Paylaş
AMERİKA öyle bir kritik zamanda Kemal Derviş'i Türkiye'ye gönderdi ki, onu çilekeş halkımızın tek umudu haline getiriverdi.
Şeytan, insanın kafasına ister istemez yaşadığımız krizin Derviş operasyonunun gerçekleştirilmesi için özellikle çıkarıldığı fitnesini sokuveriyor.
Kemal Bey'i başka hangi koşullar altında getirmiş olsaydınız böyle kurtarıcı bir kimlik kazandıramazdınız.
O nedenle Amerika açısından bu operasyon büyük başarıdır.
Hem zamanlama, hem de seçilen kişi olarak...
Kemal Derviş, kimliği, geçmişi, bilgisi, kültürü ve görüntüsü ile bu iş için gerçekten de biçilmiş kaftan.
Eşi Bayan Catherine de öyle...
Güzelliği, zarafeti ve güleç yüzlü kişiliğiyle Derviş'i Türk halkının gözünde daha da büyütüyor.
Bu yorumları abartılı bulabilirsiniz.
Ama düşünün ki hangimiz Kemal Derviş'in Amerika tarafından gönderilmediğini iddia edebilir.
Rahmi Koç bile bunu kabul ettiğine göre artık bu konuda kuşku duymaya, ‘‘Acaba gerçekten de öyle mi?’’ diye düşünmeye hiç gerek yok.
* * *
Olay açık seçik ortada.
Amerika baktı ki bu liderlerle Türkiye'nin bir yere gideceği yok.
Oy toplama saygınlıkları ve güvenilirlikleri kalmamış bu liderlerin yaşamsal reformları yapacak halleri yok.
Ve bizim de bunları değiştirip yenilerini çıkaracağımız yok.
Tuttu çok iyi tanıdığı, bilgisine, dürüstlüğüne, gereken değişimi gerçekleştireceğine inandığı Kemal Derviş'i Türkiye'ye gönderdi.
Yani bizim yapamadığımızı yaptı.
Üstelik öyle bir zamanda yaptı ki hiçbirimiz en ufak bir itirazda bulunamadık.
Çünkü Washington için Türkiye çok çok önemli bir müttefik.
Ortadoğu, Orta Asya ve Kafkaslar'daki siyasi ve ticari hedeflerini Türkiyesiz gerçekleştirmesi olanaksız.
Bunun için de güçlü bir Türkiye gerekli.
İşte Derviş'in yüklendiği misyon burada ortaya çıkıyor.
Kemal Bey, bir türlü yapılamayan reformların yapılmasını, Türk ekonomisinin güçlendirilmesi için gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacak.
Şu soruyu kendi kendimize sormalıyız:
''Derviş göreve başladıktan sonra hep doğruların yapılmasını istemedi mi?''
Yanıtınız ‘‘Evet’’se o zaman gönül rahatlığı içinde olabilirsiniz.
* * *
Ancak... Burada Kemal Derviş'in biraz hızlı gittiğini, çalışmak zorunda olduğu siyasi kadroyu rahatsız edecek davranışlarının dozunu arttırdığını belirtmek gerekir.
Krizin en kritik dönemini geride bıraktık. Yani dış finansman sorunu çözüldü.
Artık Derviş'in biraz geri plana çekilmesi ve işine gücüne bakması lazım.
İşler tamamen düzeldikten sonra zaten istemese de siyasi güç kazanacak ve halkın aradığı lider konumuna gelecek.
Ve Türkiye'nin başına geçmesine hiçbir güç engel olamayacak.
O nedenle diyorum ki, stratejik bir kazaya uğramamak için artık bu kadar hızlı gitmesine, siyasi kadroların daha fazla tepkisini çekmesine gerek yok.
Biliyorum halkın aşırı ilgisi ve sevgisi onu heyecanlandırıyor.
Ama Derviş bu heyecanı şu aşamada frenlemesi gerektiğini görecek kadar akıllı bir adam.
Unutulmamalı ki ‘‘İkinci Derviş operasyonu’’na Türk halkının dayanma gücü yok.
Paylaş