Tufan Türenç: Teşekkürler başkan

SEVİNDİRİCİ haber gece saat 02.00'de geldi.

Ermeni tasarısı ABD Temsilciler Meclisi'nde Başkan Dennis Hastert tarafından geri çekildi.

Artık bu yıl tasarının bir daha gündeme gelmesinin söz konusu olmadığı bildiriliyor.

Son dakikada da olsa tasarının geri çekilmesi Türk-Amerikan ilişkileri açısından çok önemlidir.

Eğer bu tasarı oylansaydı kabul edilecekti.

Ancak Başkan Clinton, Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi başkanı Dennis Hastert'i durumun yaşamsal bir önem taşıdığı konusunda son kez uyardı.

Başkan, bu tasarının geçmesi durumunda Amerika'nın ulusal çıkarlarının zarar göreceğini bildirdi.

Bir Amerikalı için ülkesinin çıkarları her şeyin üzerindedir.

Hastert tamamen kendisinin ve partisinin politik çıkarları nedeniyle bu tasarının avukatlığını üstlenmişti.

Cumhuriyetçiler, Temsilciler Meclisi'ndeki çoğunluklarını yitirmemek için Ermeni oylarına gereksinim duyuyorlardı.

Ancak son anda da olsa sağduyu ağır bastı ve tasarı başkan tarafından bu gerçekler üyelere açıklandıktan sonra geri çekildi.

Böylece Ermeni diasporasının hevesleri şimdilik kursaklarında kaldı.

* * *

ABD Başkanı Clinton'ın sorumlu davranışı sonunda, bu fırtına şimdilik atlatılmış oldu.

Ama hiç kuşkunuz olmasın, ilk fırsatta Ermeni diasporası yeni bir tasarı hazırlatıp yeniden Temsilciler Meclisi'ne getirtecek.

Üstelik bu kez son dakika müdahalelerini önleyici önlemler de alacaklar.

O zaman bizim bugünden başlayarak ciddi şekilde bir mücadele yürütmemiz gerekiyor.

Fırtına atlatıldı diye şapkayı havaya atarak yan gelip yatmamalıyız.

Türkiye, Osmanlı arşivlerini dünyanın bütün araştırmacılarına hiç zaman geçirmeden açmalıdır.

Araştırma yapmak isteyen herkese yardımcı olunmalı, onlara rahat bir çalışma ortamı sağlanmalıdır.

Konuyu incelemiş olan tarihçilerimize, bilim adamlarına hemen gerçekleri yansıtan Türkçe ve İngilizce yayınlar hazırlattırılmalıdır.

Özellikle Batı ülkelerinin parlamenterleri konu hakkında bilgilendirilmeli, düzmece Ermeni iddialarının gerçek dışı olduğu belgelerle anlatılmalıdır.

Bunun uzun soluklu bir savaş olduğunu unutmadan bu mücadele her cephede bıkmadan usanmadan yürütülmelidir.

Türk milletinin haksız yere büyük bir insanlık suçuyla mahkûm edilmesini kabul edemeyiz.

* * *

Bu satırları gece 03.00'te yazıyorum.

Siz bu yazıyı okurken bir grup gazeteci arkadaşla Almanya'nın Berlin kentinde olacağız.

Hitler döneminin ve Soğuk Savaş'ın bu efsanevi kentinde yoğun bir programa katılıyoruz.

Çok sayıda Alman politikacı ve yöneticiyle Türkiye-Almanya ilişkileri konusunda bilgi alışverişinde bulunuyoruz.

Bu ülkede yaşayan milyonlarca yurttaşımızın sorunlarını Almanların penceresinden izliyoruz.

Daha sonra Essen'e geçip orada da bir dizi görüşmeler yapacağız.

Çok ilginç ve önemli bir gezi. İzlenimlerimi sizlere bundan sonraki yazılarımda aktaracağım.

Doğrusunu söylemek gerekirse, Ermeni tasarısının çıkmaması nedeniyle keyfimiz de yerinde.