hareketler, yeni siyasi ideolojiler oluşabilir.
* Satürn Balık burcunda iken, 1995 senesinde deli dana hastalığı ortaya çıkmış. 2023’te meydana gelecek olan tutulmaların 2 tanesinde yine sığırlar ve büyükbaş hayvanlarının zarar görmesine dair işaretler var. Acaba yine deli dana hastalığı mı ortaya çıkacak ya da sığırlardan bulaşabilen başka bir hastalık mı gündeme gelecek, yaşayıp göreceğiz.
BİZLER DÜNYAMIZIN MİSAFİRLERİYİZ
Sevgili okurlarım...
Bir gözünüzle yıldızları takip ederken, dünyamızda, etrafımızda tüm olanlardan yola çıkarak ruh sağlımızı da korumamız gerekiyor. Bakın çok sevgili Gülseren Budayıcıoğlu, “Yepyeni bir ruh haliyle uyanabilmek için” neler önerdi:
* Sabah ilk uyandığınızda, hâlâ hayatta ve sağlıklı olduğunuzu, nefes alabildiğinizi ve çok güzel bir dünyanın sizi beklediğini mutlaka hatırlatın kendinize.
* Bizler diğer tüm canlılarla birlikte dünyamızın misafirleriyiz. ‘Bu misafirliği ve sayılı günleri, kendimize en iyi şekilde yaşatabiliyor muyuz acaba’ diye sormalıyız kendimize.
* Yaşadığımız sürece hayatın irili ufaklı dertleri ve sorunları hiç bitmeyecek. Binlerce yıldır bu misafirliği bitip gidenlerin de farklı dert ve sorunları vardı. Onlar gitti ama çoğu giderken ‘keşke...’ dedi. Yani yaptıklarından çok yapmadıkları için üzüldüler.
* Bizler toplum olarak Batılı insandan çok farklıyız. Biz öncelikle huzurlu olmak isteriz. Eğer içimizde o huzuru, o güveni, onaylanmayı hissedemiyorsak, mutluluklarımız yarım kalır.
* Her ne kadar son zamanlarda birbirimizle şiddete kadar varabilen kavgalar etsek de, bizim insanımızın ruhu her zaman barıştan, sevgiden, merhametten, paylaşmaktan ve huzurdan yanadır.
BARIŞMANIN ÖNEMİ
* Önce kendimizle, sonra da birbirimizle barışmadan, birbirimizi onaylamadan, kabul etmeden, sevdiğimizi hissettirmeden içimizdeki öfke hiç dinmeyecek. Öfke ise her zaman şiddete yataklık eden bir duygudur.
* Öfkenin, şiddetin panzehiri, başkalarına göstereceğimiz içten bir tebessüm, içten bir saygı ve sevgidir.
* Suçluluk duyuyorsak kendimizi borçlu, öfke duyuyorsak alacaklı hissederiz. Oysa iyisiyle, kötüsüyle, birbirimizi yargılamadan kucaklayabiliriz.
* Bunun için önce kendimizle barışmalıyız ki, başkalarını daha kolay affedelim, çevremizdeki canlı cansız her şeyi sevip sayabilelim.
SEVİLMEYENLERİN GÖZLERİNİN IŞIĞI SÖNÜK OLUR...
* Sevilmeyen insanların gözlerinin ışığı sönük olur. Bu dünyada bizimle birlikte yaşayan başta insan olmak üzere tüm canlılara göstereceğimiz saygı ve sevgi, bize gerçek bir mutluluk olarak geri döner. Bunu ta gönüllerimizde hissedersek, işte en çok da o zamanlar ,‘İyi ki varım, iyi ki yaşıyorum’ diyebiliriz. Gözlerimiz tam da o zaman etrafa ışık saçar.
* Işıklı yıllar Türkiyem!
ALIN BOYA KALEMLERİNİ ZİHİN HARİTANIZI YAPIN
Bedenimize iyi bakmamız, sağlığımız için şart. Aynı zamanda beynimize de... O yüzden yeni yılda bir yaş daha alırken, beynimiz için yapmamız gerekenleri de AyThink’in kurucuları Aykut Açkalmaz ile Yasin İkizoğlu anlattı:
* Zihin haritaları öğrenmek: Bir zihin haritası, uzun bir monoton bilgi listesini, beyninizin doğal iş yapma şekline uygun olarak çalışan, renkli, akılda kalıcı ve son derece düzenli bir şemaya dönüştürebilme sistemidir. Tony Buzan’ın kitaplarında zihin haritalarını öğrenmek ve birçok ücretsiz zihin haritasının dijital aracına internetten ulaşmak mümkün. Ama en güzeli kendi boya kalemleriniz ile kendinizin yaptığı haritalar olacaktır.
* Go oyunu öğrenmek: Japonların “İgo”, Çinlilerin “WeiQi”, Korelilerin “Baduk” ve bizim de diğer Batı ülkeleri gibi “Go” olarak isimlendirdiğimiz oyun, birisi siyah diğeri beyaz olmak üzere iki rengi temsil eden iki oyuncu tarafından sıra ile oynanır. Dikkat, odaklanma ve stratejik düşünme gibi konularda gelişim sağlar.
FOLKLORİK BİR DANS ÖĞRENİN
* Dans öğrenmek: Karadeniz veya Kafkas yöresi gibi hareketli folklorik bir dans öğrenin. Karmaşık hareketler yapmak beyni geliştirir. Gençlik Spor Müdürlükleri’nin, belediyelerin ve derneklerin açtıkları kurslar herkesin ulaşabileceği yerler.
* Beden perküsyonu öğrenmek: Beynimizin sağ, sol loblarını çalıştırabilmeye yardımcı olur. Algılarımızı geliştirmek ve birbirimizle sosyalleşmek için eğlenceli sanatsal bir araçtır beden perküsyonu. Zekâmızı geliştirir, hayatı, ilişkilerimizi doğru zaman ritmi ile daha kaliteli hale getirir. Çalışmalar sırasında mutluluğu etkileyen ‘endorfin, serotonin’ salgılanır.
* Mümkünse bir enstrüman çalmayı öğrenmek: Bu etkinliği elbette bir müzik dersi alarak yapmak mümkün ama belediyelerin ve kültür derneklerinin ücretsiz verdiği müzik dersleri ile de öğrenebilirsiniz.
* Nietzsche’nin dediği gibi “Nedenleri güçlü olanlar nasıllarını bulurmuş.” Siz de beyninize yatırım yaparak, nörodejeneratif hastalıkları erteleyebilirsiniz.
BİTİRİRKEN...
* Sevgili hocam Sanatçı Hüseyin Arıcı’nın tüm öğrencilerine gönderdiği mektuptan bir parça ile bitirmek istiyorum. Bir çerçeve içine bir omurgasızı yerleştiren Arıcı şöyle diyor:
“Hayatınızda sorunlar yaratıp güzel canınızı sıkan, güzel olmanın ve güzel görmenin önemini kavrayamamış insanların ruhunu temsilen bu omurgasız, bu çerçevenin içinde duruyor. Karanlığı size de bulaştırmaya çalışanlarla her karşılaştığınızda bunu hatırlayın. Suçsuz, günahsız minik bir omurgasızla özdeşleşen bu insanların, aslında bu canlının varlığının önemi kadar bile yaşamınızda yeri olmadığını düşünün. Bu insanların hayatınızda bir avuca bile sığmayan varlıklarını düşünüp, büyütmeyiniz.”
MUTLU, HUZURLU, SAĞLIKLI SENELER TÜRKİYE’M!
Paylaş