Paylaş
Selülitlerimizle mi uğraşalım, aldığımız kiloları vermekle mi uğraşalım, uzaktan uzağa içimiz sahil kesimlerine gitse de, korkudan gitmemek için direnen nefsimizle mi uğraşalım bilemez haldeyiz.
Ama artık kesin olan bir şey var ki yeni trend sağlıklı ve fit görünmek.
Pandemi süresince ülkemizde ve dünya genelinde insanların en çok izlediği yayınlar sağlıkla ilgili olanlardı.
Sağlıklı bir ten, güçlü bir bağışıklık sistemi ve sağlıklı iç organlar sonunda kılık kıyafetten daha önemli bir yere geldi.
İnsanlar artık sadeleşmek, organik yaşamak, sağlıklı beslenmek ve doğaya katkı sağlamak istiyor.
Yakında birçok kişi Avusturya’da bulunan dünyanın en iyi sağlıklı yaşam merkezi olan Vivamayr’ın felsefesini benimsemeye başlayacak.
Bağırsağımızın vücudumuzun beyni olduğunu bilmeyen çok fazla kişi var.
Sağlıklı beden, sağlıklı bağırsakla başlıyor.
Vivamayr’ın ana felsefesi de bu aslında.
Beslenmeyle ilgi o kadar çok doğru bildiğimiz yanlışlar var ki.
Sindirim sisteminiz hızlı çalıştığı sürece hiçbir şekilde hızla kilo almıyorsunuz.
Kilo vermek için maalesef birçok kişi kendini spor salonlarına atıp asidik olup, cildinin kolajenini tüketiyor.
Halbuki Vivamayr felsefesiyle beslenip, günde 10 bin adım atıp, haftada iki de kas kuvvetlendirici antrenman yapsanız asla kilo almaz ve yağlı olmazsınız.
Tamam kabul ediyorum böyle merkezlere gitmek herkesin efor edebileceği bir şey değil ama gidemeseniz bile söylenenleri yaptığınız sürece sağlıklı yaş almamanız imkansız.
İşte altın kurallar
◊ Çiğne, çiğne, çiğne! Vivamayr’ın altın kuralı. Çünkü sindirim çiğnemeyle başlıyor. Lokmanızı en az 30 kere çiğneyip, ağzınızda sıvı hale geldikten sonra yutmanız ve yemek sırasında asla ve asla su, özellikle de soğuk su içmemeniz en önemli kural. Çünkü yemek sırasında içtiğiniz su, mide asidinizi bloke ediyor ve sindiriminizi zorlaştırıyor. Suyun yemeklerden yarım saat önce ve yemeklerden 1.5 saat sonra içilmesi çok çok önemli.
◊ Sabah yataktan kalktığınızda açlık hissetmiyorsanız boşuna kahvaltı yapıp midenizi genişletmeyin, kahvaltıyı atlayıp güne öğle yemeğiyle başlamanın hiçbir zararı yok. Ben aç uyanan biri olmadığım için kahvaltıyı atlar, günde iki öğünle beslenirim ve şu ana kadar çok yararını gördüğümü söyleyebilirim. Yani alışkanlıklarınızı bırakıp vücudunuzun isteklerine kulak vermeye başlamanızın tam zamanı.
◊ Beslenme uzmanları genelde ara öğünlerle birlikte günde 5 öğün verirler ama Vivamayr’a göre bu çok yanlış çünkü yemekler arasında bir şey yememek çok önemli. Çünkü o arada sindirim sisteminiz dinleniyor ve yemek yerken balon gibi şişen mideniz, yemekler arasında tekrar küçülüyor. Yani 5 öğün beslenenlerin midesi hep balon gibi şişik kaldığı için daha çok acıkıyor. Kısacası yemekler arasında 4-5 saat zaman bırakın ki sindirim için midenizi dinlensin. Bu zaman aralığında da bol bol bitki çayı ile su tüketin diyorlar.
◊ Saat 4’ten sonra çiğ beslenmemek bu felsefenin en önemli unsurlarından biri daha. Yani çiğ meyve, sebze ve kurutulmuş kuruyemişler 4’ten sonra kesinlikle yasak. Mesela akşam hafif diye düşünüp yediğiniz salata, sindiriminizin en büyük düşmanı. Onun yerine alkali olduğu için bol bol haşlanmış patates veya fırında patates tüketebilirsiniz. Ama akşam yemeklerini erken ve hafif yemek önemli bir detay.
◊ Tatlı yemek istiyorsanız öğle yemeğinde yemenizin hiçbir sakıncası yok ama saat 4’ten sonra tatlı da yok.
◊ Akşam en geç 7’de masadan kalkmış bir şekilde günü noktalamak ve ertesi gün eğer aç değilseniz kahvaltıyı pas geçip 12.30 gibi öğle yemeğiyle güne başlamak en ideali. Yani onlara göre, “Sabah kalktığında kral gibi, öğlenleri prens gibi, akşamları fakir gibi ye” en önemli felsefe.
◊ Haftanın bir gününü detoks günü ilan edin. Beden sağlığınız için o günü sadece sade gıdalarla, hatta likit gıdalarla beslenerek geçirmenizi tavsiye ediyorlar.
Paylaş