Akşener’den HSK’ya şikâyet

Ancak CHP’deki gelişmelerin ardına denk düşen dilekçeyle ilgili gelişmeyi öğrenir öğrenmez, aynı zamanda İYİ Parti Genel Sekreteri olan, Akşener’in avukatı Uğur Poyraz’ı aradım. Bir süredir ifade vermek için uğraşan Akşener’in HSK’ya neden şimdi şikâyet dilekçesi verdiğini sordum. Uğur Poyraz, “Geçtiğimiz hafta siyasette oksitlenme yaşandı” dedi. Puslu hava olduğunu söyledi. Ardından da gerekçelerini sıraladı:

Türkiye’de siyasetin güvenilir, komplolardan uzak, çok sesli, temiz ve umut verici olması lazım.

Siyaset tercih değil, sorumluluk meselesidir.

Hukukun amacı dışında, yöntemler deforme edilerek kullanılmasına müsaade etmemek, bunu hukukun tanıdığı yetki ve sınırlar içerisinde dile getirmek her şeyden önce vatandaşlık görevimizdir.

Oy veren ya da vermeyen seçmenin iradesine konulan ipotekleri kaldırmak için bu soruşturmanın takipçisiyiz.

ŞİKÂYET DİLEKÇESİNDE NE VAR?

Meral Akşener, hakkındaki soruşturmada gizlilik kararını kaldırmak ve ifade vermek için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na bu yılın temmuz ve ekim aylarında iki ayrı dilekçe ile başvurdu. Soruşturmanın açıldığı tarih üzerinden üç yıl dokuz ay, son dilekçenin verilmesinin üzerinden bir ayı aşkın bir süre geçti. Ancak hiçbir gelişme olmadı. Bunun üzerine İYİ Parti Genel Başkanı harekete geçti. Bu kez Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na avukatı aracılığıyla şikâyette bulundu. Dilekçede, Akşener hakkındaki soruşturma süreci ve uygulanan yöntemlerin, hukuk ve yargıyı siyasi amaca hizmet eder bir konuma düşürdüğü belirtildi.

DİKKAT ÇEKEN TALEP: TELEFON KAYITLARI KARŞILAŞTIRILSIN

Şikâyet dilekçesinde Akşener, avukatı aracılığıyla “soruşturmayı uzatanların tespit edilmesini” istiyor. Maddeler halinde sıralanan talepler arasında dikkat çekenleri sizlerle paylaşıyorum:

3.5 yıl konulmayan ve seçim sonrası konulan “gizlilik” kararının konulması ve alınması sürecinde, ilgililerin telefon baz ve HTS kayıtlarının yargı, kolluk, istihbarat bürokrasisi ve siyasi makamlar ile karşılaştırılması,

Adli ve idari birimleri yanıltan, yönlendiren kişi ve sorumluların tespiti,

Siyasi amaç ve hedef ile yargıyı etkilemeye teşebbüs eden, etkileyen varsa tespiti,

Soruşturma savcısının ve kolluk görevlilerinin değiştirilmesi.

ANKARA’DAKİ SORULAR

GELELİM İYİ Parti’nin “siyasette oksitlenme” dediği gelişmeye... Hararetli tartışma dönemi bitse de Ankara’da senaryo da çok, sorulan soru da... Genel siyasete geçmeden önce CHP içindeki tartışmaya bakalım... Aklımdaki sorulara yanıt aramaya çalıştım, bazısına yanıt aldım, bazısına alamadım. 

CHP Genel Başkanı “CHP’li bir isim Erdoğan ile görüştü” iddiasından hangi aşamada haberdar oldu?

İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, geçtiğimiz günlerde “Haberin kaynağı Kemal Kılıçdaroğlu” diye yazdı. Bu konuşulan iddialardan biri. Ancak CHP’ye göre doğru değil. 70 gündür “CHP’ye komplo kuracaklar” iddiasını dile getiren Kılıçdaroğlu, olayı ilk kez Sözcü gazetesinde gördü. Ancak yine CHP’ye göre “bir şeylerin olacağını” biliyordu.

Hem Cumhurbaşkanı hem Muharrem İnce tarafından yalanlanan “olayı” kim servis etti? Amacı neydi? Ankara’da hem Kılıçdaroğlu’nun hem de İnce’nin aynı anda tasfiyesinin amaçlandığı iddiasına CHP ne diyor? Bunu kim ya da kimler ister? Kılıçdaroğlu, Talat Atilla’nın bahsettiği o üst düzey milletvekilinin kimliğinin peşine düştü mü? Olağan şüphelilerle (gazetelerde adı geçen vekiller) görüştü mü?

Yeni çıkan veya çıkacak siyasi partilere olası etkisi ile ilgili senaryolar liderlerin de kulağına gidiyor mu?

Siyasetin genel olarak yeniden dizayn edileceği, görece gençlerin hâkim olacağı bir yapılanma ile karşı karşıya kalınacağı iddiası ne kadar doğru?