Paylaş
İstanbul polisi önceki gün Hizbullah adlı terör örgütüne karşı başarılı bir operasyon gerçekleştirdi.
Verilen bilgiye göre bir terörist ölü, iki terörist de sağ olarak ele geçti.
Öldürülen terörist örgütün lideri olduğu bildiriliyor.
Evet operasyon başarılıydı, ama 4 saat süren olay sırasında tanık olunan dağınıklık endişe vericiydi.
Nedense bizim polis, bu tip olaylarda çevre güvenliği konusunda disiplinli ve ilkeli davranamıyor.
Basın ve halk, operasyon noktasına kadar elini kolunu sallayarak girebiliyor.
Neyse ki ters bir durum meydana gelmedi.
Bu biraz polisimizin şov yapma merakından ileri geliyor galiba.
Batı'da bu tip operasyonlarda çok daha disiplinli ve prensipli hareket edilir.
Hele operasyondan sonra teröristlerin kimliğinin hemen açıklanması aklın alacağı bir şey değil.
Bu durumda teröristlerle bağlantısı olan öteki militanlar doğal olarak hemen yer değiştirirler.
Nitekim sağ yakalanan iki teröristten alınan bilgilere dayanılarak baskın yapılan hücre evlerinde bir şey elde edilemediği bildiriliyor.
Halbuki polis, bu kimlikleri saklayabilir, hatta yakalananların önemli kişiler olmadığını açıklayarak bunlarla bağlantılı olanların uyanmamasını sağlayabilirdi.
* * *
Avrupa'da bu tip olaylarda kimlikler kesin olarak açıklanmaz.
Kameralar operasyon bölgesine ellerini kollarını sallayarak giremezler.
Benim bir gazeteci olarak bunlardan şikáyet etmemem lazım.
Allah'tan işler denk gitti de üzücü şeyler olmadı.
Şimdi Türk polisi kendi arasında iyi bir iletişim kurar ve dayanışma içinde olursa Hizbullah'ı çökertir.
Dilerim, PKK'nın cılızlaştığı dönemde onun yerini almaya çalışan bu terör örgütü, Türkiye'nin başına yeni belalar açmadan temizlenir.
Türkiye terörden çok çekti. Bundan sonra da dinci terörle uğraşmamak için işi çok ciddi tutmak gerekir.
Ancak polisin basınla ilişkilerinde, operasyon süreci boyunca daha ketum davranması başarı için şarttır.
Hepimiz biliyoruz ki Hizbullah'ın PKK'yla çatıştığı için 1995'e kadar üzerine gidilmedi.
O tarihten sonra gerekli mücadele başlatıldı, ama bu süre içinde dinci örgütün epeyce yol aldığı anlaşılıyor.
5 bin militanı olduğu yolunda bilgiler var. Dilerim bu rakamlar abartılıdır.
Yoksa devlet daha uzun süre Hizbullah'la boğuşmak zorunda kalacaktır.
* * *
Pazar akşamı Kanal 6'da Objektif Programı'nı bir gazeteci olarak utanarak izledim.
Programla ilgili fazla bir yorumda bulunmak istemiyorum.
Çünkü ekranda öylesine çirkinlikler sergilendi ki, bunları yinelemek bana zul geliyor.
Programda kavga eden iki kişinin kişisel hesaplaşmaları, birbirlerine yağdırdıkları hakaretler beni zerre kadar ilgilendirmiyor.
Ama orada benim yıllarca emek verdiğim ve mensubu olmaktan hep onur duyduğum mesleğim iki saat boyunca kirli eller tarafından binlerce kez boğazlandı.
İşte buna isyan ediyorum.
O kanalın yöneticilerinin hiç mi yaptıkları işe, mesleklerine saygısı yok.
Böyle bir çirkinliğin sahnelenmesine nasıl izin verebildiler?
Mesleğimizin ayaklar altına alınıp çiğnenmesine nasıl dayanabildiler?
Bunu doğrusu aklım havsalam bir türlü almıyor.
Etik sorumluluktan yoksun insanların bu mesleği yapmalarına kesinlikle izin verilmemeli.
Paylaş