Tufan Türenç: İngiliz taraftarın gözlerindeki kin

Tufan TÜRENÇ

GAZETECİLİĞE bulaştıktan sonra maçlara pek gidemez olmuştum. Çünkü yoğun haber trafiği zamanımın tümünü işgal ediyordu.

Gazeteciliğe başlayana kadar yüzlerce maç izledim.

Ama Leeds'in Elland Road Stadı'nda duyduğum heyecanı ve tedirginliği hiçbir maçta yaşamadım.

Bir korku değildi yaşadıklarım ama 40 bin insanın gözlerindeki nefretin verdiği bir ürküntüydü.

Önce Elland Road Stadı'ndaki o cehennemi günü anlatmam lazım.

Stadın tribünlerinin tamamının üstü kapalı. Bu yüzden 40 bin kişinin ı tezahüratı dağılmadığı için büyük bir gümbürtü olarak sahaya iniyor.

Çok bilinçli ve eğitimli olan Leeds taraftarı bir dev koro disiplini ile bir ağızdan slogan atıp, marş söylüyor.

Bu tezahüratlar rakip takımın oyuncularının moralini altüst ediyor.

Örneğin Hakan'a ne zaman top gelse 40 bin kişi aynı anda ‘‘Yuh’’ çekiyor.

O Hakan bu korkunç protestoya aldırmadan yine de tıkır tıkır futbolunu oynadı ve gölünü Leeds defansını sağa sola yatırarak attı.

İşte o anda bizim 60 kişilik grup hepimiz kontrolümüzü kaybettik ve ‘‘Gooollll’’ diye ayağa fırladık.

Şaşkına dönen 40 bin kişi bir anda bize dönüp bir volkan gibi patladı.

O insanların gözlerindeki kini, nefreti unutamam. Hepimiz susup yerlerimize oturmak zorunda kaldık.

O kadar büyük bir kalabalığın karşısında direnebilmek psikolojik olarak mümkün değil.

* * *

İngiliz insanının gözlerindeki o kini, o nefreti gidermek zorundayız.

Bunun yollarını aramalı, İstanbul'daki o cinayetleri unutturmalıyız.

Şimdi ölenlerin geride kalan eşlerine ve çocuklarına ellerimizi uzatmalı, onların acılarını biraz olsun hafifletecek bir şeyler yapmalıyız.

İki ülke insanının beyinlerinde ufacık da olsa bir kin ve öfke kırıntısı kalmamasını sağlamalıyız.

Leeds'te yaşayan insanlar Marmaris ve Bodrum'u çok seviyorlar. On binlerce Leeds'li her yıl bu güzel tatil yörelerimize geliyor.

Bunun için terapiye Marmaris ve Bodrum'dan başlamalıyız.

Bu ilçelerimizin halkı İngiliz turistlere bu yıl özel bir ilgi göstermeli.

Bunu devlet yönlendirmeli, gereken parasal olanakları sağlamalı.

İki ülkenin arasına soğukluk sokan bu cinayetler unutturulmadan İngilizler'in Türkler'e bakış açılarındaki olumsuzluk ortadan kalkmaz.

Hem turizmimiz için gereklidir bu, hem de dünyadaki bozuk imajımızın düzelmesi için.

Buna zorunluyuz çünkü cinayetler bizim topraklarımızda bizim serserilerimiz tarafından işlendi.

* * *

Galatasaray'ın başarısını engelleyemeyen bu acı olay, futbolda şiddet olgusu üzerine eğilmemiz gerektiğini de gündeme getiriyor.

Hem de en seri şekilde.

Öncelikle bu amigo denen ruh hastalarını kulüp yöneticilerinin silah olarak kullanmak için beslemeleri alışkanlığını sona erdirilmeliyiz.

Amigo işini Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi kurumsallaştırmalıyız.

Pespaye işsiz güçsüzler ordusu kullanacağımıza bu işi bir şölene çevirmeli, üniversiteli animatör gruplarına yaptırmalıyız.

Statlardaki küfürlü sloganlara hep birlikte karşı çıkmalıyız.

Rakibimiz için edilen küfürlerin aynısının karşı taraf tarafından misliyle bize de yapıldığını artık görmeliyiz.

Bu tip it kopuk takımını maçlara sokmayacak bir mekanizmayı bulup işletmeliyiz.

Bunu yeni ve daha büyük üzüntüler yaşamamak için yapmak zorundayız.