Tufan Türenç: Maskeli demokratlar

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

BATAN banka olaylarında her gün yeni ve şoke edici gelişmeler yaşıyoruz. Bankacılık sisteminin nasıl bir soygun ve talan aracı haline getirildiğini hayretle izliyoruz.

Bazı işadamlarının, sahibi oldukları bankalara topladıkları halkın paralarını kendilerininmiş gibi kullandıklarını görüyoruz.

Bugün karşı karşıya kalınan bu vahim durumun sorumlusu politikacılardır.

Önüne gelene banka açma ya da satın alma izni veren onlardır.

Şimdi, onların sorumsuzluklarının neden olduğu bu ağır faturayı devlet halkın vergileriyle ödüyor.

Bütün bunların altında Türkiye'deki demokrasinin yetersizliği ve hukuk devletinin iyi işletilememesi yatmaktadır.

Bu işin yozlaşmasının başladığı yer, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in vurguladığı gibi siyasi partilerdir.

Gerçekten de eksiksiz demokrasiyi oradan başlatmak gerekir.

Türkiye bugün kendini yöneten insanları seçememenin sıkıntılarını yaşıyor.

Biz sandık başına gittiğimiz zaman istediğimiz insanlara oy verme hakkına sahip değiliz.

Biz, liderlerin seçtiği insanlara oy verip demokratik hakkımızı kullandığımızı sanıyoruz.

Demokrasinin sağlıklı işlemesi, böylece daha işin başında, sandıkta engellenmiş oluyor.

Liderin seçtirdiği milletin vekili de bir sonraki seçimi düşünerek liderin kulu kölesi oluyor.

Öncelikle ülkenin, halkın çıkarlarını değil, liderin çıkarlarını gözetmek zorunda kalıyor.

* * *

Bizim liderler kürsüye çıktıkları zaman, demokratlık konusunda doğrusu ellerine kimse su dökemez.

Konuşurlarken hukuka büyük saygı gösterirler, hukuk devletinin üzerine titrerler, insan haklarının, düşünce özgürlüğünün ateşli savunucusu kesilirler.

Ama kürsüden indikleri zaman hemen yüzlerindeki o demokratlık maskesini indiriverirler.

Partilerini tam bir diktatör gibi yönetirler.

Onların hoşuna gitmeyen sözler söyleyen milletvekilini anında yok ederler.

Onun için Cumhurbaşkanı Sezer şunu iyi bilsin ki, bizim liderler Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirmezler.

Çünkü bizde parti tüzükleri, ‘‘liderin değiştirilememesi’’ için yapılmıştır.

Ona dokundurtmazlar.

Parti genel başkanı olup da bir sonraki kongrede kaybeden lider, Türk siyasal tarihinde kaç tanedir? Hiç düşündünüz mü?

O nedenle partilerde lider sultasını yıkmak olanağı yoktur.

Siz bakmayın kürsülerde atılan demokrasi nutuklarına; gerçek ne yazık ki budur.

Bizde seçim kaybeden lidere bile kimse dokunamaz.

Örnekler karşımızda...

Gözlerimizin içine baka baka her gün televizyon ekranlarında konuşmuyorlar mı?

* * *

Özal'dan önce yine biraz daha demokratik işlerdi partiler.

Hiç değilse önseçim yaparlardı. Lider çok çok bazı illerde merkezin kontenjan hakkını kullanırdı.

Milletvekili seçiminde iyi kötü örgütün dediği olurdu.

Özal bunu da ortadan kaldırdı.

Bütün milletvekili adaylarını üç beş kurmayıyla kendisi seçmeye başladı.

Bu yöntem bütün liderlerin hoşuna gitti ve hepsi milletvekili adaylarını aynı şekilde belirlemeye başladı.

Halka ise onların listelerini sandığa atmak kaldı.

Yıllardan beri demokrasi diye yaptığımız budur.

O maskeler yüzlerden bir türlü düşürülemediği için Türkiye'nin temizlenmesi de sancılı oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları