Tufan Türenç: Demirel, değişim rüzgárına yenildi

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

MİLLETVEKİLLERİ bütün telkinlere, önerilere, hatta dayatmalara rağmen toplumdaki değişim arzusunun etkisi altında kaldılar.

Demirel'in görev süresinin uzaması için ne Türkiye'nin içinde bulunduğu kritik dönem, ne başarılarla dolu 7 Çankaya yılı yeterli oldu.

Meclis bütün bu koşullara rağmen Demirel formülüne ‘‘Hayır’’ dedi ve o dönemi kapattı.

Bu sonuçtan sonra Demirel'e karşı olanlar ve seçilmemesi için çaba gösterenler zafer naraları atmasın.

Demirel'in görev süresinin uzamasını ülke çıkarları için gerekli görenler ise sakın ağlayıp yas tutmasın.

Kendilerini Demirel'e yakın görenler de duydukları öfkeye kapılıp ‘‘Bundan sonra tufan’’ hırsına kapılmasın.

Özellikle de kriz beklentisini yaymasın.

Demirel önce bürokrat, sonra politikacı olarak yıllarını Türkiye'ye adamış bir insandır.

Uzun politik yaşamı içinde hatalar yapmış olabilir. Ama unutulmasın ki, ülke için çok önemli hizmetlerde de bulunmuştur.

Şimdi hepimiz Demirel'e yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etmeliyiz.

Uygar toplumlara inkár değil, vefa yakışır.

* * *

Demokrasilerin değişmez kuralları vardır.

İnsanlar gelip hizmetlerini yaparlar ve görev süreleri dolduğu zaman da giderler.

Demokratlar bu gerçekleri içlerine sindirmek zorundadırlar.

Bunun için öfkeye, yılgınlığa veya zafer sarhoşluğuna kapılmaya gerek yok.

Demirel başarısızlıklarının değil, toplumda esen değişim arzusunun karşısında duramadı.

Çankaya'da geçirdiği başarılarla dolu yedi yıla rağmen Meclis, toplumdaki değişim arzularına karşı koyup Demirel'den yana oy kullanamadı.

Milletvekilleri, bunu liderlerin zorlamalarına rağmen yapamadı.

Toplumun büyük çoğunluğu, Demirel'i Çankaya'daki hizmetleri nedeniyle başarılı buluyor ve onun Türkiye için çok şey yaptığına inanıyordu, ‘‘Ama artık yeter’’ diyordu.

Ben Demirel gibi deneyimli ve usta bir politikacının öfkeye kapılmayacağına inanıyorum.

Demirel'in bu ülkeye yapacağı daha çok büyük ve önemli hizmetler var.

* * *

Şimdi koalisyon liderlerine çok önemli bir görev düşüyor.

Ecevit, Bahçeli ve Yılmaz, ülkeyi krize sokmadan cumhurbaşkanlığı seçimini sonuçlandırmalılar.

Bütün dayatmalara rağmen özgür iradesini ödün vermeden kullanan Meclis ise aday seçiminde liderlere yardımcı olmalı, onların işini kolaylaştırmalı.

Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler, içlerine sindirebilecekleri bir aday üzerinde uzlaşmalı ve Çankaya'nın yeni sahibini kargaşaya meydan vermeden belirlemelidir.

Türkiye'nin bulunduğu duyarlı noktada bir kriz yaşamaya tahammülü yok.

Batılı ülkeler, kalkınma çıtalarını giderek yükseltiyorlar.

Türkiye ise boğazına kadar gömüldüğü bataklıktan kurtulmak için olağanüstü bir çaba harcıyor.

İnsanlarımız yoksulluğu yenebilmek için inanılmaz bir özveri gösteriyorlar.

Avrupa ile bütünleşebilmek için aramızdaki uçurumları kapatmak zorundayız.

Yapmamız gereken çok iş var. Önümüzde aşmamız gereken yol uzun ve engebelerle dolu.

Enerjimizi, olağan çözümlerle aşılabilecek olayları krize dönüştürerek harcamamalıyız.

Dünleri bırakalım, yarınlara bakalım.

Yoksulluğu yenip refah toplumuna ulaşmak için başka çaremiz yok.

Yazarın Tüm Yazıları