Tufan Türenç: Yasak melaneti büyütür

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Bizim ceza yasasındaki uygar dünya çizgisine uymayan maddeler yüzünden başımız sürekli beladan kurtulamıyor.

Adam kötü bir politikacı, adam ilkesiz, adam yalancı, adam politikasını insanları kandırma üzerine kurmuş, adam dini politikaya fütursuzca alet ediyor.

Bütün bunlara hiç kimsenin itirazı yok.

Ama bu adam 1994'te bir açık hava mitinginde iki üç bin kişilik bir kalabalığa karşı ipe sapa gelmez bir konuşma yaptı diye taaa 2000 yılında mahkûm edilmiş.

Eğer Yargıtay da bu mahkûmiyeti onaylarsa adam yaşam boyu yasaklı hale gelecek.

Bu mantığın kabul edemeyeceği yanlış uygulamalar yüzünden yere yapışmış olan bu politikacı, yeniden dirilmiş ve hiç de hakkı olmadığı halde ülkenin gündeminin baş köşesine oturmuş.

Şimdi cumhurbaşkanı ile başbakan başta olmak üzere bir sürü insan bu adamı kurtarmak için seferber oluyor.

Bizim adetimiz bu...

Durup dururken başımıza bela açıyoruz, ondan sonra da bu beladan kurtulmak için çırpınıp duruyoruz.

Türkiye Erbakan gibi ciddiyetten uzak bir politikacıdan neden bu kadar çekiniyor anlamıyorum.

Erbakan'ı büyüten, buralara getiren devletin ve öteki politikacıların hataları değil mi?

* * *

Avrupa Birliği'ne girmeye hazırlanan Türkiye, demokrasisini Batı standartlarına yükseltmek zorundadır.

Patinajlarla zaman öldürerek ve bu konuda kararlı adımlar atmaktan kaçınarak demokrasimizi bırakın Avrupa'yı bizim özlediğimiz çizgiye çıkaramayız.

Politikacıları konuşmalarından dolayı yaşam boyu yasaklara mahkûm ederek bunu hiç yapamayız.

Erbakan sevmediğimiz bir potikiacı olabilir, düşünceleri bize ve çağa ters gelebilir.

Çirkin bir politika uygulayabilir.

Ama koşullar ne olursa olsun onun konuşma ve politika yapma hakkını elinden alamayız.

Onu ve onun gibileri mahkûm eden yasaları hukuk sistemimizden söküp atamazsak Avrupa özlemimiz gerçekleşemez.

Şimdi bakalım, bu mahkûmiyet ne getirdi?

Köşesine çekilmiş, partisinin içinden bile artık devrinin dolduğu yolunda sesler yükselen Erbakan'ın dirilmesini, erozyona uğrayan saygınlığını yeniden kazanmasını sağladı.

Nedense köşesinde bitip tükenmeye yüz tutmuş bu yaşlı politikacıyı kendi haline bırakmadık.

Yeniden flaş adam yaptık.

* * *

Oysa Türkiye'nin böyle saçma sapan işlerle kaybedecek zamanı yok.

Önümüzde yapılacak bir sürü iş var.

Fazilet Partisi içten çökmek üzereyken bu mahkûmiyetle kemikleştirildi.

Erbakan'ın egemenliğine son vermek, onun boyunduruğundan kurtulmak isteyen hareket de bu mahkûmiyet yüzünden büyük darbe yedi.

Düşünceyi mahkûm eden yasaları demokrasiye uygun hale getirmeliyiz ya da tamamen kaldırmalıyız.

O zaman her şeyin yola girdiğini, ikide bir başımıza açılan belalardan kurtulduğumuzu göreceğiz.

Toplumların gelişimini tersine çevirme olanağı ve gücü kimsede yoktur.

Hele Erbakan ve müritleri gibi çağın çooook gerisindeki kafalarda hiç yoktur.

O zaman bu korkumuz neden?

Yasaklar, melanetlerin en kolay filizlendiği ortamları yaratır.

Bunu yıllardan beri yaşıyoruz.

Ama nedense bir türlü cesaret edip yasaksız bir toplum olma yolunda adımlar atamıyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları