Tufan Türenç: Sorun düzey sorunu

Tufan TÜRENÇ

HER 3 kız, her 5 erkek çocuktan birinin okula gitmediği, arabesk yaşamın toplumun hemen her kesiminde etkili olduğu bir ülkede, eski cumhurbaşkanının eşinin bazı davranışlarını yadırgamamak gerekir.

Hatta Fatih Ürek adlı şarkıcıyı himayesine alıp VIP'ten geçirmesi de doğal karşılanmalıdır.

Semra Hanım'ın benimsediği yaşam şekli, seçtiği dostları kuşkusuz kimseyi ilgilendirmez.

Ancak bir zamanlar sahip olduğu konumun kendisine yüklediği bazı sorumluluklar olduğunu unutarak hareket etmesi eleştirilebilir.

Semra Hanım, kültür düzeyi yüksek bir ülkenin insanı olsaydı bugün bu tip eleştirilerle karşılaşmazdı.

Örneğin, İstanbul gibi sanat etkinliklerinin ağırlıklı olduğu bir kentte yaşayan Semra Özal, arabesk gece kulüplerindeki ortamdan zevk almazdı.

Kendisinin klasik müzik, bale, opera, tiyatro gibi sanat etkinliklerinin gecelerinde çekilmiş fotoğrafları gazetelerde yer alırdı.

Sosyal dayanışma örgütlerinin çalışmalarına katkıda bulunur, zamanını daha çok bu tip etkinliklerde geçirirdi.

Ama Semra Hanım bu tip çalışmalara pek ilgi göstermiyor. Sanırım böyle bir yaşam şekli ona sıkıcı geliyor.

Kendisi daha çok, arabesk gece kulüplerinde eğlenirken, Fatih Ürek ve benzeri şarkıcıların uzattığı mikrofona şarkı söylerken çekilmiş fotoğraflarıyla basında boy gösteriyor.

Dedik ya, bu kendi tercihidir. Kimsenin bir şey söylemeye hakkı olamaz.

Ama bu yaşam düzeyini kendi konumu nedeniyle girebildiği yerlere taşımaya kalkarsa, o zaman işin şekli değişir.

Son VIP macerasında olduğu gibi.

* * *

Şimdi dönüp daha geniş bir pencereden çevremize bakalım.

Toplumun hemen her kesiminde aynı düzeyi görmüyor muyuz?

Beş yıldızlı otellerdeki düğünlerde bile insanlar sadece arabesk müzikle coşup göbek atmıyor mu?

Türkiye'nin üç-beş ilinin dışında hiçbir sanat etkinliği yok.

Milyonlarca insanımız tiyatro, opera, bale, konser gibi sanat etkinliklerinden haberi olmadan bu dünyadan göçüp gidiyor.

Televizyonlarda gerek program yapanların, gerek halkın konuşmalarına dikkat edin.

Topu topu 100 kelimeyle dertlerini anlatmaya çalışıyorlar.

Okumayan toplumların kalıcı kültüre sahip olamayacağı gerçeği, her gün bir şamar gibi suratımızda patlıyor.

Bir deneme yapın.

Sokakta gelişigüzel birini çevirin ve bir adres sorun. O adresi tarif etmede ne kadar zorlandığını göreceksiniz.

İnsanlarımızın konuşmalarının yarıdan fazlası ‘‘Yani... Şey... Filan...’’ gibi sözcüklerden oluşuyor.

Bugün Türkiye'de topu topu 3.5 milyon gazete satılıyor.

Bu oran Afrika düzeyidir.

Anadolu'nun birçok ilinde satılan toplam gazete sayısı 150'yi geçmez.

Kitap satışları da uygar ülkelerle karşılaştırılmayacak kadar azdır.

Kültür düzeyi böyle bir ülkede Semra Hanım'ın sürdürdüğü yaşamı yadırgamanın bir anlamı var mı?

* * *

İşin komik yanı, Fatih Ürek adlı şarkıcının kendisinin VIP'ten geçmesinin neden yadırgandığını anlamadığını söylemesi.

Haklı... Kendisi bir zaman Türkiye'nin ‘‘First Lady’’sinin en yakın dostu.

Sanki geçenler ondan daha mı düzeyli?

Üstelik kendisi bir sanatçı!

Fatih Ürek'in kendisini böyle önemli bir yere koymasına kimse karışamaz kuşkusuz.

Ama biz, Fatih Ürek'lerin sanatçı olarak kabul edilmediği bir toplum özlüyoruz.