Tufan Türenç: Kriz cepleri vurunca...






Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni, hükümeti istifaya çağırdığı için kimimiz kınadı, kimimiz haklı buldu. TOBB Başkanı bu kararı, oda başkanlarının baskısı sonucunda aldığını söyledi.

Bütün bu gelişmeler normal karşılanabilir.

Ama benim kafamı kurcalayan bazı sorular var.

Örneğin, 1997'de Refahyol hükümeti döneminde aynı TOBB bugün gösterdiği duyarlılığı neden göstermedi?

O hükümeti neden istifaya davet etmedi?

Bugün ekonomik kriz varsa, o zaman da rejim krizi vardı.

Refahyol'un RP kanadı, tutum ve icraatı ile demokratik, laik cumhuriyet için büyük tehlike oluşturuyordu.

Toplumun yaşamına müdahale etme girişimleri yoğunlaşmıştı.

O sıkıntılı, o kapkara günlerde milyonlarca insan laik, demokratik cumhuriyete sahip çıkmak amacıyla hemen her gün sokaklarda yürüyor, geceleri ışıkları söndürüp yakıyor, tencere tava tıngırdatıyordu.

Ülke ayaktaydı...

İşte o sıkıntılı günlerde gerek TOBB, gerekse öteki esnaf ve sanatkár kuruluşları neden sessiz kalmayı tercih ettiler?

Neden hükümeti istifaya çağırmadılar?

O gün demokratik, laik cumhuriyeti ortadan kaldırıp Türkiye'yi İran yapma çabaları bugünkü durumdan daha mı az vahimdi?

* * *

Evet bugün derin bir ekonomik kriz yaşıyoruz. Büyük sıkıntılar içindeyiz.

Toplum olarak daha da yoksullaştık. İki yıla yakın zamandır çektiğimiz sıkıntılar, hükümetin beceriksizliği yüzünden boşa gitti.

Bu nedenle hükümete hepimiz öfke duyuyoruz.

Ama bunlar aşılamayacak sorunlar değil.

Hiç değilse bugün demokratik, laik rejime yönelik bir tehlike yok. Türkiye'yi İran yapmaya kalkışanlar da yok.

Demek ki oda başkanlarının ceplerini etkileyen sıkıntı, doğrudan ülke varlığını ilgilendiren rejime yönelik sıkıntılardan daha önemliymiş.

Ben bunu anlayışla karşılayamıyorum.

Yaşadığımız olağanüstü günlerde büyük meslek kuruluşları, zorlukları daha da zorlaştırıcı, içinden çıkılmaz hale getirici tutumlardan kaçınmalıdırlar.

TOBB bunu yapamadı.

Ortamı daha gerginleştirici bir politika izlemeyi yeğledi.

Bunun ülkeye bir yarar getirmediğini yaşanan olaylar da gösterdi.

Esnafı, demokratik tepkisini göstermesi için kontrolsüz bir şekilde sokaklara dökmek büyük sorumsuzluktur.

Keşke yapılan uyarılar dikkate alınsaydı da bu tatsız olaylar yaşanmasaydı.

* * *

Hepimiz kabul ediyoruz ki hükümet, krizin büyümemesi ve ülkenin bu noktaya gelmemesi için gerekli refleksi gösteremedi. Önlemler geciktirildi. Hálá da ortada somut bir şey yok.

Günlerden beri hazırlanan programın bir bölümünün nihayet yarın açıklanması bekleniyor.

Krizden bu yana geçen zaman iki aya yaklaşıyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir krizden sonra piyasalar bu kadar başıboş bırakılmaz.

Bunu anlamakta insan gerçekten zorluk çekiyor.

Bugün piyasa önünü göremediği, alıcı ile satıcı fiyat belirleyemediği için durmuş bekliyor.

İşin garibi, hükümet de Derviş'i bekliyor.

Ama Derviş ne bekliyor, onu ise kimse bilmiyor.

TV'lere bakın...

Zavallı yorumcular her gün aynı şeyleri tekrarlamaktan perişan haldeler.

Onlar da piyasa gibi, hepimiz gibi önünü göremiyor.

Yazarın Tüm Yazıları