Paylaş
GALATASARAY mağrur İngilizler'in aklına hayaline getiremeyeceklerini yaptı ve onların yenilmez armada diye kabul ettikleri Arsenal'i devirerek Avrupa Kupası'nı aldı.
İngilizler bir zamanlar dev donanmalarıyla dünyaya egemendiler. Dünyanın yarısı onların sömürgeleriydi.
O donanmanın karşısında dünyanın hiçbir deniz gücünün duramayacağını sanırlardı.
Çanakkale'yi geçip İstanbul'a girmek istediklerinde ‘‘Hasta adam’’ın kırık dökük gemilerini ve boğazın iki yanına yerleştirilen topçu bataryalarını karşısında buldu.
Mağrur İngiliz donanması, bütün zorlamalarına karşın Çanakkale'yi geçemedi.
Birbiri ardına sürüklendiği savaşlardan yorgun çıkan Osmanlı ordusu, bütün olanaksızlıklarına rağmen İngilizler'in komutasındaki dünya donanmasını geriye püskürtmeyi başardı.
Çanakkale'deki bu direniş Mustafa Kemal adını dünyaya duyurdu.
Mağrur İngiliz donanması ağır kayıplar vererek Çanakkale'den ters yüz geri dönmek zorunda kaldı.
Yıllar sonra Galatasaray, atalarının Çanakkale'de yaptığını bu kez futbolda gerçekleştirdi ve iki İngiliz takımını eleyerek kupayı Türkiye'ye getirdi.
İngilizler'i tanıyanlar, Galatasaray'ın yaptığı işin onlar tarafından ne kadar zor hazmedileceğini de çok iyi bilirler.
* * *
Bir Türk takımının gelip önce Leeds'i, arkasından Arsenal'i devirmesi, inanın İngilizler'in kabul edeceği bir olay değildir.
Ama Fatih'in öğrencileri inandılar ve bu mucizeyi gerçekleştirdiler.
Gerçi biz hepimiz Galatasaray'a güveniyorduk.
Güveniyorduk ama karşımızdaki de, birçok güçlü Avrupa takımını dize getirmiş olan İngilizler'in fırtına ekibi Arsenal'di.
Üstelik iş uzatmaya kaldı, o da yetmedi, maçın son kısmını ve uzatlamaları 10 kişi oynadı.
Ben Fatih Terim'e ufkunu büyük hedeflerle doldurduğu için büyük hayranlık duyuyorum.
Leeds'i eledikten sonra Türkiye'ye dönerken Fatih Terim'in hedefi bu kupanın ötesine uzanmıştı.
O bu kupayı kazanacağını biliyor, Süper Kupa'yı düşünüyordu.
Uçaktaki söyleşimizde belli etmedi, ama ben uzun yılların meslek yetisi ile hedefinin Süper Kupa olduğnu teşhis ettim.
Ben gazeteciliğimde önüne yüksek hedefler koyup oraya varmak için kendini hazırlayanların başarısız olduklarını hiç görmedim.
Fatih istedi ve başardı.
O ve öğrencileri, Süper Kupa'yı da Türkiye'ye getirirlerse bu kimse için sürpriz olmasın.
* * *
Türk insanı hırslıdır, yeteneklidir.
Başarmak için yüreğini ortaya yiğitçe koyar.
Yeter ki onu doğru yönlendirin, ona doğru yolu gösterin.
İşte Fatih Terim'in bir hoca olarak futbolcularına verdiği budur.
Öğrencilerini, çalışarak bu büyük hedefleri yakalayabileceklerine inandırdı.
Galatasaray ve Fatih Terim bütün Türk takımlarına ve antrenörlerine örnek olmalı.
Büyük hedeflere kilitlenenler daima kazançlı çıkarlar.
Türk futbolcularının Galatasaraylı futbolculardan bir farkı yok.
Ama onlar inandıkları hocalarının koyduğu, hayalleri zorlayan hedeflere varmak için olağanüstü çalıştılar ve sonunda da Avrupa'nın en büyüğü oldular.
Hepsini bütün kalbimizle kutluyoruz.
Hepimize büyük hedeflere nasıl ulaşılacağının yolunu gösterdiler.
Bundan böyle Galatasaray'ı bir ders gibi çalışalım.
Paylaş