Tufan Türenç: Çizgisi yüksek bir komutandı

Tufan TÜRENÇ

GÜVEN Erkaya ile sık sık bir araya gelmememize rağmen aramızda sıcak bir dostluk vardı.

Ben, bu çaplı, aydın, demokrat insana büyük bir sempati ve saygı duyardım.

Görev süresi içinde demokratik, laik cumhuriyetin bütün sorumluluğunu iliklerine kadar hissetmiş ve bunun gereğini yerine getirmişti.

Yıl 1997... RP-DYP koalisyonunun felaket günleri...

İktidarın tutumundan cesaret alan irtica giderek tırmanıyor.

Ülkede hava giderek geriliyor. .

Bu durumdan son derece rahatsız olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Erkaya 27 Ocak tarihindeki MGK toplantısında bir konuşma yapmaya karar verir.

Refahyol iktidarını laik, demokratik cumhuriyete ihanetle suçlayan ve somut belge ve olaylara dayanan bu konuşmayı titizlikle hazırlar.

Toplantıdan bir gün önce Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'ya niyetini açıklar ve konuşmasının ana hatlarını özetler.

Karadayı, Komutan'ın bu duyarlılığını bildiği için onay verir.

* * *

Toplantı günü Çankaya'da hava gergindir.

Özellikle Başbakan Erbakan ile yardımcısı Çiller çok tedirgindir.

Karadayı Erkaya'ya yaklaşıp sadece onun duyabileceği bir sesle ‘‘Güven Paşa konuşmanın dozunu biraz yumuşak tut’’ der.

Toplantıya geçilir. Cumhurbaşkanı Demirel toplantıyı açar.

Erkaya konuşmasını yapmak için söz almaya hazırlanırken önüne Karadayı'nın bir notu gelir.

Not son derece kısa ama net bir mesaj içerir:

‘‘Güven Paşa konuşmanı istediğin gibi yapabilirsin.’’

Erkaya notu katlayıp cebine koyar, sonra Cumhurbaşkanı'ndan söz ister.

Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın o gün yaptığı konuşma, bir ay sonra yapılacak MGK toplantısında 28 Şubat kararlarının alınmasında büyük rol oynar.

Erkaya iktidarın irticayı teşvik ettiğini, laik, demokratik cumhuriyete yönelen tehditlere karşı yasaları uygulamadığını belgeler sunarak anlatır.

İktidarın iki sorumlusunun yani Erbakan ile Çiller'in tutumlarıyla laik, demokratik cumhuriyete ihanet ettiklerini yüzlerine karşı söyler.

Sonra da Cumhurbaşkanı'na dönerek şöyle der:

‘‘Sayın Cumhurbaşkanım, siz her zaman cumhuriyete ihanet edenlere karşı bu devletin her türlü önlemi almak hakkıdır dersiniz. Şimdi böyle bir durumla karşı karşıyayız. Lütfen gerekenlerin yapılması için emir veriniz.’’

* * *

Erkaya'nın konuşması bitince salona bomba düşmüş gibi olur ve bir sonraki toplantıda irtica konusunun MGK gündemine alınmasına karar verilir.

Ve 28 Şubat toplantısında irticanın belini kıran o ünlü kararlar alınır.

Refahyol gider. Türkiye büyük bir felaketin eşiğinden döner.

Güven Erkaya'ya bu yürekli, dürüst, ülkesi için yaşayan insana Tanrı'dan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

* * *

Önceki gece veda ettiğimiz Avrupa Kupası'ndan alacağımız çok dersler var.

Öncelikle futbolcularımıza topla oynamaktan önce öfkelerine gem vurabilmeyi, profesyonelliği, sporun kurallarını ve terbiyesini öğretmeliyiz.

Başta Arif, Okan, Ögün, Hakan Ünsal olmak üzere hemen bütün futbolcularımız işlerine bakacaklarına maç boyunca hakemle uğraşıp durdular.

Alpay'ı saymıyorum çünkü onun hareketi sporculuğun hiçbir ahlaki ölçüsüne ve profesyonelliğe sığmaz.

Yenilmemiz önemli değil. Ama yarından tezi yok futbolcularımızı, antrenörlerimizi, hakemlerimizi, seyircimizi ve spor yazarlarımızı oynadığımız maçları incelemeye ve ciddi özeleştiri yapmaya çağırıyorum.

TRT lütfen Romanya-İtalya maçını bir kez daha yayınlasın.

Hepimiz İtalya takımını dikkatle izleyelim ve profesyonelliğin, spor terbiyesinin ne olduğunu görelim.

Bu şampiyonada şunu anladık: Kupalar bize o kadar uzak değil.

Yeter ki onu uzanıp alabilmek için eksiklerimizi dürüstçe saptayıp giderelim.