Yaşama dost hijyen

Cildimizden emilerek vücudumuza giren toksinler uzun vadede hormonal sorunlara yol açıyor. Etiket okumanın önemini defalarca vurguluyorum. Yüzünüze sürdüğünüz her malzemenin içeriğine dikkat etmeniz çok önemli.
Ne olduklarını anlamanız için kimyager olmaya gerek yok. İçeriğinde ne kadar çok anlayamadığınız malzeme varsa, o kadar zararlı ürün kullanıyorsunuz demektir.
Diyorlar ki yiyemeyeceğiniz hiçbir malzemeyi yüzünüze sürmeyin.
Ama bu kadar doğal içeriklerin olduğu ürünleri bulmak da hiç kolay değil.
O yüzden eskilerin babaanne reçeteleri şu an için çok değerli. Mesela haftada iki kere yapılması tavsiye edilen ölü deriyi arındıran peeling için 1 yemek kaşığı saf zeytinyağını, 1 yemek kaşığı toz şekerle karıştırıp, dairesel hareketlerle masaj yaptıktan sonra ılık suyla yıkamak gibi...
İyi yaşam bütünüyle ele alınmalı.
Sürdürülebilir gelecek kimileri için trend topik kategorisinden öteye gidemese de ev temizliğinde bile bio bazlı, temiz içerikli ürünler ciddi artışta.
Yani tekstil sektöründen kozmetik sektörüne, ambalaj sektöründen hijyen sektörüne kadar herkes sürdürülebilir gelecek adına kendi üzerine düşen adımları genişletme çabası içinde.
Ama doğanın iyiliği, tüketicinin sorumsuzluğu karşısında savunmasız.
Size güzel bir haber vereyim, çevre sağlığı eşittir insan sağlığı felsefesini benimseyen Gleen adında yeni bir marka doğdu.
Hem de kimyasalın en çok kullanıldığı temizlik alanında.
Bitkilerin gücüyle yaşama dost, doğal içeriği ve bitki kökenli yapısıyla hipoalerjenik marka olan Gleen, yaşama dost kalıp, doğal içerikli ürün tüketmek isteyen tüketicilerin aradığı boşluğu dolduracak gibi gözüküyor.
Günlük hayatta fazlasıyla kullandığımız bulaşık deterjanı, sıvı çamaşır deterjanı ve yumuşatıcısı bulunan Gleen’in en büyük özelliği geri dönüştürülebilir ambalajlı ve bitkisel bazlı oluşu.
İklim krizinin şakası gerçekten şakası yok. Geleceğimiz için yaşama dost hijyeni sahiplenmek lazım.