Paylaş
YILLAR önceydi, bir toplantıda eski gazeteci ağabeylerimizden İhsan Ada'ya rastlamıştım.
İhsan Ada bizden önceki dönemin çok önemli gazetecilerinden biriydi. Onunla çalışmamıştım ama titiz ve ilkeli bir gazeteci olduğunu biliyordum.
İhsan Ağabey o sırada çalıştığım Milliyet'in çok iyi gazetecilik yaptığını söylemiş ve yazı işlerindeki arkadaşları benim aracılığımla kutlamıştı.
Sonra da hiç unutamadığım şu değerlendirmeyi yapmıştı:
‘‘Bu sözlerimi laf olsun diye söylemiyorum. Sizin gazeteyi elime alıp okumaya başladığımda her sayfasına dökülmüş emeğin ve alın terinin kokusunu alıyorum. Onun için de yaptığınız işe büyük saygı duyuyorum.’’
Bu övgüler genç bir gazeteci olarak beni çok onurlandırmıştı.
‘‘Dansın Sultanları’’nı izlerken Ada'nın bu sözlerini anımsadım.
Gösterinin her bölümünde, dansçıların her adımında yoğun bir emeğin ve alın terinin olduğunu gördüm.
O genç dansçıların, yüzlerce figürü kusursuz yapabilmek, sahne uyumunu bir saat dakikliğiyle yürütebilmek için nasıl ölümcül bir çalışma yaptıklarını tahmin edebiliyorum.
‘‘Dansın Sultanları’’nı Londra ve Broadway çizgisine ulaştırabilmek özlemiyle ne büyük özverilerde bulunduklarını da çok iyi biliyorum.
* * *
‘‘Dansın Sultanları’’nı yaratanları bütün kalbimle kutluyorum, onlarla gurur duyuyorum.
Türk insanının böyle dev bir projeyi başarabilme yeteneğini sergileyebilmesini çok ama çok önemsiyorum.
Bu gösterinin bütün dünyayı dolaşmasını ve hakkı olan fırtınaları koparmasını diliyorum.
‘‘Dansın Sultanları’’nın bütün dünyada büyük bir hayranlık uyandıracağına da eminim.
Büyük hedeflerin insanları büyük başarılara götürdüğünü bu gösteri bana bir kez daha gösterdi.
Mydonose Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Çevikel ile Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan bir mucize yarattıklarını üzerlerindeki heyecanı attıkları zaman daha iyi anlayacaklar.
Mustafa Erdoğan ve arkadaşları, Anadolu'nun henüz dünya tarafından keşfedilmemiş kültür zenginliğini bir derviş sabrıyla tek tek seçerek sahneye taşımayı başarmışlar.
Tam 3 bin dans içinden 120 figür seçerek ve 1.5 yıl çalışarak bu gösteriyi yaratmışlar.
Böyle yoğun bir emek ve alın teri ile yoğrulmuş ‘‘Dansın Sultanları’’...
* * *
Türkiye'nin dünyadaki kötü imajının, uluslararası sanat ve kültüre olumlu katkılar sağlayan bu tip yapıtlarla hızla düzeleceğine inanıyorum.
Bu oyunun dünya gösteri sanatlarının merkezi olan Broadway'de yaratacağı deprem, Türkiye için tahmin edemeyeceğimiz kadar büyük propaganda olacak.
İnanıyorum ki ‘‘Dansın Sultanları’’nı izleyen dünya, Anadolu'nun kültür zenginliği konusunda şaşırıp kalacaktır.
Bu gösterinin uluslararası bir çizgiyi yakalamasının en önemli nedeni, pek çoğu amatör olan dansçıların inançlarıdır.
Onlar uluslararası bir sanat yapıtının yaratılmasında rol aldıklarının bilincine daha işe başlarken varmışlar.
Bu nedenle inanılmaz bir özverili çalışma sergilemişler.
Yoğun performans gerektiren gösterinin mükemmel olabilmesi için o gepegenç insanlar cinsel yaşamlarını sınırlama özverisine bile katlanmışlar.
Sigaraya, içkiye ve gece hayatına konan yasağa da seve seve uymuşlar.
Hepsi doktor denetiminde bir diyet uyguluyorlar.
Çünkü hedef dünya sahneleri... Hedef oralarda ayakta alkışlanmak.
Bütün kalbimle inanıyorum ki bu kadro bunu başaracak.
Paylaş