Paylaş
SON seçimde oyları yüzde 12'lere kadar düşen Tansu Çiller, hükümette de yer alamayınca oturup nasıl bir muhalefet stratejisi izlemesi gerektiğini uzun uzun düşündü.
Sonunda hırçın ve kavgacı muhalefet yapmanın kendisine ve partisine puan kaybettirdiğine karar verdi.
Bu kararı doğruydu.
Kurmaylarına ve parti yöneticilerine bundan böyle yapıcı muhalefet stratejisi uygulamaları talimatını verdi.
Bunu son zamanlara kadar da başarıyla uyguladı.
Gerçekten de Tansu Hanım ve DYP sözcüleri gerek Meclis içinde, gerek Meclis dışında uygar bir muhalefet anlayışına uygun hareket ettiler.
Benim gözlemlerime göre de bu strateji Çiller'e ve DYP'ye karşı yavaş da olsa olumlu bir havanın belirmeye başlamasına neden oldu.
Ama Türkçe'de ‘‘Huylu huyundan vazgeçmez’’ diye bir atasözü vardır. Bilgelerin yüzyılların deneyimine dayanarak söyledikleri bu sözün doğru olduğunu Çiller ve arkadaşlarının son zamanlardaki tutumu bir kez daha kanıtladı.
Çünkü Çiller ve arkadaşları gerek Meclis içinde, gerek Meclis dışında yapıcı muhalefet anlayışını terk ederek yeniden hırçın ve kavgacı bir strateji izlemeye başladılar.
Bakalım bu yol Çiller'e ve DYP'ye bir kazanç sağlayacak mı? Bunu zaman gösterecek.
* * *
Meclis'teki acı olayı hep birlikte yaşadık.
DYP Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Fevzi Şıhanlıoğlu'nun ölümü bütün ülkeyi üzdü.
Ama rahmetli Şıhanlıoğlu'nun dramatik ölümünün siyasi malzeme yapılması daha da üzücüydü.
Türkiye, huzuru pamuk ipliğine bağlı olan bir ülke.
Üstelik Türkiye'de on binlerce can verilerek sağlanan huzuru bozmak için içerde ve dışarda harıl harıl çalışan melanet odakları var.
Her vatandaşın bu şer yuvalarının kötü emellerine karşı uyanık olması gerekiyor.
Onların işlerini kolaylaştırıcı tutum ve davranışlardan uzuk durması gerekiyor.
Bizim için çok değerli olan huzuru korumak için herkes elinden geleni bu ülkenin insanı olarak yapmak zorunda.
Meclis'te yaşanan acı olayı siyasi çıkar uğruna kullanmak hiçkimseye yarar sağlamaz.
Üstelik Meclis'te Şıhanlıoğlu'nun ölümüyle sonuçlanan acı olayın başlamasına muhalefet milletvekillerinin aşırı hırçınlığının neden olduğunu da milyonlarca insan televizyonlardan izledi.
* * *
Hiç kuşkusuz Meclis'teki kavgaya katılan ve birbirini yumruklayan milletvekillerinin hepsi suçlu.
Antidemokratik içtüzük değişikliğini getiren ve bunun geçmesi için dayatan iktidar da suçlu.
‘‘Bu değişikliği ölürüz de çıkartmayız’’ diye başkanlık kürsüsünü işgale kalkan muhalefet de suçlu.
Ülkenin içerde ve dışarda bu kadar zor günler yaşadığı bir dönemde Meclis'in sorumluluktan bu kadar uzak bir tutum içinde olması acı değil mi?
Milletin vekalet verdiği insanların böyle kritik günlerde bu kadar sorumsuzluk içinde hareket etmeye hakları var mı?
Bizim politikacılar artık olağanüstü dönemlerden geçilirken siyasi çıkar hesaplarıyla hareket etmeme sorumluluğunu öğrensinler.
Tansu Hanım da son kararını bir kez daha düşünse kendisi ve partisi için yararlı olur.
Kavgacı ve hırçın muhalefet kimseye bir şey kazandırmaz.
Ama ülkeye ve halka çok şey kaybettirir.
Paylaş