Paylaş
Spor yaptığımızda giydiğimiz kıyafetlerin gündelik hayatımıza sızmasını ifade eden “athleisure” akımının, özellikle yaşadığımız süreci ve kısıtlamalardan dolayı sokakla ev arasında mekik dokuduğumuzu da göz önünde bulundurursak yeniden popüler olması hiç şaşırtıcı değil.
Aslında bizi bu akımla ilk tanıştıran Lady Diana olmuştu.
Oversize sweatshirt’leri, renkli taytlar ve aksesuvarlarla birleştirerek kullanan Diana’nın favori görünümlerinden biri olan athleisure, modanın rahatlamasına en büyük etken.
Hollywood starlarından, influencer’lara, sokak modasından, moda çekimlerine kadar her yerde gördüğümüz bu akım, zahmetsiz, bol ve marshmallow tonlarında olduğu sürece 2021 yazının yükselen trendleri arasında olmaya devam edecek.
Farklı stillerde, farklı desen ve renklere ev sahipliği yaparak defilelerde kendini gösteren bu akıma karşılık moda tasarımcıları “İnsanlara eşofman takımlardan başka ne verebiliriz?” sorusu ile baş başa kalmış durumdalar.
Nefes alan kumaşlar, sürdürülebilir tasarımlar, bakımı hızlı ve kolay kullanılan parçalar derken athleisure’ın aslında gelip geçici bir akım olmadığı hatta ilerleyen zamanlarda pandemi akımı diye adlandırılacağı kesin.
Peki, topuklu giymeyi özlemediniz mi? Her ne kadar eşofmanları şıklaştırmaya devam etsek ve athleisure’a kolay kolay sırtımızı dönemeyecek olsak da benim eşofmana karşı olan toleransım bitmiş durumda.
Güzel güzel giyinip evden çıktığım günlerin hasretiyle kavrulduğum bu günlerde en kısa sürede eskiye dönüp içimden geldiği gibi giyinmek ve çok uzun bir süre spor kıyafetlerime ve ayakkabılarıma veda etmek istiyorum.
Peki, ya siz?
Paylaş