Tufan Türenç: Fenerbahçe ve bazı gerçekler

Tufan TÜRENÇ

Bugün Fenerbahçe'yi yazmak, bu koca kulübün neden bu hallere düştüğünü biraz irdelemek istiyorum.

Bunun iki nedeni var.

Bir, doğma büyüme Fenerbahçeliyim.

İki, Fenerbahçe'deki sorunlar Türkiye'nin sorunlarıyla aynı.

Türkiye'deki politikacılar gibi Başkan Aziz Yıldırım da başarılı olamadığı halde Fenerbahçe kongresi tarafından yeniden seçildi.

Aziz Bey neden başarısızdı?

Birincisi... Onun döneminde yapılan transferler tam anlamıyla fiyaskoyla sonuçlandı.

Oysa en iyi futbolcular alınsın diye trilyonlar harcandı.

Ama piyasada ne kadar sakat varsa birileri bunları Fenerbahçe'ye pazarladı.

Büyük umutlarla kamuoyuna sunulan bu futbolcuların çoğu sakatlıkları nedeniyle takıma bile giremedi.

Bazıları ise ara sıra lütfen oynadı.

Sonuç olarak Fenerbahçe, tribünleri tıka basa dolduran taraftarlarını her maçta hüsrana uğrattı.

Bu transfer fiyaskosunun yanında bir de antrenör fiyaskosu yaşandı.

Aziz Bey hangi akılla hareket ettiyse bu kadar para dökülen takımın başına Rıdvan Dilmen gibi deyimsiz bir çalıştırıcıyı getirdi.

Dilmen işin altından kalkamadı ve istifa etmek zorunda kaldı.

Bundan ders alınmadı ve Zeman komedisi sahneye kondu.

Sonuç doğal olarak hüsran oldu.

Başarısızlık öylesine dayanılmaz boyutlara ulaştı ki sonunda büyük iddialarla işe başlayan Aziz Bey de istifa etmek zorunda kaldı.

Koskoca kulüp parasıyla puluyla, milyonlarca taraftarıyla büyük bir çöküntüye sürüklendi.

* * *

Aziz Bey önce ‘‘Ben yokum’’ dedi ama bir süre sonra dayanamayıp yeniden aday oldu.

Fenerbahçe kongresi de, böyle başarısız ve tutarsızlıkla dolu bir döneme imza atan Aziz Yıldırım'ı açık farkla başkan seçti.

Niye?

Sanırım bu ‘‘Niye’’nin yanıtını kimse veremez.

Merak ediyorum, Aziz Yıldırım başkanlık yaptığı süre içinde beceremediğini şimdi mi becerecek?

Dilerim böyle bir mucize olur.

Bunun ilk ipuçları da görüldü.

Yeni yönetim daha yemeden içmeden ‘‘Ne pahasına olursa olsun Fatih Terim'i alacağız’’ diye tutturdu.

Bu bana göre zamansız atılmış ve şık olmayan bir adımdır.

Rakip de olsa bir takımın çok kritik maçlarının arifesinde böyle bir girişim spor raconuna da ters düşer.

Fenerbahçe gibi bir kulübe ise hiç yakışmaz.

Ayrıca takımı çalıştıran kadronun ve futbolcuların moralleri açısından da zararlı olur.

* * *

Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük, taraftarı en çok olan takımıdır.

Böyle bir takımın yönetim anlayışının mutlaka ve mutlaka çağın koşullarına uygun bir yapıya kavuşturulması gerekir.

Böyle alaturka yöntem ve alışkanlıklarla Fenerbahçe bir yere gidemez.

Aziz Yıldırım şunu iyi bilmelidir ki, Fenerbahçe gibi bir kulübü yönetmek ve o büyük camiayı memnun etmek için sadece para yeterli değildir.

Akıl, prensip, ilke ve çağdaş bir anlayış gereklidir.

El yordamıyla yönetilen ve her şeyiyle alaturka olan bir kulübün başa güreşmesi düşünülemez.

Bozuk yapıyı değiştirmeden, takımdan beslenen bir sürü asalağı temizlemeden Fatih Terim'i transfer etseniz ne olacak?

Fenerbahçe dev bir insan yeme makinesidir.

Bir düşünün, kimler geldi, kimler gitti?