Tufan Türenç: Başımız hiç de dik değil

Tufan TÜRENÇ
Haberin Devamı

BUGÜNKÜ acıklı duruma sürüklenmemizde yalnız bu iktidarın değil, gelmiş bütün iktidarların payı var.

Yıllardan beri bu ülkenin gücünü, kaynaklarını har vurup harman savuran, bir sürü kötü niyetli fırsatçıya devleti soyduran siyasiler yüzünden bugün IMF'nin önünde diz çöküp dileniyoruz.

Devleti bu hallere düşürenler hiç tartışmasız 1950'den sonra ülkenin yönetimini üstlenen siyasilerdir.

Atatürk ve İnönü dönemlerinde Türkiye 5 kuruş borçlanmadan çok büyük işler başardı.

O nedenle de bütün dünyada saygınlığı olan bir ülke konumundaydı.

Bir de bugüne bakın.

Batmaktan kurtarması için IMF'ye diz çöküp yalvarıyoruz.

Türkiye'yi 5 milyar dolar için böylesine utanç verici bir duruma sokan siyasiler acaba bunun ıstırabını yüreklerinde duyuyorlar mı?

Sanmıyoruz...

Şimdi kime sorsanız kendisinin tertemiz ve günahsız olduğunu iddia edip bir kenara çekiliyor.

Bir de Türk halkının yıllardan beri çektiği sıkıntıları düşünün.

Eğer siyasiler önüne gelene banka açma izni vermeselerdi, ülkeyi gereği gibi yönetselerdi bugünkü sıkıntıların hiçbirini yaşamazdık.

Ama çeşitli çıkarlar uğruna bankacılık sistemi yozlaştırıldı, devletin soyulmasına göz yumuldu.

Banka işletmek için değil, banka soymak için bankacı olanlara fırsat verildi.

İşte şimdi bunun faturasını ödüyoruz.

* * *

Dünyanın hangi ülkesinde bu kadar çok banka var?

Dünyanın hangi ülkesinde bankacılık yapmayan, topladıkları halkın parasını kendi parası gibi kullananlara, daha da ileri giderek hortumlayanlara göz yuman bir sistem geçerli?

Batan bankalara milyarlarca dolar aktaran devlet bugün 5 milyar dolar için IMF'nin önünde diz çökmek durumunda kalıyor.

Uluslararası Para Fonu'nun her dediğini çaresizlik içinde kabul ediyor.

Hiç kuşku yok ki eninde sonunda Türkiye bu krizden çıkacak.

Ama önümüzdeki yıllarda yeniden böyle bir krize girmeyeceğimizin garantisini kim verebilir?

Kötü niyetli siyasetçilerle işadamlarının işbirliğini engelleyen sistemler kurulmazsa bu tip krizlerin önüne hiçbir zaman geçilemez.

Bir ülke için önemli olan IMF'ye muhtaç duruma düşmeyecek ekonomik bir yapıyı oluşturmak.

Siyasetçilerin bu ülkeye, bu halka karşı olan gerçek görevleri budur.

* * *

Ekonomik krizin önlenmesi yolunda umut verici haberler gelirken Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı yaptığı yanlışı düzeltmesi de yürekleri rahatlattı.

Bu demektir ki kopma noktasına gelen ilişkiler yeniden normale döndü.

Şimdi Türkiye hızla ev ödevlerini bitirmek için kolları sıvamalıdır.

Ayrıca işler düzelirken cezaevlerindeki ölüm oruçlarını da önlememiz gerekir.

Çünkü cezaevlerinde insanların ölmesi Türkiye için dünyada olumlu bir hava yaratmaz.

Hükümet konuya daha yumuşak yaklaşarak bu dramı sona erdirmelidir.

Bu insanlar ne kadar büyük suç işlemiş olurlarsa olsunlar, canları devletin sorumluluğu altındadır.

Bizim de benimseyerek kabul ettiğimiz yeni dünya değerleri hangi koşulda olursa olsun insanların ölmesini kabul edemez.

Ölümleri yenmek zorundayız.

Ecevit insani konularda çok duyarlı bir insan.

Anlayamıyorum, bu konuda gerekeni neden yapmıyor acaba?

Ne yazık ki her geçen dakika, ölümün işini kolaylaştırıyor.

Yazarın Tüm Yazıları