Moda ayağımızın rahatlığından yana

Podyumların geneline bakınca gelecek sezon ayağımızdan çıkartmayacağımız ayakkabı trendlerine göre son derece itici bulduğum platformlu Valentino, Versace gibi moda devlerinin topuklu modellerine şölenle veda ediyoruz.

Düz ballerina’lar, Mary Jane’ler, 1940’lar ve metalikler büyük bir ihtişamla geri dönüyor.

Özellikle ayakkabı ve sandaletlerin üzerinde göreceğimiz boyutlu çiçekler, kıyafetlerin en çok dikkat çeken aksesuvarı olacak gibi duruyor.

Moda dünyası yaz koleksiyonunda uzun ceketleri kullandığı kadar, ayakkabılarla uzun yün çorapları da defilelerin styling’inde kullandı. Yani mevsimsiz bir sezonla karşı karşıyayız.

Kısacası sofistike, zarif ve cesur kadınlara merhaba diyeceğimiz 2024 İlkbahar/Yaz sezonu ayakkabılarda da bu feminenliği devam ettiriyor. Bu tasarımları en çok hangi markalarda bulabileceğiniz merak ediyorsanız gelecek sezon Gianvito Rossi, Fendi, Etro, Valentino, Bottega Veneta ve Aquazzura’ya bakmanızı tavsiye ederim.

Ve beklenen haber: Phoebe Philo geri döndü

10 yıl boyunca Celine’in kreatif direktörlüğünü yapan ve 2018 Sonbahar/Kış sezonunu defilesi ardından ayrılacağını duyuran Philo, haber sonrası moda sektörüne gündeme bomba gibi düşmüştü.

Çok sevdiğim marka olan Celine’i Celine yapan, sessiz modanın en büyük takipçilerinden olan ve sofistike kadının adını yazan Philo, 30 Ekim’de Phoebe Philo Studios ile geri dönüyor. 

Beni uzun yıllardır bu kadar heyecanlandıran ve senelerdir geri dönmesini dört gözle bekleten başka bir tasarımcı daha olmamıştı.

Sektörün önce gelen isimlerinin yorumlarına bakacak olursak şimdiden koleksiyonun sold out olacağı garanti gibi gözüküyor.

Yıllardır üzerinde geri dön çağrısı olduğu için haliyle hepimizin beklentisi yüksek. Umarım bunca senedir kendisini beklediğimize değer.

Contemporary İstanbul’un ardından...

Her yıl sabırsızlıkla beklediğimiz CI İstanbul için kültür ve sanatının dünya çapında ses getiren en büyük simgelerinden.

Böyle olunca da her detayın kusursuz olmasını bekliyor insan.

Galerilerin altına girdiği onca maliyet, sanatçıların ortaya koyduğu onca emek ama karşısında hâlâ gitmekte güçlük çekilen bir ulaşım lokasyonu.

Zorlukla gelinen bir yolculuk sonrası valeye ödenen bir dünya giriş ücreti ama daha da önemlisi öğrenci biletinin 250 TL, normal biletin ise 450 TL olduğu giriş ücretleri...

CI Yönetim Kurulu Üyesi Ali Güreli özellikle öğrenciler için belirlenen giriş ücreti fiyatlarının tepkisine kulağını kapatmış olmalı ki bu sene de stratejisinden hiçbir şey değiştirmedi.

Meteorolojinin günler öncesinden verdiği yağmur uyarılarına rağmen önlem alınmaması, bu kadar büyük ve ses getiren organizasyonun yağmur sırasında çatısının akmasıyla ortaya çıkan onca tahribat çok düşündürücü.

Umarım eserlerde büyük hasarlar meydana gelmemiştir.

Gelecek yıl yapılacak organizasyonda öğrencilerin yüzünü güldürecek müjdeli haberin gelmesi bir kez daha temenni ediyorum.

Hayatın her geçen gün ekonomik olarak daha da zorlaştığı ülkemizde öğrenciler bu fiyatları gerçekten ödeyemiyor.

En çok onların vizyonunun gelişmesine ihtiyacımız olduğu bu günlerde öğrencilere bi güzellik yapılsın.

Bizler de onlar için elimizden ne geliyorsa yapalım öyle değil mi?