Tufan Türenç: Meraklanmayın, Bayan Roth iyi niyetlidir!

Tufan TÜRENÇ

BAYAN Claudia Roth'la konuştuğunuz zaman kendisinin Türkiye'yi çok sevdiğini, yaptığı uyarıların tamamen iyi niyete dayandığını söyler.

Yine kendisine bakarsanız, Bayan Roth Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne alınması için büyük çaba harcar.

Ama kendisini tanıyanların söylediklerine göre kafası zaman zaman birileri tarafından karıştırılır.

Örneğin ‘‘Apo'yu asarsanız Avrupa Birliği'ne üye olmayı unutun’’ sözü de kafasının böyle karışık olduğu bir sırada söylemiştir.

Oysa kendisi sadece idamın kaldırılması gerektiği konusunda iyi niyetli bir uyarı yapmayı amaçlamıştır!..

Hepsi o kadar...

Güneydoğu'ya bir müfettiş gibi gidip sağlı solu denetlemesi, istediği kişilerle konuştuktan sonra bazı önemli isteklerde bulunması da öyle...

Hep biraz kafa karışıklığı ama daha çok iyi niyet...

Kendisi kesinlikle bağımsız bir devletin iç işlerine burnunu sokmayı aklının köşesinden bile geçirmez.

‘‘Kürt realitesini, Kürt kimliğini tanıyın’’ derken eyalet valisi gibi emir verdiğini düşünmez.

Kürt realitesinin ve Kürt kimliğinin Güneydoğu'da attığı her adımda karşısına çıktığını görmez.

Örneğin Diyarbakır Belediye Başkanı'nın Kürt kökenli olduğunu da aklına getirmez.

Terörden sonra bölgede oluşan rahatlamanın ve huzurun şikáyetleri azalttığını bütün iyi niyetine rağmen görmez.

Zaten Bayan Roth hep görmek istediklerini görür, duymak istediklerini duyar

* * *

Bayan Roth, ‘‘Diyarbakır'da bugün hava çok güzel. Kürt güneşi parlıyor. Bu güneşi hapishanedeki arkadaşım Zana'ya göndermek istiyorum’’ derken herhalde dünyada ilk kez güneşi ırkçı bir yaklaşımla tanımladığını düşünmedi.

Hatta ‘‘Leyla Zana büyükelçi olmalı’’ derken de bağımsız bir devletin işlerine karışmak diye bir niyeti hiç olmadı.

Bayan Roth belki başka şeyler de söyledi ama bizim dikkatimizi medyaya yansıdığı için bunlar çekti.

Bayan Roth kuşkusuz istediği gibi düşünebilir.

Ama bir Alman milletvekili olarak bağımsız bir ülkenin çok duyarlı olduğu bir konuda tahrik edici konuşmalar yapmamalıdır.

Her şey bir yana böyle bir üslup diplomatik geleneklere aykırıdır.

Bir Türk milletvekilinin gidip Almanların çok duyarlı olduğu bir konuda kamuoyunu tahrik edecek konuşmalar yapması kendi ülkesinde kabul edilebilir mi?

Bayan Roth'un bunu düşünmesi, eğer gerçekten iyi niyetliyse daha dikkatli konuşması gerekir.

Kendisinin siyaset deneyiminin bu konuda yeterli olduğuna inanıyorum.

* * *

Şimdi buraya kadar Bayan Roth'un diplomatik kuralları, hatta nezaketi aştığına inandığım söz ve davranışlarını eleştirdim.

Ama yerden göğe kadar haklı olduğu bir konuyu da dile getirmek zorundayım.

Hangi akla uyarak Bayan Roth polise adım adım izlettiriliyor?

Gezinin her saniyesi videoya kaydedilip de ne yapılacak?

Söylediklerinde, hareketlerinde suç unsuru mu aranacak?

Yahu, Bayan Roth Alman milletvekili.

Burası demokratik bir ülke, isteyen istediği yere gider, istediği kişi ile de konuşur.

Bunu videoya kaydetmek saçmalıktan başka nedir?

Ne yapacak Bayan Roth? Halkı tahrik edip isyan mı çıkaracak?

Söyleyeceğini her görüşmeden sonra televizyonlara, gazetelere zaten açıklıyor.

Polisin yaptığı işin akılla, mantıkla bağdaşır bir tarafı yok.

Bayan Roth kızmakta haklı.