Tufan Türenç: Çiller ve solmuş çiçeği sulamak

Tufan TÜRENÇ

Tansu Hanım, yeniden genel başkan seçildiği son kongreden sonra çeşitli gazetelerde yayımlanan konuşmalarında derin bir özeleştiri yaptığını ve beyaz sayfa açtığını söylemişti.

Bundan sonra kavga politikası yürütmeyeceğini, dargınlıkları bir kenara bırakıp herkesle barışacağını ısrarla vurgulamıştı.

Bunun ilk örneğini de kavgalı olduğu köşe yazarlarını tek tek telefonla arayarak vermişti.

Tansu Hanım birçok arkadaşım gibi beni de aramıştı.

Geçmişteki hatalarını yeniden tekrarlamayacağı, kişi ve kurumlarla sağlıklı bir diyalog içinde olacağı garantisini vermişti.

Sözlerinin samimi olduğunu özellikle belirtmişti.

Bu telefon konuşmasından sonra uzun bir süre Tansu Hanım'ı izledim.

Telefonda söylediği gibi bir politika sürdürüp sürdürmediğine baktım.

Gerçekten de Tansu Hanım'da bazı olumlu gelişmeler vardı.

Yaptığı konuşmalar birçok açıdan doğruları yansıtıyordu.

Ama bu olumlu izlenimler Anayasa değişikliği sürecinde birden çöktü.

Tansu Hanım, eski Tansu Hanım olup çıktı.

Eskiden olduğu gibi bir yanda söz veriyor, öte yanda verdiği sözün tam tersi bir davranış içinde bulunuyordu.

Demirel'e 5 artı 5'i destekleyecekleri güvencesini veriyor ama DYP grubunda kendisine bağlı olan milletvekillerine ret oyu verdiriyordu.

Oylamadan sonra kamuoyuna en az firenin kendi partisinde olduğunu söyleyebiliyor, hükümet ortaklarını birlik içinde hareket edememekle suçluyordu.

Bu şekilde davranarak koalisyon kanatları arasında bir güvensizlik ortamı yaratıp ANAP'ın hükümet dışında kalmasını hedefliyordu.

Bir yandan da DSP'ye ANAP'sız bir hükümete her türlü desteği verebilecekleri mesajını yolluyordu.

Ama kısa zamanda bu dürüst olmayan politika açığa çıktı.

* * *

Yeniden dirilmek için çaba harcayan Çiller'e bazı gerçekleri anımsatmakta yarar var.

Kendisi geçmişteki hataları yüzünden halkın güvenini yitirmişti.

Siyasi açıdan dirilebilmesi için bu güveni yeniden kazanması gerekir.

Bu da çok zor bir olaydır.

Tansu Hanım bir yıla yakın bir süredir bunun için çaba harcıyor.

Ama ne yazık ki bu konuda aldığı bütün mesafeyi Anayasa değişiklikleri sırasında uyguladığı politika ile yitirdi.

Bundan sonra önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var. Eğer aynı politikayı sürdürürse ettiği bütün tövbeler boşa çıkar.

DYP Lideri'nin geçmişi nedeniyle dürüstlük açısından bütün politikacılardan daha duyarlı davranması gerekir.

* * *

Bir lider, milletvekili arkadaşlarını ‘‘Hükümete gireceğiz’’ diye yanıltıp 35-40 kişiye birden bakanlık sözü vererek siyaseten dirilemez.

Yalana dayalı politikalar uygulayarak da halkın sıfırlanmış güvenini yeniden kazanamaz.

Bir DYP milletvekili bakın ne diyor:

‘‘Parti yeniden ayağa kalksın diye çalışıp didiniyoruz. Ama ne yaparsan yap, ne kadar çabalarsan çabala, ne kadar su verirsen ver, solmuş çiçeği canlandırmak galiba olanaksız.’’

Bir başka milletvekili de şu ilginç değerlendirmede bulunuyor:

‘‘Tansu Hanım'ı çözebilmek için bütün psikoloji dehalarının kitaplarını yeni baştan okuyorum. Satırların arasındakileri bile anlamaya çalışıyorum. Ama Tansu Hanım'ı hiçbir yere oturtamıyorum.’’

Kabul ediyorum, siyaseten dirilmek zordur. Halkın güvenini yeniden kazanmak da...

Tansu Hanım bitmeyen hırsıyla bütün bunları yeniden inşa etmeye çalışıyor.

Ama oyunu doğru oynamadığı için akıntıya kürek çekiyor.