Tufan Türenç: Huylu huyundan vazgeçemiyor






Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

BİZİM ülkemizin politikacıları nedense gerçekleri toplumdan gizlemeyi büyük bir hüner sayıyor.

Halkı uyutmanın, oyalamanın, kandırmanın usta politikacılık olduğu konusunda o álemde yerleşik bir inanç var.

Nasıl oluyor da halkın bu yalanların farkına varmayacağını düşünebiliyorlar, bunu anlamaya olanak yok.

Yıllar önce politikacılar, halkın istekleriyle karşılaştıkları zaman Yenice paketinin arkasına not alırlardı.

Paket bitince de arkasındaki notlarla birlikte çöpe atarlardı.

Halk bunu bildiği için Yenice paketi taşıyan politikacıya güven duymaz, ona derdini açmazdı.

Şimdilerde politikacılar artık bu yöntemi kullanmıyorlar.

Halkın şikáyetlerini dinleyip yanlarında gezdirdikleri danışmanlarına veya korumalarına dönüp, ‘‘Not al, Ankara'ya dönünce ilgilenelim’’ diyorlar.

Ankara'ya dönünce politikacı da, yardımcısı da tutulan notları unutuyor.

Yani halkın dertleri eninde sonunda hep çöp sepetini boyluyor.

* * *

Bir gün Demirel anlatmıştı.

Muhalefet partilerinden birine mensup bir politikacı, Ege köylerini gezerken karşısına yaşlı bir tütün üreticisi çıkmış.

Başlamış dert yanmaya:

‘‘Bey, hükümetten şikáyetciyiz. Aylar geçti hálá tütün paralarını ödemediler. Gözünü seveyim bir kurcalayıver şu işi.’’

Politikacı, ihtiyarı rahatlatmak için ‘‘Sen merak etme baba, ben Ankara'ya dönünce bizzat başbakana söyleyeceğim’’ demiş.

İhtiyar suratını buruşturmuş:

‘‘Sen başbakanı boş ver. O bir şey yapamaz. Sen en iyisi Uğur Dündar'a deyiver.

Bunlara iyi bir vursun.’’

Bu yaşanmış olay da gösteriyor ki, halkın aldatıla aldatıla politikacılara güveni dibe vurmuş.

Düşünün, ihtiyar tütün üreticisi ülkenin başbakanına güvenmiyor, TV'de program yapan Uğur Dündar'a güveniyor.

Acı ama gerçek bu...

* * *

Şimdi gelelim yeniden alevlenen Anayasa değişikliği paketine.

İki yıldır bu değişikliklerle yatıp kalkıyoruz.

Politikacıların hemen hepsi bu değişiklikleri canı gönülden desteklediklerini söyleyip duruyorlar.

Avrupa da bunu dört gözle bekliyor.

Ama nedense bu değişiklikler bir türlü gerçekleşmiyor.

Halk iki yıldır politikacılar tarafından sürekli uyutuluyor.

Bakın en son partilerarası komisyon, tam bir uyumla değişiklik paketini hazırladı.

Tek tek liderleri dolaşıp destek de aldı.

‘‘Eh artık bu kez gerçekten de bu iş oluyor’’ derken yine hevesimiz kursağımızda kaldı.

Tansu Hanım son dakikada işe yine taş koydu.

‘‘Seçim Kanunu ile Siyasi Partiler Kanunu da birlikte çıkarılmazsa destek yok’’ dedi.

Peki o zaman neden komisyonda DYP'li üyeler, genel başkanlarının bu şartını hiç dile getirmediler?

Çünkü genel başkanlarının son dakikada böyle bir şart ileri süreceğini onlar da bilmiyorlardı ondan.

Huylu huyundan bir türlü vazgeçmiyor.

Bizim politikacılar ‘‘söylediğini yapmamayı, yaptığını söylememeyi’’ hep ama hep hüner sayıyorlar.

İşin garibi, böyle davranarak halkı uyuttuklarını sanıyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları