Tufan Türenç: Demokrasinin cilveleri

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

İNSANLARIN düşüncelerini açıkladıkları için cezaevine atılmasını günümüz dünyasında kabul etme olanağı yok.

Eyleme dönüşmemiş düşünce ve anlatımlar demokrasilerde suç sayılamaz.

Bu pencereden baktığınız zaman Erbakan'ın cazaevine girmesine bir demokrat olarak sessiz kalınamaz.

Bazı aydınların hocanın mahkûmiyetininin ortadan kaldırılması için başlattığı girişim demokrasi adına onurlu bir davranıştır.

Sanırım aydınlarımızın bu hareketi Erbakan ile yandaşlarını çok duygulandırmıştır.

Erbakan ve yandaşları, Sıvas'ta insanları diri diri yakanları koruyup kol kanat germenin utancını aydınların bu davranışından sonra yüreklerinde duyup utandılar mı acaba çok merak ediyorum.

Ben Erbakan ve çevresinin demokrat olduğuna inanmıyorum.

Demokrasiyi din devleti kurma hedefine ulaşmak için amaç olarak değil, araç olarak kullandıklarına inanıyorum.

Fazilet Partisi'nin son genel kurulunda kendi içlerinde bile demokrasiye ne kadar tahammül ettiklerine hep birlikte tanık olduk.

Parti Balgat'tan verilen direktifler doğrultusunda kongresini tamamladı.

Bu nedenle Erbakan'ın cezaevine atılmasına karşı çıkmama rağmen onun bağışlanması için kılımı bile kıpırdatmam.

* * *

Aslında Hoca'nın bütün korkusu cezaevinde 4.5 ay yatmaktan çok, yaşam boyu politika yapamamak.

Çünkü Erbakan çok iyi biliyor ki cezaevine girmek ona politik güç kazandırır.

Onun bütün derdi yeniden politikaya dönüp partinin başına geçememek.

Recai Kutan'la bu işin gitmeyeceğini çok iyi biliyor. Eğer kendi dönüşü uzarsa bir dahaki kongreyi kurtarmak için kendi ağırlığının da yetmeyeceğini görüyor.

Onun için içerde ve dışarda herkesten, her kurumdan yardım diliyor.

Ama nedense yasaların suç kabul ettiği dini politikada kullanmayı büyük bir pervasızlıkla yıllarca yaptı.

Oy almak için politik yaşamında her yola başvurmanın faturası önüne gelince de mazlum rollerine bürünüyor.

Sıvas'ta insanları diri diri yakan yobazların avukatlığını kendisine çok yakın kişilerin üstlenmesine bile sesini çıkarmamıştı Erbakan.

O sıralarda demokratlık nedense hiç aklına gelmemişti.

Erbakan ve yandaşları hep sıkıştıkları zaman demokrat kesiliyorlar.

* * *

Demokrasi çok ince dengelerle korunan özgürlükler bütünüdür.

Bu duyarlı dengelerin bozulmasına izin verirseniz demokrasiyi yaşatma olanağı bulamazsınız.

Batı'ya baktığımız zaman bırakın yıkmayı, demokrasiyi yıpratmaya yönelik eylemlere karşı yönetimler son derece sert tutum takınırlar.

Bu konuda hiç ödün vermezler.

Bizde işler karışık. Kafalarımızda demokrasi henüz çok net olmadığı için samimi demokratla sahte demokratı ayırt edecek incelikleri bilemiyoruz. Bunların ayrımını yapacak yasalar da yapamamışız.

Aydınlarımız iyi niyetle, demokrasinin canına okumak için fırsat kollayanları bile demokrasi adına koruyorlar. Hálá aralarında Erbakan'ın demokrat olduğuna inananlar var.

Son altı ay içinde yaşadığımız dehşet verici olayları anımsarsak, din adına işlenen vahşi cinayetlerin hepimizin ruhunda derin depremler yarattığını kabul ederiz.

Din adına, Allah adına gözlerini kırpmadan insanları öldürenleri bile mazur göstermek için kimlerin ne çabalar içine girdiklerini de anımsamalıyız.Bu örgütlerin devlete sızmasında da Hoca'nın kurduğu partilerin rolü olmadığını kim iddia edebilir?

Demokrasilerini koruma duyarlılığı içinde olmayan toplumlar bir gün demokrasiden yoksun kalırlar.

Ama o zaman çok geç olur.

Yazarın Tüm Yazıları