Tufan Türenç: Bazı tatsız duyumlar

Tufan TÜRENÇ

BÖYLE dönemlerde binlerce duyum kulaktan kulağa dolaşır. Bunların hangisi ne kadar doğrudur, bunu kimse bilemez.

Çünkü herkes duyduğunu daha da abartıp süsleyerek bir başkasına aktarır.

Örneğin, benim kulağıma gelen söylentiler eğer doğru ise insanın kanını beynine sıçratacak cinsten.

Ama dediğim gibi, bu söylentilerin ne kadarı uydurmadır bunu kestirmeye olanak yok.

Ateş olamayan yerden duman çıkmadığını bugüne kadar edindiğimiz deneyimler bize öğrettiği için işin içinde mutlaka bir gerçek payı da vardır.

Duyduğuma göre, bazı siyasetçilerin yakınları dalgalı kur olayında çok büyük paralar, hatta servetler kazanmışlar.

Duyumların ayrıntılarını dinleyince bu olayların mantığa uygun olduğu kanısına varıyor insan.

Bunlardan birini size de aktarayım.

Bir siyasetçimizin yakını, dalgalı kura geçilmeden iki gün önce bir bankada iki yüz trilyonluk hesap açtırmış.

Aynı gün bu para dolara çevrilmiş.

Dalgalı kura geçişten sonra dolar yükselince yeniden Türk Lirası'na döndürülmüş ve para çekilerek hesap kapatılmış.

Olay doğru olabilir; çünkü bundan önceki devalüasyonlarda da bu tip vurgunlara çok tanık olduk.

O günlerde bunları herkes biliyordu, ama kimse de bir şey yapamadı. Çünkü minareye çok iyi kılıf hazırlanmıştı.

* * *

Benim gazetecilikle yoğrulmuş kafam bu tip hesaplara ermediği için, bu operasyonda siyasetçimizin yakınının ne kadar götürdüğünü hesaplayamadım.

Siz oturup hesaplayabilirsiniz.

Bu saygın vatandaşımızın üç beş günde servetine yeni bir servet eklediği kesin.

Neyse bu helal kazanç (!) ailesiyle birlikte bu arkadaşa mübarek olsun.

Ben beddua etmesini hiç sevmem, ama bir şeyi söylemeden geçemeyeceğim: Böyle ahlak dışı yollarla elde edilen para sahibine hayır getirmez.

Bir gün adamın burnundan fitil fitil gelir.

Şimdi bu olayı bir kişi değil, pek çok kişinin yaptığı yolunda yoğun söylentiler var.

Hükümet, bankaların peşine düşeceğine bu özel kişileri izlemeye almalıdır.

Çünkü bankaların işi bu.

Ellerindeki Türk Lirası'nı yasal sınırlar içinde kalarak dolara, doları Türk parasına çevirmeleri doğal bir işlemdir.

Hiç kimse bankaları ‘‘Niye dolar aldın?’’ diye suçlayamaz.

Siz ekonominizi Merkez Bankanızdan 3.5-4 milyar dolar çıkınca yere yapışacak yapıdan kurtarmakla yükümlüsünüz.

* * *

Türkiye'de talanla, dolanla, hortumla, devleti kazıklayarak para kazanma yollarını ortadan kaldırırsanız her şey normale döner.

Türkiye dinamik toplum yapısı ve sınırsız olanaklarıyla bir daha böyle krizlerden etkilenmeyecek kadar güçlü bir ülke haline gelir.

Ben şuna inanıyorum; eğer hükümet yeni antikalıklar yapmaz, Kemal Derviş'in hazırladığı program doğrultusunda hareket ederse Türkiye bu zor günleri umulandan daha çabuk atlatır.

Yeter ki birtakım çağdışı kafalara, kötü niyetli insanlara fırsat verilmesin.

Adam milletvekili olmuş, ama ülkenin içinde bulunduğu son derece duyarlı durumun farkında bile değil.

Meclis kürsüsünden ‘‘Sütü bozuk 28 Şubat’’ gibi saçma sapan sözlerle askeri, iktidar partilerini ve toplumu tahrik ediyor.

Bu adamı Meclis kürsüne çıkaran, orada konuşmasına fırsat verende suç.

Fazilet Partisi, bu kafaları Meclis'e soktuğu sürece başının dertten kurtulmayacağını ne zaman anlayacak?