Tufan Türenç: Sağda yeni arayışlar

Tufan TÜRENÇ

CUMHURİYET tarihinde parti grup başkanvekili olup da lider tarafından liste dışında bırakılan iki politikacıdan biri olan eski ANAP Adana Milletvekili Uğur Aksöz, merkez sağdaki arayışı ilginç bir tanımlamayla anlatıyor:

‘‘Bugün Türkiye'de merkez sağda yeni bir siyasi oluşuma ekmek kadar, su kadar ihtiyaç var.’’

Aksöz'ün bu değerlendirmesinin kamuoyu tarafından da paylaşıldığı kesin.

Yolsuzluklardan bıkan halk, yeni hareketin içinde şaibeli isimleri görmek istemiyor.

Böyle bir oluşumun tutup büyümesi olanaksız.

Onun için insanlar yeni başlatılan siyasi girişimlere aşırı bir temkinlilik içinde yaklaşıyorlar.

Bu hareketlerden birini izleyebilmek ve havayı koklayabilmek için tam üç gündür Antalya'dayım ve insanı kurutan inanılmaz sıcakla boğuşuyorum.

Türkiye'yi tam bir yıldır il il dolaşan İlhan Kesici ve arkadaşları ile beraberim.

Politika yazarı olarak bir siyasi hareketin ilk adımlarını izlemek, inanılmaz derecede ilginç geliyor bana.

Örneğin, Kesici'nin siyaseti kullanmadan siyasi bir hareketin altyapısını oluşturması...

Vatandaşa dünyadaki gelişmeleri anlatarak Türkiye'nin bu muazzam değişime ancak sağlıklı bir siyasi yapıyla uyum gösterebileceği mesajını vermesi...

* * *

Kesici bu ilginç yönteminin gerekçelerini şöyle anlatıyor:

‘‘Ben dünyadaki baş döndürücü değişimi çok dikkatle izliyorum. Yeni dünya düzeninin öngördüğü değerleri saptıyorum. Bunları vatandaşa anlatıyorum.’’

- Türkiye'yi de anlatıyorsunuz.

- Zaten amacımız bu. Türkiye'nin yapması gerekenleri bir bir sayıyorum. Örneğin, yeni dünya düzeninde bölgesel anlaşmazlıkların istenmediğini, Türkiye'nin bu tip sorunlarını çözememesi durumunda haklarını yitireceğini anlatıyorum.

Kesici, sanayi devrimine ayak uydurmayı kaçıran Türkiye'nin, bugün dünyanın baş döndürücü bir hızla yaşadığı bilgi devrimini de kaçırmasının bir felaket olacağını özellikle vurguluyor.

‘‘Eğer Türkiye bilgi devrimini kaçırırsa, gelişmiş ülkelerle arasındaki fark korkunç bir şekilde açılır. Örneğin, bugün Amerika'yla olan fark bire onsa, bu oran bire yüz olur. Bir daha da uygar dünyayı yakalayamayız.’’

Planlama kökenli olan Kesici, Türkiye'nin her alanda ciddi bir yeniden yapılanmayı gerçekleştirmesi gerektiğini söylüyor.

‘‘Türkiye'nin bu yeni dünya düzeninin icaplarını yerine getirmesi gerekir. Bunu da siyaset kurumu yapacaktır. Başka çaresi yok. Ama bu siyasi yapıyla Türkiye bu gelişmeleri karşılayamaz, yeni dünya düzenine uyum sağlayamaz.’’

Kesici mevcut yapıyla Türkiye'nin köklü kararlar alamayacağını da vurguluyor. Küresel ekonominin koşullarına uyum gösterebilmemiz ve dünyadaki dev para dolaşımlarından pay alabilmemiz için bunun şart olduğunu söylüyor.

Kesici'ye göre, yüzde beşin üzerinde kalkınma hızını yakalamaması durumunda Türkiye giderek daha yoksul hale gelir.

* * *

‘‘İşte ben Türkiye'yi il il dolaşıp vatandaşlara bunları anlatmaya çalışıyorum. Dikkatleri bu yaşamsal konulara çekmek istiyorum.’’

Kesici siyasetten doğrudan söz etmiyor, ama şu mesajı da veriyor:

‘‘Bütün bunları yapabilmek için bu köhnemiş siyasetle yola devam edemeyiz. Yeni bir oluşum gerekir. Türkiye'de bütün bu yapılması gerekenleri bilen ve bunları başarabilecek kadrolar var.’’

Kesici'ye göre dürüst ve sorumlu insanları bir araya getiren bir siyasi oluşum bunun tek çıkar yolu.

Sonra da şu iddiada bulunuyor:

‘‘Eğer dediğim gerçekleşirse çok değil, bir beş yıl içinde Türkiye'nin ikiye, hatta üçe katlanması mümkündür.’’

Kimsenin kuşkusu olmasın, Türkiye büyük potansiyeli, dinamik genç nüfusuyla Kesici'nin iddiasını başarabilir.