Paylaş
GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun önceki gece böyle bir açıklama yapacağını birçoğumuz bekliyorduk.
Çünkü irtica konusunda son derece duyarlı olan askerlerin devlete sızmış olan irtica yanlısı memurlar için görüşlerini açıklamaları doğaldı.
Kıvrıkoğlu önceki gece bunu yaptı.
Aslında Genelkurmay Başkanı bilinenleri yineledi.
Aynı değerlendirmeleri Başbakan Ecevit de ne zamandır yapıp duruyor.
Son Milli Güvenlik Kurulu'nda da devletin zirvesinin bu konuda tam bir görüş birliği içinde olduğu açıklanmıştı zaten.
O nedenle Kıvrıkoğlu, devletin elinde bulunan bilgilere dayanarak gerçekleri bir kez daha açık ve net olarak gözler önüne serme gereği duydu.
Genelkurmay Başkanı'nın söylediklerinin somut bilgilere dayandığı konusunda en ufak bir kuşku yok.
Çünkü bu bilgiler, devletin istihbarat kurumları tarafından hazırlanan raporlara dayanıyor.
Sanırım Fazilet Partisi dışındaki bütün partiler de Kıvrıkoğlu'nun açıklamalarına katılıyorlar.
Devletin içine sızmış olan irtica yanlısı memurların temizlenmesi gerektiği konusunda da zaten belirgin bir görüş ayrılığı yok.
Şimdi yapılması gereken, hukuk devleti ilkelerine uygun olarak bu tip memurların çıkarılacak yasayla devletten atılması.
İşte Genelkurmay Başkanı da bu beklentiyi seslendirdi.
* * *
Siyasi partilerin Fazilet dışında bu konuda aykırı bir tutum içinde olması beklenemez.
Devlet için tehlike oluşturan bu durumun giderilmesi konusunda milletvekillerinin de en az devletin zirvesi kadar duyarlı olacağı kesindir.
Eğer parti liderleri bu işi titizlikle ele alırlarsa bu yasanın Meclis'ten çıkmaması için hiçbir neden yok.
İşte Kıvrıkoğlu da bunu vurguluyor, ‘‘Partiler isterlerse bu yasayı çıkarırlar ve devleti bu tehlikeden kurtarırlar’’ diyor.
Fethullah Gülen konusunda da askerlerin ne kadar duyarlı olduğunu biliyoruz.
Genelkurmay Başkanı'nın bu konudaki değerlendirmeleri de beklenenin ötesinde değil.
Ancak Kıvrıkoğlu'nun Gülen'le ilgili mahkeme kararı konusundaki değerlendirmesi yadırganabilir.
Hukuk devletinde yargı kararları konusunda çok duyarlı ve dikkatli olmak vazgeçilmez bir ilkedir.
Gülen konusundaki yargılama sürmektedir.
Belki de Gülen bu yargılama sonunda mahkûm olacaktır.
O nedenle yargı sürecinde mahkeme kararlarının eleştirilmesi yanlıştır.
Kıvrıkoğlu'nun yargıyı baskı altına almak gibi bir düşüncesi olduğuna inanmıyorum.
* * *
Şimdi biraz da şu ‘‘ombudsmanlık’’ konusuna değinelim.
Sanki her işimiz bitti de bir tek bu derdimiz kaldı.
Şimdi bütün sorunları bir yana bırakıp bununla uğraşacağız. Her kafadan bir ses çıkacak, günlerce, haftalarca, aylarca tartışıp duracağız.
Bir taraf diyecek ki, diyor da zaten, ‘‘Bunun için biçilmiş kaftan Sayın Demirel'dir’’.
Karşı taraf hemen zıt bir öneri atacak ortaya, atıyor da zaten, ‘‘Efendim engin bilgisi, derin devlet tecrübesi ile bu işe en layık isim Sayın Erbakan'dır’’...
Daha durun, tartışma kızıştıkça kim bilir ne isimler atılacak ortaya?
Sonunda da her zaman olduğu gibi işi, içinden çıkılmaz hale getireceğiz.
Oysa devlet teknesinin her tarafı delinmiş, su alıyormuş, yapmamız gereken bir sürü iş varmış, kimin umurunda.
Sayısız yaşamsal sorunla karşı karşıya olan Türkiye için bu işin neden bu kadar ivedi olduğunu ben bir türlü anlayamıyorum.
Çok sayın politikacılarımız, Tanrı aşkına önce şu devleti bir işler hale getirin de sonra ne yaparsanız yapın.
Paylaş