Tufan Türenç: Rus ruleti oynamaktan artık vazgeçelim

Tufan TÜRENÇ

Üç belediye başkanının tutuksuz yargılanmak koşuluyla tahliye edilmelerinden hemen sonra ANAP Milletvekili Bülent Akarcalı şu değerlendirmeyi yaptı:

‘‘DGM'nin bu kararı Türkiye'yi rahatlattı. Yurtdışından çok tepki alıyorduk.’’

Sonra da şu olayı anlattı:

‘‘Avrupalı bir parlamenter, 3 belediye başkanı tutuklanınca bana ‘Rus ruleti oynamayı anlarım ama eğer bir mermi veya iki mermiyle oynanırsa. Benim bildiğim kadarıyla şarjöre 6 mermi koyup Rus ruleti oynanmaz. Ama siz böyle oynamayı seviyorsunuz. Bir boşla tetiği çekiyorsunuz. Bu büyük risktir. Bunu anlamıyorum' dedi. Üstelik bu parlamenter gerçek bir Türk dostudur.’’

Akarcalı bazı konularda yanlış ve aceleci davranıldığını, bu olayda da aynı şekilde hareket edildiğini söyledi.

Avrupalı parlamenterin bizim için yaptığı benzetme, Akarcalı’nın da vurguladığı gibi çok doğru.

Üst mahkemenin tahliye kararı yapılan yanlışı düzeltti, ama yaratılan olumsuz havayı dağıtmaya yetmedi. Yetmez de...

Yaşanan olay, Türkiye'ye karşı Avrupa'da beliren iyimser havanın değişmesine, en azından dağılan kuşkuların yeniden oluşmasına yol açtı.

Bu üç belediye başkanının gözaltına alınış şekliyle başlatılan yanlışlar dizisi, üst mahkemenin kararına kadar sürdürüldü.

Oysa bu olumsuz hava yaratılmadan da belediye başkanlarının ifadeleri alınabilir, yargılanmaları başlatılabilirdi.

Ama nedense biz Rus ruleti oynamayı, hem de en riskli bir şekilde oynamayı seviyoruz.

* * *

Bu üç belediye başkanının, bazı sorumsuz Avrupalı diplomatların da dolduruşuyla gerçek görevlerinin ötesinde işlere kalkıştığı anlaşılıyor.

Seçildikleri yörelere hizmet etme yerine zamanlarının çoğunu yurtdışı gezilerde geçiriyorlar.

Bu arada bazı PKK'lılarla yurtdışında buluştukları belirleniyor.

Üç ilin belediye başkanının, seçilmiş de olsalar terör örgütüyle ilişki kurmaları suçtur.

Bu yüzden haklarında yargılama başlatılabilir.

Ama yerleri yurtları belli olan bu insanların birer kaçak gibi görüldükleri yerde apar topar gözaltına alınmaları gereksizdir.

Halk tarafından seçilmiş olan bu insanlara konumları gereği daha saygılı davranılabilir, gerginlik yaratılmadan ifadelerine başvurulabilirdi.

Yani yargılanmaları için gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları gerekmezdi.

Zaten üst mahkemenin verdiği karar da bunun bu şekilde yapılmasının daha doğru olacağını ortaya koydu.

Yöneticilerimiz Rus ruleti oynamadan da bu işlerin halledilebileceğini öğrendikleri gün Türkiye'nin başı bu tip yanlışlar yüzünden ağrımayacak.

Örneğin, CNN Türk'ü kapatmanın sıkıntılarını da yaşamayacak.

* * *

Ancak...

Türkiye'nin yaşadığı bu çok duyarlı süreçte kurumlara ve kişilere de büyük sorumluluk düşütüğü bir gerçek.

Kürt kökenli belediye başkanları, HADEP ve öteki demokratik örgütler barış sürecini zorlaştırıcı değil, güçlendirici bir tutum sergilemeye özen göstermelidirler.

Bu güzel ülke hepimizin.

Bu ülkenin barış içinde kalkınıp eksiksiz bir demokratik rejime kavuşması hepimize mutluluk getirir.

Kalkınmış Türkiye'ye doğru hep birlikte, el ele, omuz omuza yürümeliyiz.

Aksi takdirde Avrupa ailesine katılmamız uzar.

Zamanımız değerli, hem de çok değerli.

Çünkü önümüzde yapmamız gereken çoook iş var.

Sürekli Rus ruleti oynayarak bu işlerin altından kalkamayız.